Son dönemlerde bazı tarım ürünlerinin ithalatında vergi oranlarının kaldırılması veya düşürülmesi ülke ve bölge çiftçimizi önemli ölçüde etkilemiştir. Özellikle bölgemizde geniş ekim alanına sahip bakliyat ürünlerinde verginin sıfırlanması şimdiden üreticilerimizi kara kara düşündürmektedir. Özellikle girdi artışlarındaki olumsuzluklardan dolayı üreticilerimizin ithal ürünlerle rekabet etme şansı oldukça zayıflamaktadır. İthalat daha karlı oluyor diye ithal etme politikası, gelecekte üreticilerimizin üretim yapmaktan vazgeçmesine ve ülke olarak tarım ürünlerinde dışa bağımlılığı arttırmaktan başka bir işe yaramayacağı, şimdiden gözden kaçmamalıdır. Bu nedenlerle ileriki yıllarda Yemeklik Dane Baklagil (nohut, mercimek vb.) ekim alanlarındaki daralma daha da artacaktır.
Buna benzer olarak İlimizde son yıllarda dikimi yapılan badem yetiştiriciliğini örnek verecek olursak;
Adıyaman ve ilçelerindeki üreticilerimiz, son yıllarda dikimini yaptıkları badem alanlarıyla Türkiye’de ilk sırayı almıştır. Özellikle Kahta Badem Birliği’nin girişimleriyle, yörede üretilen bademler “Kahta Bademi” olarak patent almıştır. Sivil toplum kuruluşları ve devlet desteğiyle badem ekim alanlarımızı,“Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 bin dekar” sloganıyla, daha da arttırmayı hedefliyoruz. Ama ne yazık ki, Orman Bakanlığımızın 15 yıl düşük faizli krediyi kaldırması ve özellikle İthal Bademde % 43,2 olan verginin % 15’e düşürülmesi Üreticilerimizi mağdur edecektir. Çünkü ithalatçı kg başına 3 dolar (11,31 TL) vergi öderken, vergi indiriminden sonra 1 dolar (3.77 TL) vergi ödeyerek bademi yurt içine çekecektir. İthaldeki verginin düşürülmesi ile şimdiden 33 TL/kg olan fiyatlar, 25.40 TL/kg’a kadar gerilemiş durumdadır. Yani verginin üreticilerimize zararı şimdiden 2 dolar (7.60 TL/kg) civarındadır. Sadece ithalatçı tüccarları zenginleştirecek bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.
Çitçilerimizin kendi imkanları veya banka destekleriyle zor şartlar altında, bin bir emekle kurulan badem alanları, tam verim çağındayken, üreticilerimizin yüzünü güldürmek yerine, zora sokan alanlar olarak üreticilerimizi derinden üzülmesine neden olmuştur. Özellikle girdilerdeki artışlar üreticilerimizin rekabet gücünü zayıflatmakta ve ithal bademle rekabet edemez duruma getirmektedir. Badem üretiminde girdilerimiz yüksek olduğundan bu fiyatla rekabet şansımız kalmaz ve yeni bahçe kurmaya cesaret edemeyiz. Bunun sonucu olarak da bademde dışa bağımlılık devam eder. İlimiz ise bademle kazandığı ivmeyi kaybedecek ve hedeflerinden uzaklaşacaktır. Bu nedenlerle badem ve ceviz gibi ürünlerin vergi kapsamından acilen çıkarılması gerekmektedir. Diğer taraftan bu uygulama Ekonomi Bakanlığının “Gıda Fiyatlarının Regülasyonu ve Yerli Üreticinin Korunması Tebliği”ne de aykırılık teşkil etmektedir. Sarmalık Tütün ile ilgili sıkıntılarımızı Tütün Üst Kurumunun kapanmasıyla Gıda Tarım ve Hayvancık Bakanlığına bağlanması bir an önce bu teşkilatların kurulması sarmalık tütünle geçimini sağlayan üreticilerimizin mağduriyetlerin giderilmesi için, Bu sıkıntılarımızı Adıyaman Ziraat Oda Başkanı Salih ŞAHAN ile beraber TBMM Meclis Başkan Vekilimiz Ahmet AYDIN ve Adıyaman Milletvekillerimize de bu sorunlarımızı ilettik. sayın meclis başkan vekilimiz Ahmet AYDIN beyin girişimleriyle Gıda Tarım ve Hayvancılık müsteşarı Sayın Hadi TUNÇ Beyle görüştük bu sıkıntılarımızı kendilerine ilettik. Umarız bir an önce bu yanlışlıklardan dönülür ve üreticilerimiz sıkıntıları giderilmiş olur.