Merkezi İstanbul’da bulunan Adıyamanlılar Vakfı’nın ev sahipliğinde, Adıyaman Valiliği, Adıyaman Belediyesi, Adıyaman Üniversitesi, Ticaret ve Sanayi Odası ile İpekyolu Kalkınma Ajansının katkılarıyla düzenlenen “Tarihin Seyri İçinde Vakıf Medeniyeti” konulu sempozyum Adıyaman Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda başladı.
Düzenlenen sempozyuma Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Talha Gönüllü, Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Ramazan Aksoy, ATSO Başkanı Mustafa Uslu, Akademisyenler, Adıyaman Eski Milletvekilleri Mahmut Göksu ve Ahmet Doğan, STK Temsilcileri, Adıyamanlılar Vakfının eski başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile vatandaşlar katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan sempozyumda, Adıyamanlılar vakfının 20 yıllık çalışmalarının yer aldığı bir sunum yapıldı.
3 ayrı oturum şeklinde düzenlenecek sempozyumun açılış konuşmasını Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Ramazan Aksoy yaptı. Adıyamanlılar Vakfı’nın her geçen gün çığ gibi büyüdüğünü belirten Aksoy, “20 yıllık kuruluş hayatında Adıyamanlılar Vakfı 6. ulusal sempozyumunu gerçekleştiriyor. Bu yılki sempozyumun ana temasını “Vakıf Medeniyeti” oluşturmaktadır. Kendi alanında uzman bilim adamlarımız bu sempozyumda birbirinden güzel sunumlar gerçekleştirecek ve Adıyaman adına çözüm önerileri sunacaklardır. Bu sempozyumda bizlere destek veren sayın Valimiz Mahmut Demirtaş’a, Belediye Başkanımıza, Adıyaman Üniversitesine, ATSO’ya ve İKA’ya vakfımız yönetim kurulu adına teşekkür ediyorum”dedi.
Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen ATSO Başkanı Mustafa Uslu, “Bugün üç oturumdan oluşacak sempozyumda birbirinden değerli bilim adamlarının güzel sunumlarından istifade edeceğiz. Bizim kültürümüz Vakıflara çok önem vermiştir. İstanbul’daki Adıyamanlılar Vakfının da vakıf medeniyeti çerçevesinde bu görevi eksiksiz yerine getirdiğine inanıyorum. Ticaret Odası Başkanlığına seçildiğim 2009 yılından bu yana Adıyamanlılar Vakfının etkinliklerine katılıyorum. Adıyamanlılar Vakfı, İstanbul’da sosyal dayanışmanın en güzel örneğini sergilemektedir. Okuma imkanı olmayan yüzlerce öğrenciye burs vererek okumasını sağlayan Adıyamanlılar Vakfı inşallah 900 değil 9 Bin kişiye burs verirler. Buradan İstanbul’daki tüm hemşerilerimi ata yurtları olan Adıyaman’a yatırıma davet ediyorum”şeklinde konuştu.
Tarihi süreç içerisinde Vakıfların önemli bir misyonu yerine getirdiğine vurgu yapan Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Talha Gönüllü ise, “Adıyamanlılar Vakfı 20 yıllık kuruluşu boyunca çok önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı. İslamın kuruluşundan bu yana vakıflar çok önemli görevlerde bulunmuştur. Vakıflar İslam’la birlikte ilk yüz yıl içerisinde hızlı bir gelişme göstermiştir. Kurulduğu günden bu yana Adıyamanlılar Vakfının başarısını da vakıf kardeşliğinin tesisine bağlıyorum. Vakıf insanının özelliği de budur”dedi.
Osmanlı medeniyetinin temel taşı olan vakıfların millet sayesinde kazanılan serveti, tekrar o toplumun istifade ve hizmetine sunan bir vefa müessesesi olarak ortaya çıktığını kaydeden Vali Mahmut Demirtaş ise, “Bundan dolayı bu zengin vakıf kültürü sayesinde sosyal adalet sağlanmıştır. Vakıf kültürü modern devlet geleneğimizin de özünü oluşturmaktadır. “İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN” ilkesiyle insan onurunun korunmasını esas alan bizler, kimsesiz ve yardıma muhtaçlara el uzatma, onların iaşe, barınma ve her türlü ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Bugün 3 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacının ülkemizde barındırılması ve ihtiyaçlarının karşılanması bu medeniyetin tasavvurudur”dedi.
Kimsesizlerin kimsesi anlayışıyla kurulan vakıfların tarih boyunca birbirinden önemli çok çeşitli hizmetler üstlendiklerini söyleyen Vali Mahmut Demirtaş, “Günümüzde devletimizin yapmakta olduğu çok sayıda kamusal görevi, Vakıflar yüzyıllarca başarıyla yerine getirmişlerdir. Geçmişten günümüze kalan birçok cami, hastane, hamam, köprü, çeşme, kervansaray gibi kamusal nitelikli kurumların, neredeyse tamamı vakıflar tarafından yapılmış ve insanların hizmetine sunulmuştur. Merkezi İstanbul’da bulunan Adıyamanlılar Vakfımız da bu anlayışı kendine düstur edinerek, vakıf kurumunun özünde barınan kardeşlik ve yardımseverlik duygularını, gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamıştır. Bugün vakfımız yüzlerce öğrenciye burs vermekte, muhtaçlara maddi ve manevi olarak el uzatmakta, sosyal ve kültürel bağların güçlenmesine de vesile olmaktadır. Bizler de bugün toplumumuzda sevgi, muhabbet, kardeşlik, yardımseverlik, birlik ve beraberlik duygularının canlı kalmasını arzuluyorsak, herkese karşı sevgi ve merhametle yaklaşmalı, muhtaçların yanında yer almayız. Bu sempozyumun hazırlanmasında emeği geçen başta İstanbul’daki Adıyamanlılar Vakfımıza, sempozyuma konuşmacı olarak katılan seçkin konuklara, bu etkinliğe destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum”dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 3 oturum şeklinde gerçekleştirilecek sempozyumun birinci oturumuna geçildi.
