TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yanı sıra Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının bütçeleri de ele alındı.
Bu arada Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM’ye Togg ile geldi.
Bütçe üzerinde ilk sözü DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu aldı.
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, deprem bölgesinde uygulanan yerinde dönüşüm desteklerinin yetersiz kaldığını savunarak, “Bu destek artırılmazsa vatandaşların yerinde dönüşüm projeleri bitirilemeyecek ve birçoğu yarıda kalacaktır.” dedi.
DEM Parti’li milletvekilleri Genel Kurulda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, bazı belediyelere yapılan görevlendirmelere değinerek, “Bir hak ve irade gasbı olarak kullanılan kayyım uygulaması, yarattığı tüm toplumsal ve siyasal yıkımın yanı sıra bölgede ekonomik yıkımı da hızlandırmış, önemli ölçüde doğa talanına yol açmıştır.” diye konuştu.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, bu çağın en önemli sorunlarından birinin iklim krizi olduğunu, çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduklarını belirtti.
Akın, “Bu tehlikeli durum karşısında mücadele ciddiyet, samimiyet, tutarlılık ister ama tutarlılık, ciddiyet ve samimiyet sözcükleri ile AKP iktidarının bir araya getirilmesi maalesef mümkün değil. Yürütülen politikalar iklim krizi sorununu çözmekten uzak. Bu iktidarın icraatları iklim krizini çözmek bir tarafa daha fazla derinleşmesine sebep oluyor.” görüşünü savundu.
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman’a giderek vatandaşların sorunlarını dinlediğini aktardı.
Adıyaman şehir merkezinde yıkılmayı bekleyen yüzlerce bina olduğunu belirten Şenyaşar, yapımı biten köy evlerinin halka teslim edilmediğini iddia etti.
Yerinde dönüşüme verilen desteklerin yetersiz kaldığını savunan Şenyaşar, “750 bin hibe, 750 bin lira kredi miktarının günümüz koşullarında bir dairenin maliyetini karşılayamayacağını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu destek artırılmazsa vatandaşların yerinde dönüşüm projeleri bitirilemeyecek ve birçoğu yarıda kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Suriye ve Orta Doğu’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini, hükümetin uyguladığı politikaların, yaşanan olumlu gelişmelere negatif etkisinin olacağını ileri sürdü. İmralı ziyaretini anımsatan Öcalan, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı ve partisi 22 yıldır bu ülkede iktidar, olumlu veya olumsuz birçok şeyi yaptı, gelmediği makam, temsil etmediği nokta kalmadı ama Kürt meselesini çözerse farklı durumları aşıp farklı noktalara gelebilir. Sayın Erdoğan bu sorunun çözümünde inisiyatif alırsa, rolünü oynarsa bu ülke bambaşka bir noktaya gider. Orta Doğu’ya barış ihraç eden, Orta Doğu’nun barış merkezi haline gelir. Diğer bir konu da bu meselenin içinde milliyetçiler olmazsa bu sorun çözülmez ya da çözümü çok zor olur. Çünkü milliyetçilerin bu çözüm sürecinde yer alması gerekiyor. Orası ikna edilirse, bu ülkenin geleceği, demokrasisi için ikna edilirse bu ülke Orta Doğu’da vizyonu olan bir devlet haline gelir. Bu ülke o zaman Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, Sünnilerin, Ezidilerin de devleti olur.”
DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, Türkiye’de sanayi ve hizmetler alanında istihdam edilenlerin büyük çoğunluğunun küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalıştığını belirtti.
SGK verilerine göre, Türkiye’deki sigortalıların yüzde 78’inin KOBİ’lerde çalıştığını dile getiren Dindar, “İş yeri sayısı olarak incelediğimizde ise her 100 iş yerinin 99’u bu kapsamdadır. KOBİ politikası aslında üretim, yatırım ve istihdam politikasıdır. Ancak her yıl KOBİ’lerin yüzde 15’i kapanmakta ve TÜİK verilerine göre yarım milyon insan buralarda işini kaybediyor. KOBİ’ler bitme noktasına geldi.” ifadesini kullandı.
