Gastronomi Yazarı-Sunucu Ayşegül Binici 20 yıldır Anadolu’yu köy köy gezip yöresel lezzetler ve coğrafi işaretli ürünler üzerine çalışmalar yapıyor. Binici, “Gastronomi Turizminin ve Agro turizminin ön plana çıkmasını istiyorum. Agro turizm nedir? Bunu anlatmak lazım” dedi.
Yöresel lezzetlerin kaybolmaması için çalışmalar yaptığını ve bu alanda Anadolu da ki kadınlardan yardım alıp yemek tariflerini topladığını söyleyen Gastronomi Yazarı-Sunucu Ayşegül Binici, “Anadolu da ki kadınlarımızda yemek tariflerini topluyorum bunları kayıt altına alıyorum 4 cilt kadar bununla ilgili bilgiler biriktirdim. İleride bir hedefim var ki o da bu alanda yöresel lezzetler üzerine bir kitap çıkartmak. Bu kitaplarla da tabi ki kendi tarifimmiş gibi vermeden bu tarifleri aldığım hanımlarımızın isimlerini not ederek kayıt altına alıyorum” dedi.
Türkiye’de Gastronomi alanında yeterli olmadığımızı ifade eden Binici şöyle konuştu:
“Anadolu da lezzetlerimize sahip çıkan bir kesim var. Köylere gittiğimde hâlâ kendi yöresel lezzetlerini yapıyorlar. Fakat şehirlerimizde büyük şehirlerde burada çok büyük problemler olduğunu görüyorum. Ben istiyorum ki büyük şehirlerimize geldiğimizde Ankara’da Ankara’nın ne yemeklerinde ne vardır sorusuna ben şu an da simit ya da döner ya da Ankara Tava cevabını almak istemiyorum. Aslında Ankara’mızın çok geniş bir mutfağı var. Bu mutfağı hep ön plana hep beraber çıkarmalıyız. Ankara’mız siyasetiyle ünlü bir şehir olmasın, Ankara’mızın kültürel değerleri çok kuvvetli Gastronomisi de aynı şekilde çok güzel bir geçmişi var. Bu yönde bunu biz kaybetmeyelim istiyorum. Bu şehrin kalabalığında kaybolmayalım bu lezzetlerimiz kaybolmasın istiyorum. Bu yüzden de ben Ayşegül Binici olarak elimden gelen bütün gayreti göstermeye hazırım”
Gastronomi Turizminin önemli olduğunu ve Agro Turizminin ön plana çıkması gerektiğini söyleyen Binici, “Gastronomi Turizminin ve Agro turizminin ön plana çıkmasını istiyorum. Agro turizm nedir? Bunu anlatmak lazım. Benim yaptığım turlarda gastronomi turlarında bizzat halkımız ya da misafirlerimiz kendilerini direkt tarımın, hayvancılığın içerisinde bulunuyorlar buradan hep beraber üretim yapıyoruz. Üretim sürecine dahil oluyorlar bu da çok daha kıymetli oluyor ve bundan büyük haz alıyorlar” ifadelerine yer verdi.