Tahsin KEMER – Ferhat BAĞCI / ANKARA – BHA
Karate Federasyonu önümüzdeki yıl olağan kongreye gidiyor. Başkanlık için yarışacak adaylarda belli olmaya başladı. Karate Federasyonu’nda 2018-2022 yılları arasında Genel Sekterlik görevi yürüten Ali Bıldırcın Karate Federasyonu başkanlığı için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Başkan adayı Ali Bıldırcın, projelerini ve karatenin olimpiyat oyunlarındaki geleceğini Birlik Haber Ajansı’na (BHA) verdiği özel röportaj ile anlattı.
Sözlerine Karate Federasyonu’na başkan olma nedenini anlatarak başlayan Ali Bıldırcın şunları söyledi:
“Öncelikli hedefimiz bu kan akışını durdurmak. Ben bundan önceki yönetimin son dört yılında genel sekreter olarak görev yaptım. Rahmetli Esat Delihasan kardeşimizin covid’ten vefat etmesi sonucu bu süreçlere gelindi. Onun döneminde ekibi ile karateyi bugünlere taşıdık. O talihsiz olaydan sonra bir seçim sürecine girildi ve gelen yönetim şimdiki federasyon başkanı dışarıdan bir avukat olması camiamızın içinden olmaması nedeniyle bu eksiklikler bize çok ağır neticeler çıkartmış oldu. Biz zaten bu kan akışını durdurmak için en azından bu gerilemeyi durdurmak için talip olmak zorunda kaldık. Çünkü ben 1982’den beri karatenin içerisindeyim. Milli sporcuyum, hakemim, antrenörüm. Bu camiamın bir evladı olarak bu geriye gidişi oturup izleyemeyiz dedik. Camiamızın bizim üzerimizdeki emeğine bu çöküşü seyrederek ihanet edemeyiz dedik. Elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşünerek bütün camiamızdaki hocalarımız, antrenörümüz, sporcularımızla genel bir istişari görüş alarak bu yola çıktık. Allah nasip ederde camiamız tekrar bu ulvi göreve bizleri layık görürse uluslararası alandaki o eski günleri tekrar canlandıracağız, lobiciliklerimizi tekrar gerçekleştireceğiz.”
Federasyon başkanı seçilmesi halinde yapacakları projeleri Bıldırcın şu sözlerle anlattı:
“Karate Federasyonuna sadece günü kurtarma esaslı başarıdan ziyade, büyük ve kalıcı başarıları inşa etmek için geliyoruz. Kendi kaynaklarımızı kendimiz oluşturarak çok farklı projelerimiz var. Dediğim gibi öncelikle elimizde mevcut malzeme, imkan ve olanak var. Bu imkan ve olanaklarının doğru kullanılmaması bu kaynakların doğru değerlendirilerek doğru yerlere kanalize edilememesinden kaynaklanan bir geriye gidiş var, yoksa mayamız sağlam, camiamız sağlam. Ancak doğru politikalar olmayınca elimizdeki malzeme ne kadar iyi olursa olsun oradan iyi bir yemek çıkmıyor. Çünkü yemeğin nasıl yapılacağını bilmiyorsanız ortaya böyle bir geriye gidiş, çöküş kaçınılmaz oluyor. Tek tesellimiz seçimlere 1 yıl kalmasıdır. Bu 1 yıl içerisinde inşallah bu çöküş durduktan sonra tekrar eskisi gibi Esat Delihasan kardeşimizin en azından bıraktığı noktaya karateyi taşıyacağımıza inanıyoruz, bunun için de yola çıktık.”
Los Angeles’da düzenlenecek olan 2028 Olimpiyat Oyunları’nda karatenin olmayacağını belirten Bıldırcın, “2028’de maalesef karate olimpiyatlarda olmayacak. Geçtiğimiz günlerde olimpiyat komitelerinin ve ilgili kuruluşların yapmış olduğu toplantılarda bu üzücü karar alındı. Bunun neticesi tabi uluslararası lobiciliğin ve diyaloglarımızın eksikliğidir. Türkiye bunun dışında uluslararası alandaki tüm mevzilerini birer birer kaybediyor. Uluslararası alandaki tüm başarıları geriliyor” dedi.
Bıldırcın, başkanlığa aday olma amacının başta 2032 olimpiyatlarında karatenin olmasını sağlamak olduğunu aktararak sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizim bu konuda federasyon başkanlığına aday olmaya karar vermemiz de zaten ana konusu da bunlardan biri tüm uluslararası alanlarındaki dünya karate kuruluşlarındaki yerlerimizden lobiciliğimizin eksikliği olarak birer birer ayrılmak zorunda kaldık. Tabi bu olimpiyatlara katılamamamız tek başına Türkiye’nin bir eksikliği sayılamaz ama dünyanın en ileri Karate Federasyonu olması sebebiyle çok önemli bir lobicilik görevi vardı bu ihmal edildi. Bunun dışında 2032 için küçükte olsa bir sinyaller geliyor ama tabii 2028’in kesinlikle kaybolmuş olması hem karate camiamız adına hem de Türkiye adına bizi üzmüştür. Bununla ilgili şu saatten sonra çok fazla yapacak bir şey yoktur. 2032 için hedeflerimizi koyup bununla ilgili uluslararası lobiciliği ve kalitenin tekrar olimpiyatlara alınabilmesi için Türkiye’nin Dünya Karate Federasyonu ile iş birliği içinde çok ciddi bir şekilde bu konuyu takip etmesi gerekir. Bunun neticesini önümüzdeki yıllarda zaten hep beraber göreceğiz.”