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, “Tekstil sektöründe bölgesel teşvikler yüzünden haksız rekabet yarattınız. İş insanlarının bölgesel değil sektörel teşvik talebi var.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2025 yılı bütçeleri üzerinde CHP milletvekilleri söz aldı.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, rakamlara bakınca ülke sanayisinin mevcut durumunun kötü olduğunu, ekim ayı Sanayi Üretim Endeksi’nin bir önceki yıla göre, yüzde 3,1 düştüğünü söyledi. Yüzde 50 faizle yatırım, ihracat yapmanın imkansız olduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, “Baskılanan talep, baskılanan döviz kuru, yüksek enflasyon, yüksek ticari faiz oranları, daralan dış talep; tüm bunlar sanayi sektörünü işin içinden çıkılmaz bir hale getirmiş durumda. Sorun sadece para politikalarından kaynaklanmıyor, Türkiye sanayisizleşiyor.” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, iktidarın idari, mali ve hukuki anlamda CHP’li belediyeler üzerinde bir baskı yarattığını savundu. Zeybek, “İdari anlamda, yasanın belediyelere vermiş olduğu plan yapma yetkisini şurasından burasından dokunarak üzerine almaya çalışıyorlar. Peki, belediyelerimiz plan yapmada başarısız olduğu için mi siz bu yetkiyi kendinize alıyorsunuz?” dedi.
Görevlendirmelerle, belediyelere müdahale edildiğini söyleyen Zeybek, “silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak” suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer’i hatırlattı. Zeybek, “Tertemiz, pırıl pırıl profesör Doktor Ahmet Özer’i, kırk beş yıl bu devlete hizmet etmiş bir kişiyi, sahte belgelerle, uydurma delillerle, gizli tanıklarla, olmayan iddianameyle şu an içeride tutuyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, kürsüye Marmara Denizi ile Ergene Nehri’nden getirdiği su örneklerinin yanı sıra Kazdağları’nda kesilen ağaçların parçalarıyla çıktı. Aygun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin çevre etki değerlendirmesi açısından bakıldığında, sıfır bütçesi olduğunu savundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, bakanlığının bütçesinin komisyondaki görüşmelerine İzmir Körfezi’nden su örneği getirdiğini hatırlatan Aygun, kendisinin de Ergene Nehri’nden su örneği getirdiğini belirtti. Aygun, Ergene Nehri’nin temizlenmesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının başarısız olduğunu ileri sürdü.
Aygun’un konuşmasının ardından yanında getirdiği su örnekleri ile kozalak ve ağaç parçalarını, komisyon sıralarında oturan Kurum’un önüne bırakması Genel Kurulda tartışmalara neden oldu.
AK Parti ve CHP milletvekilleri arasındaki tartışmanın devam etmesi üzerine Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi.
Aranın ardından Meclis Başkanvekili Önder, bakanların bulunduğu yere ya da herhangi bir milletvekilinin oturduğu sıraya, kendi daveti olmadan bir şey götürülmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
– “Hatay’a vadettiğiniz konutların ancak yüzde 12’sini teslim ettiniz”
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerdeki rezerv alan uygulamasını eleştirdi. Güzelmansur, “rezerv alanda halkın istediği olacak” sözünün tutulmadığını ifade etti.
