Kongre Başkanı Prof. Dr. Doğan Ünal, açılış konuşmasında kanserin bilimsel açıdan ele alınmasının yanı sıra, kanser hasta ve refakatçilerinin sorunlarının da kongrede ele alınacağı şu sözlerle vurguladı, “Gelişmiş tanı ve tedavi araçları ile artık çok başarılı onkolojik sonuçlar alınsa bile, hasta ve refakatçilerinin maddi ve manevi gereksinimleri gibi ilk bakışta dikkat çekmeyen pek çok başlık, sağlıkla ilgili sivil toplum kuruluşlarının şefkatini bekliyor. İşte bu perspektifi vurgulamak ve gündeme getirmek amacıyla, Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları Kongrelerinin yedincisinde Türkiye’mizin yanı sıra her kıtadan onlarca ülkeden yaklaşık 400 katılımcı ile birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”
Dünya İslam Sağlık Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Abdullatif Faslı WIHU’nun başarısına değindi; “WIHU 2016 yılında 65 ülkeden sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla kurulmuştur. 2022 yılında ise WIHU diğer ülkelerin katılımıyla 96 ülkeye ulaşmıştır. Böylece sağlık alanında faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar arasına girmiştir. WIHU Genel Sekreteri olarak 96 ülkedeki WIHU temsilcilerine üstün gayretlerinden dolayı şükranlarımı arz ediyorum. 2023 Yılında 100.yıl kutlamaları İle yeni yüzyıl Türkiyesi’nde WIHU faaliyetlerini tüm dünya müslümanlarına ve muhtaç olan ülkelere sağlık faaliyetleri, ikili bilimsel ilişkilerle duyurmak istiyoruz. Gelecek için adaletli, sağlıklı ve huzurlu bir dünya amaçlıyoruz.”
Ankara İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar konuşmasında sabrın öneminden bahsederek, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kanserle ilgili hadisi şerifini nakletti. “ Beş kimse şehittir. Yangında ölen şehittir, suda boğularak ölen şehittir, çocuk dünyaya getirirken vefat eden anne, göçük altında kalan ve ölümcül hastalıktan ölen şehittir.”
Birlik kurucu üyesi Öz-Sağlık İş Sendikası’nın Genel Başkanı Devlet SERT kongrenin önemine değindi, Bu yıl 7.si düzenlenen Müslüman Sağlık Toplulukları Kongresi’nde dünyanın dört bir yanından gelmiş olan topluluk bileşenlerini görmek gerçekten heyecan verici. Böyle bir kongreye “kurucu üye” olarak davet edilmemiz ve açılış konuşmalarından birini yapmamız yönündeki teklif de aslında bir anlamda ev sahibi olduğumuz bu kongre için bizleri daha da heyecanlandırıyor. Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları Kongresi’nin tüm kongre bileşenlerine, Müslüman coğrafyanın bayraktarlığını yapan topluluklarımıza, ümmet Bilinci ile hareket ederek, yeryüzünü yaşanabilir kılma arzusunda olan tüm kuruluşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Hibrit olarak gerçekleştirilen 96 ülkede temsilcisi olan Dünya İslam Sağlık Birliği üyeleri online olarak kongreyi takip etti. Kongrede Sağlık Girişimciliği Yarışması ve 9 panel gerçekleştirildi. Panellerde kanser bilimsel ve sosyal yönleriyle ele alındı. Panel başlıkları; Dünyada Kanser, Onkoloji Hastalarının Sosyal Sorunları ve Çözümleri, Kanserden Korunma, Kanser Tanı Yöntemleri, Kanser Tedavi Merkezleri, Dünyada ve Türkiye’de Onkolojide Güncel Gelişmeler, Onkolojide Bütünleşik Bakım, Onkoloji Hastalarında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları. Öne çıkan alt başlıklar; Dünyada Kanser, Kanser Hasta ve Hasta Yakınlarının Psiko-Sosyal Problemleri ve Ailelerinin Ekonomik Tükenmişlik Durumları, Tütün ve Tütün Ürünleri Kontrol Programı, Radyasyon Onkoloji Merkezi ve Proton Tedavisi, Palyatif Bakım Merkezi, Onkoloji Hastalarında Ozon Terapi Kullanımı olarak gerçekleşti. Yurt içi ve yurt dışında 51 panelist ve oturum başkanlarının yer aldığı hibrit kongrede kanser tüm yönleriyle ele alındı.
Kongre sonuç bildirgesi WIHU Üniversiteler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ural tarafından okunan sonuç bildirgesinde kanser tedavisi üzerine öneriler yer aldı. “İnsan kaynakları dâhil olmak üzere ulusal sağlık sistemlerini ve uluslararası işbirliklerini geliştirerek, güvenli, yüksek kaliteli, uygun maliyetli ve zamanında ilaçlara, tıbbi ürünlere ve cerrahi dâhil olmak üzere kanserin önlenmesi, tespiti, taranması, teşhisi ve tedavisi için uygun teknolojiye erişim sağlanmalıdır. Hem yetişkinler hem de çocuklar için palyatif bakım da dahil olmak üzere kanıta dayalı kanser yönetim rejimlerinin oluşturulması ve uygulanması esastır. Belirli kanserlerin tedavisi için mükemmeliyet merkezleri kurmak için, gerektiğinde bölgesel ve alt-bölgesel işbirlikleri ve ağları geliştirerek işbirliğine güçlü bir vurgu yapmalıyız.”
