Partilerin adaylarda belli oldu ve sahaya çıkmaya başladılar. Artık bundan sonra adaylar yapacakları projeleri ve çalışmaları seçmenlere anlatarak onları iknaya çalışacaklar. Fakat hangi değer yargılarına göre ittifak adayları halkın önüne konulmakta seçmende soru işaretleri oluşturmakta.
Projelerin yarısına belediye başkanı adaylarının listelerine alacakları çalışma arkadaşları yani belediye meclis üyelerinin bunda çok etkili olacağını düşünüyorum.
Doğru görülmeyen bir kanıyı da sizlerle de paylaşmak ve takdirlerinize sunmak istiyorum. İttifak kurmanın mantığı karşısında düşünceler hasıl ve karşıt görüşler güçlü . Yerel seçimler partilerden ziyade projelerin, aday profillerinin ve hizmet anlayışının yarıştığı seçimlerdir.
Burada şunun altını da çizmek gerekir; büyük şehirlerde parti ön plana çıkabilir ama kūçūk kentlerde herkes adaya oy verir.
Bu durum Kahta’da da böyledir. Genel seçimlerde çok farklı olan durum, yerel seçimlerle farklı bir bakış açısıyla gerçekleşecektir. Şu günlerde Kahta‘daki durumda buna paralel. Oy kullanımındaki mutlak kanı, sonucun adaya göre şekilleneceği.
Tarihleri boyunca birbirine rakip olmuş ,farklı dünya görūşūne mensup iki parti bütün değerleri gözardı edip ittifak yapıyor, bu seçmene bir dayatmadır, ben buradan aday göstermiyorum, sen benim seçtiğim şu adaya oy vereceksin diyor.
Galiba burada bizim tüm siyasi hafızamız ve tercihlerimiz yok olup gidiyor.
Siyasi literatürde ki bir sorunda parti sayılarının çok olması. İdeoloji olarak birbirine yakın bir sürü parti mevcut. Bu durum seçimlerde birçok karışıklığa yol açmaktadır. Oy pusulasında uzun uzadıya parti isimlerinin olması, vatandaşın kafasını karıştırıyor tercihinde karışıklığa yol açıyor.
Eğer şöyle bir yasa değişikliği olsa : peş peşe iki seçimde milletvekilli çıkarmayan partinin kaydı düşer. Tabii ki seçim barajının kaldırılması veya barajın düşürülmesi kaydıyla. mahalli seçimlerde oy pusulasında bir sadelik ortaya çıkar.