Deprem sonrası yapılan konutları hatırlatan Güzelmansur, “Bir yıl içerisinde 319 bin konut yapma sözü verdiniz, iki yılda teslim ettiğiniz, konut sayısı 160 bin, buna da ‘şükür’ diyorsunuz. Hatay’a vadettiğiniz konutların ancak yüzde 12’sini teslim ettiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan da yüksek teknoloji yoğun sektörlerde Türkiye’nin ihracatının artmadığını, ihracatın yüzde 1’ler seviyesinde olduğunu söyledi. Arslan, “Bizim gibi ülkeler, orta gelir tuzağından kurtulmak istiyorsa yoğun teknoloji üretiminin, yüzde 1’lerin üzerine çıkması gerekiyor. Tekstil sektöründe bir daralma var. Tekstil sektöründe sadece 2 yılda, 2 milyar 221 milyon dolar eksideyiz, ihracatımız azalmış.”diye konuştu.
-“Kmer dilinde hepiniz adına ‘hoş geldiniz’ dedim”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kamboçya Senato Başkanı Hun Sen ile birlikte Genel Kurulu ziyaret etti. Kordiplomat Locası’ndan bir süre Genel Kurulu takip eden Hun Sen’i anons eden TBMM Başkanvekili Önder, daha sonra kullandığı kelimelerin Kmer dilinde olduğunu belirterek, “Bilinmeyen bir dil olmasın, Kmer dilinde hepiniz adına ‘hoş geldiniz’ dedim.” sözlerini sarf etti.
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı da Türk sanayisinin verilen yanlış teşvikler ve yanlış üretim modellerinden dolayı ithalata bağımlı olduğunu dile getirdi.
Arpacı,”Birçok sanayi kenti şikayetçi, tekstil sektöründe bölgesel teşvikler yüzünden haksız rekabet yarattınız. İş insanlarının bölgesel değil sektörel teşvik talebi var.” dedi.
– “Şikayetini bana, oyları AKP’ye atıyorsunuz”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Güneydoğu Anadolu Projesi’ne yatırım yapılmamasının bölgenin gelişimini engelleyen siyasi bir ihmal olduğunu, bunun Anayasa’ya da aykırı olduğunu belirtti. Tanal, “Açıkça bu kalkınma suçudur.” dedi.
Şanlıurfa’nın sorunlarını anlatan Tanal, konuşmanın sonunda Şanlıurfalılara seslenerek, “Şikayetini bana yapıyorsunuz, oyları AKP’ye atıyorsunuz; işte geldiğimiz nokta bu.” ifadesini kullandı.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez de Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresinin (DOKAP) Amasya, Artvin, Bayburt, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon illerinin ekonomik yapısını güçlendirmek, doğal kaynaklarını ve çevre kapasitesini koruyarak uzun dönemli sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için 2011 yılında beş yıllığına kurulduğunu, 2 kez süresinin uzatıldığını söyledi.
Suiçmez, “Süreli bir kuruluş olması nedeniyle uzun vadeli planlamayı yapamaması, kurumun ihtiyaçlarının yeteri kadar dikkate alınmaması ve kurumsallaşmanın sağlanmaması nedeniyle DOKAP’ın hedeflenen amaca ulaşması engellenmekte.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde AK Parti milletvekilleri söz aldı.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, 6 Şubat depremleri sonrası başlattıkları yeniden inşa sürecinde öncelikli hedeflerinin depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, şehir altyapısını güçlendirmek ve afetlere karşı daha dirençli kentler oluşturmak olduğunu söyledi.
Gülsoy, deprem sonrası, yıkımın şiddetli olduğu illerde hayata geçirilen kentsel dönüşüm projeleriyle yeni yaşam alanlarını vatandaşların kullanımına sunduklarını belirterek, “Afette zarar gören illerimizde TOKİ Başkanlığımız eliyle 155 bin 124 konutumuzun teslimini gerçekleştirdik. İnşallah yıl sonuna kadar 201 binin üzerine çıkaracağız. 2025 yılı sonuna kadar da 453 bin civarında konut teslim edeceğiz.” dedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili Abdurrahim Fırat da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün dijitalleşme ve yapay zeka tabanlı uygulamalarıyla dünyanın en hızlı tapu hizmetini sunan kurumlardan biri haline geldiğini ifade etti.
