ANKARA-BHA
Çankaya Belediyesi, Sanatçı Yazar ve Müzikolog Ahmet Say’ın adını “edebiyat” ve “müzik” ödülleriyle yaşatacak. “Ahmet Say Müzik ve Edebiyat Ödülleri” her yıl edebiyat ve müzik alanlarında üstün başarılar sağlamış ve önemli çalışmalar yapmış olan kişi ya da kuruma verilecek. Bu yıl ilki düzenlenecek ödüllerin kazananları Ekim ayının ilk haftasında açıklanacak. Ödül töreni ise 11 Ekim’de MEB Şura Salonu’nda yapılacak.
Edebiyat ödülünün jürisinde Ali Cengizkan, Aydın Çubukçu, Oğuz Demiralp, Yekta Kopan ve Fahri Özdemir; müzik ödülünün jürisinde Çağatay Akyol, Kadir Dursun, Bülent Evcil, Görgün Taner ve Fazıl Say yer alacak. Her iki seçici kurul ödüle değer görülen kişi ya da kurumların isimlerini, birer gerekçeli karar ile birlikte açıklayacak; gerekçeli karar bir “Onur Defteri”ne kaydedilecek. Kazananlara her dalda 50 bin TL verilecek, sanatçı Metin Yurdanur tarafından tasarlanan heykelcik takdim edilecek.
Ahmet Say adını Türkiye’nin entelektüel birikimine yaptığı katkıyı daima hatırlatacak bir organizasyon ile yaşatmanın önemine vurgu yapan Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner şöyle konuştu: “Anadolu’nun derin köklerine sanatla bakan, kültürümüzü ve değerlerimizi yaşatıp biz gelecek kuşaklara aktarmak için emsalsiz çalışmalar yapan çok kıymetli bir aydındı. Yurt dışı eğitimine kıvılcım olarak gidip alev olarak dönen bir kuşağı temsil eden Ahmet Say gerçek bir Cumhuriyetçi, inanmış bir Atatürkçü ve büyük bir yurtseverdi.”
Başkan Güner, Çankaya Belediyesi olarak bu önemli organizasyona ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti ise şu sözlerle anlattı: “Çok değerli fikir ve müzik insanımız Ahmet Say’ın adını Müzik ve Edebiyat Ödülleri ile Cumhuriyetimizin kalbi Çankaya’da yaşatacak olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Kıymetli sanatçımız Fazıl Say ve tüm değerli jüri üyelerimizle birlikte emeği geçen çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Öte yandan, sanatçı Ahmet Say’ın oğlu ünlü müzisyen Fazıl Say da babasının doğum gününde yayınladığı mesajla desteklerinden dolayı Çankaya Belediyesi’ne teşekkür etti.
Fazıl Say, Ahmet Say Müzik ve Edebiyat Ödülleri’nin, Türkiye‘nin en prestijli ödülleri arasında yer alması için emek vereceklerini aktardı.
Say mesajında şunları kaydetti:
“Ahmet Say Müzik ve Edebiyat Ödülleri bu yıl başlıyor, 11 Ekim’de Çankaya’da MEB Şura Salonu’nda, vereceğimiz anlamlı bir konserin ardından bu iki ödül sahiplerini bulacak. Çok değerli destekleri için Çankaya Belediyesi’ne Say ailesi adına çok teşekkür ederim. Babam Ahmet Say’ın bugün doğum günü. Kendisinin tüm ömrü boyunca Türkiye’deki aydınlanmaya, edebiyat ve müzik camiasına katkıları önemlidir, çok sayıda kitabı ve ürünü ile yol göstericidir, buna sahip çıkacağız ve ebediyen yaşatacağız. Bu uğraşın ülkemizin prestijli sanat ödüllerinin başında gelmesi için emek vereceğiz. Çok değerli jüriler oluşturduk. 11 Ekim’de Ankara’da ilk ödül törenimizde buluşmak üzere.”