Bu yıl kasım itibarıyla hazineye 93 milyar lira kaynak sağlandığını, 2025’te bu rakamın 155 milyar lirayı bulmasını beklediklerini belirten Fırat, “Türkiye Tapu” uygulamasının tamamlanmasıyla, tapu işlemlerinin kişi ve mekana bağlı olmadan gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini aktardı.
Bu sistemin, iş yükünü adil ve verimli şekilde dağıtarak hem çalışanlara hem de vatandaşlara büyük kolaylık sağlayacağına işaret eden Fırat, “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün hayata geçirdiği 3 Boyutlu Kadastro ve Şehir Modelleri Projesi, akıllı şehirlerin temel ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Bu projeler sadece dijitalleşme alanında bir adım değil, aynı zamanda afet yönetimi ve kentsel dönüşüm süreçlerine destek sağlayan önemli bir araçtır.” diye konuştu.
– “İstanbul’da riskli durumda olan 1,5 milyon konut”
AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, Türkiye’nin küresel iklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülke olduğunu, “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi”nin bu konudaki kararlılığı gösterdiğini söyledi.
Bakbak, “2035’e kadar elektrikli araç sayısını 4,2 milyona, elektrikli araç yerlilik oranını yüzde 75’e çıkaracağız.” ifadesini kullandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ise Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bütçesi üzerine söz aldığı konuşmasında, şunları kaydetti:
“İstanbul’da 7,5 milyon bağımsız bölümden mühendislik hizmeti almamış, riskli durumda olan 1,5 milyon konut bulunmaktadır. İstanbul’da öngörülen deprem konusunda ‘Yarısı Bizden’ kampanyamızla, kendi yürüttüğümüz projelerin yanında, vatandaşlarımıza sağladığımız maddi destek 3,23 milyarla, sahibi oldukları depreme dayanıksız yapıların dönüştürülmesine imkan sağlamaktayız. Güncel durumda, riskli yapı kapsamında, özel sektör eliyle 871 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci tamamlanmıştır, 38 bin bağımsız bölümün dönüşümü devam etmektedir.”
– “Milletimizin geleceğini inşa etmeyi borç bildik”
AK Parti İstanbul Milletvekili Yahya Çelik de bugün konuşulan bütçenin yalnızca kurumların değil, milletin geleceğine yapılan bir yatırım olduğunu belirterek, “AK Parti olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla her zaman milletimizin geleceğini inşa etmeyi bir borç bildik. Türkiye’nin 2023 hedeflerini gerçekleştirdiği gibi 2053 ve 2071 hedeflerinde de aynı kararlılıkla yürümesini sağlayacak adımları atmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu millet, kendisine güvenildiğinde tarih yazacak bir millettir.” dedi.
AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmasında, yenilikçi programları hayata geçirerek rekabet gücünü artırmak, katma değerli üretim ve istihdam artışını sağlamak, bölgenin kalkınmasını hızlandırmak hedefiyle, yakında tanıtımı yapılacak 2024-2028 dönemi GAP Eylem Planı’nın hazırlandığını dile getirdi.
Kılıç, GAP Eylem Planı kapsamında gerçekleştirilecek projelerde, bölgede üretim yapan çiftçilerin enerji sorununun yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak çözülmesi noktasında atılacak adımların da bulunduğunu kaydetti.
TBMM Genel Kurulunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Şahin, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin barınma ihtiyacı olduğunu belirterek, “Her vatandaşımızın evinin olduğu bir Türkiye’yi hayal edelim. Eğer büyük devlet olma iddiası taşıyorsak ki öyleyiz, vatandaşların barınma ihtiyacını çözebilecek sosyal devlet aklını ortaya koyabilmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Konuşması sırasında elindeki anahtarı havaya kaldıran Şahin, “Vatandaşın en temel hakkı olan barınma ihtiyacını çözen, her eve bir anahtar verebilen bir devlet anlayışını arzu ediyoruz.” dedi.