Ahmet Say Ödülleri’nin edebiyat alanında; şimdiye kadar toplumda öne çıkan kişi ve kurumların şiir, öykü, roman, deneme, anı alanlarından birinde ya da birkaçında, yaşam boyu üstün nitelikte eserler vermiş olmaları, edebiyatın toplum içindeki yerini yücelten, yeniden değerlendiren kişisel ya da kurumsal katkılar yapmış olmaları bekleniyor.
Müzik alanında da önerilecek isim ya da kurumların ise, müziğin toplum içindeki yerini yücelten, kendi yeteneklerini geliştirme konusunda tutkulu olan, özgün ve çığır açıcı katkıları bulunmuş niteliklere sahip olmaları isteniyor. Her iki dalda ödül alacak kişi ya da kurumların, Ahmet Say’ın akılcı, bilime ve öğrenmeye açık, yenilikçi, sanatçı kişiliği ağır basan duruşuna sahip olmaları aranıyor.
Ahmet Say Müzik ve Edebiyat Ödülleri için açıklanan diğer ödül koşulları da şöyle sıralandı:
– Ödüller, seçici kurul tartışmaları sonucunda sahiplerine özgülenir. Ödüle dışarıdan isim ve kurum önerilebilir, ama kişi ve kurumlar kendilerini aday gösteremezler. Seçici kurullar her iki dalda da tek yetkilidir.
– Ödüle önerilebilmek için ülkemiz kültür ve sanatının niteliğini yükseltmeye katkıda bulunmuş olmak zorunludur. Ödüle hak kazanmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve ülkemizde kayıtlı bir kurum olmak ön koşuldur.
– Her yıl alanlarında uzman sanat ve kültür insanlarından oluşan birer seçici kurul oluşturulur. Seçici kurullar birinci derece akraba kişilerden ödül için öneriler gösteremez.
– Ölmüş kişiler ödül için önerilemez. Ancak bir kişi Seçici kurul tarafından seçildikten sonra vefat ederse “ödül heykelciği” ve “para ödülü” tutarı yasal mirasçılarına ödenir.
– Ödüller bölüştürülemez; her yıl kendi alanında birer kişi ya da kuruma sunulur. Bir kez ödül kazanan kişi ya da kurum, daha sonraki yıllarda ödüle önerilemez.
AHMET SAY KİMDİR?
Ahmet Say 6 Eylül 1935 tarihinde İstanbul’da doğdu. Müzik yeteneklerine karşın, erken yaşta piyano çalmayı bırakmak zorunda kaldı. Yaşamı boyunca doğrudan ve dürüstlükten yana yazdı, çaba gösterdi, ezilenin yanında oldu.
1954–1960 tarihleri arasında Almanya’da basın–yayın eğitimi aldı. 1967 yılında “Türk Solu” dergisinin yazı işleri müdürü oldu, 17 ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra yazdığı “Kocakurt” romanı ile edebiyat alanında belirdi.
1977 yılında Cemal Süreya ve dört arkadaşıyla kurduğu “Türkiye Yazıları” dergisi, cunta karanlığında Türkiye’nin en önemli entelektüel merkezi oldu. Gerek Türk edebiyatında yerini kanıtlamış orta kuşağa ve edebiyat değerlerimize, gerekse henüz ilk ürünlerini vermeye başlayan genç kuşaklara yardımı ve desteği hiçbir zaman esirgemedi. Kurucu başkanı olduğu, tüzüğündeki ilk amaç “düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması” olan “Edebiyatçılar Derneği”, 1993–2004 yılları arasında, Türkiye’nin en önemli yazar ve yazın örgütlenmesi niteliğini taşıdı. Oğlu Fazıl Say’ın müzik yatkınlığını keşfettikten sonra, tekrar müzik alanına döndü, onun iyi yetişmesi yanı sıra, genç yeteneklerin müzik alanına kazandırılması için çabalarını esirgemedi, müzik alanını besleyecek ansiklopedi ve sözlükler hazırlayıp yayımladı.
Bu alandaki ağırlığını her zaman gençler için kullandı.10 Mayıs 2022 günü aramızdan ayrıldığında, yalnızca iyi bir edebiyat insanı ve örgütçü bir yazın eri değil, aynı zamanda iyi bir müzikolog olarak da tanınan gerçek bir Ankaralı idi.