Geçen yılki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede inşa edilen konutlar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve emeği olanlara teşekkürlerini ileten Şahin, konut yapımının hızlandırılmasının elzem olduğunu, konutu teslim edilen bazı depremzedelerin dairesini kiraya vermesine ise müsaade edilmemesinin gerektiğini söyledi.
Şahin, İstanbul’da depreme hazırlık için alınması gereken tedbirlerin önemine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Ben, aslında İstanbul depremi değil Türkiye depremi diyorum çünkü ‘İstanbul yıkılırsa, Türkiye yıkılır’ gerçeğini aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Geçen yıl kasım ayında bir yasa çıkardık. İstanbul’u dönüştürmek için daha bütüncül bir bakış açısına ihtiyaç var. İstanbul’un ilçelerini gördüğümde benim uykularım kaçıyorsa, Bakan’ın, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve ülkeyi yönetenlerin hiç uyumaması gerekir. İstanbul, ihmal edilecek bir şehir değildir. İstanbul, emaneti taşıyanlar için rahatlık makamı hiç değildir. Yerel yönetimler ile merkezi yönetimin koordineli çalışması ve bu konuyu siyaset üstü bir mesele olarak ele alması elzemdir. İstanbul için kucaklaşalım, İstanbul için ortak bir akıl ortaya koyalım.”
– “İklim değişikliği politikaları yetersiz kaldı”
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün de ekonomik sorunlar nedeniyle son bir yılda konut alım gücünün yüzde 65’ten yüzde 50’ye düştüğünü, konut fiyatlarının da yüzde 36 arttığını belirtti.
TOKİ’den ev alan vatandaşların büyük mağduriyet yaşadığına, konut taksitlerini ödeyemediklerine dikkati çeken Ün, “Birkaç yıl önce 900 lirayla başlayan taksitler, bugün 20 bin liralara çıktı. 650 bin liradan başlayan ev fiyatları birkaç ay içerisinde 2-3 milyonu buldu. Başlangıçta ödenebilir gibi görünen bu taksitler, yeni ödeme sisteminde astronomik şekilde arttığından vatandaş, icra takiplerine düşmeye başladı.” dedi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir de iklim değişikliğinin yalnızca çevresel değil sosyal ve ekonomik bir kriz olduğunu, Türkiye’nin bu alandaki politikalarının yetersiz kaldığını dile getirdi.
Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olduğunu ve 2053 yılı için “net sıfır karbon” hedefi koyduğunu anımsatan Demir, “Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılmasında ilerleme kaydedilse de fosil yakıtlara olan bağımlılığımız hala çok yüksek. Ayrıca karbon ticaret sistemi ve yeşil finansman mekanizmaları tam anlamıyla devreye alınmamıştır. Bu konuda yenilenebilir enerji yatırımlarına daha fazla teşvik sağlanmalı, fosil yakıtlara verilen destekler kademeli olarak azaltılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap da Kütahya’nın Emet ve Hisarcık ilçelerindeki bor madeni dolayısıyla şehir şebeke suyunda yüksek oranda arsenik bulunduğunu belirterek, “Bu insanların mağduriyetini giderin ve 100 bine yakın nüfusu arsenikli sudan kurtarın.” dedi.
– Milletvekili Hasan Bitmez’in ölüm yıl dönümü için taziyeler
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, 12 Aralık 2023’te TBMM’deki bütçe görüşmelerinde konuşma yaptığı sırada fenalaşan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’in ölüm yıl dönümü dolayısıyla taziyelerini iletti.
Genel Kurulda söz alan Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ ile partilerin grup başkanvekilleri ve bazı milletvekilleri de 54 yaşında vefat eden Bitmez için taziyelerini sundu.
TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde İYİ Parti milletvekilleri söz aldı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, tapu ve kadastroda işlem ve hizmetlerin hızlı ve güvenli bir şekilde verildiğini ancak bu konuda özellikle tapu daireleri başta olmak üzere mekan ve personel sorunu bulunduğunu söyledi.
Tapu ve kadastro binalarında çok ciddi anlamda iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu belirten Toktaş, Genel Müdürlüğün bütçesel anlamda ciddi bir şekilde desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Toktaş, iklim değişikliğinin sonuçlarına da işaret ederek, 2050 yılına kadar yaklaşık 250 milyon iklim mültecisinin oluşacağını dile getirdi.
– “Büyük bir felaketin önüne geçmek için mücadele ettiği bir İstanbul istiyoruz”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz, 6 Şubat depremlerinin ilk yılında sadece 46 bin konut teslim edildiğini anlatarak, “Büyük bir felaket ve acı yaşayan deprem bölgesindeki halkımızın hem umutları suya düşmüş hem de verilen sözler tutulmamıştır.” diye konuştu.
İstanbul’da yaşanacak olası bir depreme işaret eden Beyaz, “Devletin tüm organlarını seferber ettiği, büyük bir felaketin önüne geçmek için mücadele ettiği bir İstanbul istiyoruz. Makro plan unutulmuş olacak ki olası İstanbul depremi için ciddi bir çalışmanın yapılmadığı da aşikardır.” ifadelerini kullandı.
Greenpeace’in son araştırmasına göre Türkiye’nin, Avrupa ülkelerinden plastik atık ithalatında son beş yıldır birinci sırada olduğunu kaydeden Beyaz, “Burada Sayın Bakan’a ve 600 milletvekilinin tamamına soruyorum: Hanginiz seçim bölgeniz olan kendi memleketinize Avrupa’nın ve İngiltere’nin çöpünün dökülmesine izin verirsiniz? İnanıyorum ki hiçbiriniz bunu kabul etmezsiniz.” diye konuştu.
– “Yapılması gereken enflasyonla doğru orantılı bir kur rejimi”
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye’nin sanayi politikasının uzun süredir plansız ve öngörüsüz bir şekilde ilerlediğini savunarak, “Yakın zamana kadar ‘sanayi’ deyince sanayiyi Bostancı’daki Oto Sanayi Sitesi anlayan bakanlar tarafından da yönetildi bu Bakanlık maalesef. Teknoloji Bakanlığıydı, telefon açıp kapatmaktan başka, teknolojiyle alakası olmayan bakanlar da var, o yüzden bu konuda Sayın Bakan’ın eğitimi, kariyeri bize umut veriyor en azından şu anda.” ifadelerini kullandı.
İhracatçı sanayicilerin battığını söyleyen Türkkan, “Halbuki yapılması gereken enflasyonla doğru orantılı bir kur rejimi çünkü ihracatçı sanayicinin girdi maliyetleri artıyor ama enflasyon karşısında döviz kuru düşük kaldığı için Türk ihracatçısı kaybetmeye devam ediyor.” diye konuştu.
Asgari ücret artarken sanayicinin maliyetinin yükseldiğini kaydeden Türkkan, “Sanayicinin dış pazardaki rekabet gücünü azaltıyor. Bazı ülkelerin ürettiği mal bedeli kadar, Türkiye’de sanayici, işçilik bedeli ödüyor.” yorumunu yaptı.
Türkkan, KDV mevzuatının sanayiye ve üretime çok büyük yük getirdiğini belirterek, “Sebebi şu: Parasını almadığı malın KDV’sini ertesi ay ödemek zorunda.” dedi.
İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar ise Meclis’e bir araştırma önergesi sunarak, İstanbul ve çevresindeki sanayinin Orta Anadolu’daki illere kaydırılmasını önerdiklerini anlatarak, “Bununla ilgili, tüm altyapı yatırımları, yerleşim planlaması, sektör planlaması, teknokentleri, iş gücü yetiştirme, bununla ilgili eğitimler, üniversiteyle ilgili ilişkiler, hazır binalar, kiralanacak olan araziler, finans, yatırım, vergi desteği ve bunlarla ilgili gerçekten önemli teşviklerin yapılması gerekmekte. Ancak bu sayededir ki özellikle hem bu bölgedeki sanayinin Anadolu’ya aktarılması hem de bölgesel farklılıkların giderilmesi fevkalade önemlidir diye düşünüyoruz. Bunun ismini de ‘endüstriyel dönüşüm programı’ koyduk.” ifadelerini kullandı.
– “Cari transfere ayrılan bu devasa bütçe kime ve nereye gidiyor?”
İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesine bakınca herkesin zihninde aynı soru oluştuğunu savunarak, “Bu bütçe gerçekten sanayimizin geleceğine mi hizmet ediyor, yoksa yalnızca tablonun yüzeyinde parlayan ancak altı boş bir artış mı var? Bütçede yüzde 58 oranında bir artış var ve toplamda 125 milyar TL’ye ulaşıyor ama detaylara indiğimizde görüyoruz ki bu artışın önemli bir kısmı sadece cari transferlere gidiyor.” yorumunu yaptı.
Sermaye giderlerinin neden düşürüldüğünü soran Uz, “Cari transfere ayrılan bu devasa bütçe kime ve nereye gidiyor? Bu para sanayicinin cebine girecek mi, hep birlikte göreceğiz. Sanayinin yeşil dönüşümüne dair hangi somut adımlar atılıyor? Dünya karbon nötr politikalarına milyarlarca dolarlık yatırımlar yaparken bizim sanayimiz bu dönüşüm yarışında nasıl bir yerde olacak? Bütçede bunlar yok.” diye konuştu.
– Meclis Başkanvekili Önder’den Fakıbaba’ya: “Bir gün sıra (gecesi) düzenleyin gelelim”
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, GAP’ın 3 ana konu üzerinde odaklandığını, bunlardan birincisinin tarımsal sulama, ikincisinin enerji üretimi, üçüncüsünün de sosyal projeler olduğunu anlattı.
Fakıbaba, “GAP Projesi 1970’lerde planlanmış, 1980’de temel atılmış ve 2024’e geldiğimizde sulamada yüzde 64, enerji üretiminde ise tamamlanma yüzde 91,2 olmuştur. Ancak sulama ve enerji hala Güney Doğu’nun en büyük sorunları arasındadır ve bu durum çiftçiler ile DEDAŞ’ı her zaman karşı karşıya getirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Bölgenin kültürel değerini ve mirasını korumak adına yapılan kültürel ve sanatsal faaliyetlere dikkati çeken Fakıbaba, “Belediye Başkanıyken bana soruyorlardı ‘Senin etnik aidiyetin nedir?’ diye. Diyordum ki: ‘Ben hem Kürt’üm hem Türk’üm hem de Arap’ım. Çünkü Urfa hem Kürtlerin hem Türklerin hem Arapların şehridir.” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerine MHP milletvekilleri söz aldı.
MHP Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, şehirlerin insanların aynası olduğunu ifade ederek, “Bir şehir ne kadar bayındır ve refah içindeyse o şehirde yaşayan insanlar da o kadar huzur ve güven içindedir.” diye konuştu.
İklim krizinin tüm dünyada toplumları ve ekonomileri etkileyen küresel bir sorun haline geldiğini vurgulayan Durmaz, Türkiye’nin de doğduran bu krizden etkilenen ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
İklim krizinin tetiklediği çölleşme ve su kıtlığının birçok sorunu da beraberinde getirdiğine dikkati çeken Durmaz, “Geleceği her anlamda korumak için doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılabilmesi, yenilikçi çözümlerin benimsenmesi, toplumun her kesiminin bu sürece dahil edilmesi hedeflerimize ulaşmada hayati önem taşımaktadır. Çevre konusunun siyaset üstü bir konu olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Şehirlerimizi daha güvenli hale getirmek için de atılacak adımlar hayati önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
MHP Balıkesir Milletvekili Ekrem Gökay Yüksel, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün en önemli görevlerinden birinin erken uyarı yapmak olduğunu belirterek, özellikle sel, fırtına, kar yağışı gibi hava olayları öncesindeki erken uyarıların vatandaşların can ve mal kayıplarını en aza indirdiğini söyledi.
2024 yılı itibarıyla Meteoroloji Genel Müdürlüğünce 500’ün üzerinde erken uyarının yayımlandığını kaydeden Gökay, bu sayede birçok felaketin olumsuz etkilerinin önlendiğini anlattı.
– “Dönüşüm için öncelik sırasını doğru belirlemeliyiz”
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı ise son yıllarda yaşanan büyük doğa olaylarının kentleşme politikalarının tekrar ele alınmasına ve tartışılmasına yol açtığını dile getirdi.
Mevcut şehirlerin afete duyarlılığının artırılması gerektiğini bildiren Kaşıkçı, şunları söyledi:
“Ülkemizin büyük bir kısmının deprem, sel, heyelan gibi doğal afet riski taşıyan alanlardan oluştuğunu bilmekteyiz. Bu gerçek sağlıklı bir afet ve risk planlaması yapmamızı zorunlu kılmaktadır. Risk planlamasında ise önceliğimiz afete maruz kalmadan önce şehirlerimizin riskli alanlarını dönüştürmek olmalıdır. Riskli yapı stokunun yenilenmemesinin beraberinde nasıl büyük acılar getirdiğini hep birlikte yaşayarak gördük. Hızlı tespit yöntemleriyle İstanbul başta olmak üzere afet riski taşıyan şehirlerimizde tarama çalışmalarını acil bitirilip riskli yapı envanterimizi ortaya çıkarmalıyız. Dönüşüm için de öncelik sırasını doğru belirlemeliyiz”
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan da 2024 yılı ihracat verilerinin Türkiye’nin küresel sahnede güçlü bir aktör olarak konumunu sürdürdüğünü gösterdiğine işaret etti. Türkiye’nin savunma sanayi sektörünün küresel başarısını artırarak sürdürdüğüne dikkati çeken Başkan, “Teknoloji tabanlı girişimcilik desteklerinin artırılması Türkiye’nin küresel ekonomide daha güçlü bir konum elde edilmesini de sağlayacaktır.” dedi.
MHP Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, patent ve marka haklarının inovasyonu teşvik eden en önemli unsurlardan biri olduğunu belirterek, “Ülkemizin rekabet gücünü artırmak ve teknolojik gelişmeleri desteklemek adına Türk Patent ve Marka Kurumunun faaliyetlerine MHP olarak büyük önem vermekteyiz.” şeklinde konuştu.
Dijital mecralar ve yapay zekanın insanların düşünme, öğrenme yeteneklerini taklit ettiğini, bunların bilgisayar sistemlerine entegre edildiğini anlatan Sedef, “Bu teknoloji gelecekte oldukça önem kazanacaktır. Ulusal yapay zeka stratejileri de belirlenerek bir yol haritası da hazırlanmalıdır. Türkiye bu hızlı değişim ve gelişmenin dışında kalmamalı, yapay zeka teknolojisine yönelik milli teknoloji hamlesi daha da geliştirilmelidir.” değerlendirmesini paylaştı.
Türk savunma sanayisi alanındaki çalışmaların da ihracatta önemli bir yeri olduğuna işaret eden Sedef, bu alandaki bütün çalışmaları desteklediklerini söyledi.
Şahsı adına söz alan HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı da “Bütçeyi sadece rakamlarla değerlendirmek meselenin özünü ıskalamak olur. Sosyal adaletin yeniden inşası için vergi adaleti mutlaka tesis edilmelidir. Bütçe borç ve faiz sarmalından kurtarılmalıdır.” dedi.