ANKARA-BHA
Donald Trump‘ın Beyaz Saray’a geri dönmesi halinde İran’a yönelik politikalarını yeniden sertleştireceğini ve “maksimum baskı” stratejisini uygulamaya koyacağı belirtildi. Trump yönetimi, İran’ın petrol ihracatını azaltmayı, bölgesel müttefiklerini finanse etmesini engellemeyi ve nükleer silah geliştirme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.
Trump’ın geçiş ekibi, Ocak ayında göreve başlamasının ardından İran’a yönelik daha sıkı yaptırımlar getirecek yürütme emirlerini hazırlıyor. Enerji uzmanı Bob McNally, yaptırımların İran’ın günlük petrol ihracatını yeniden 400 bin varil seviyesine düşürebileceğini öngörüyor. İran’ın halihazırda günlük 1,5 milyon varile ulaşan petrol ihracatının büyük kısmının Çin’e yönlendirildiği belirtiliyor.
Trump’ın dış politika danışmanları arasında yer alan Marco Rubio ve Mike Waltz gibi isimlerin de sert yaptırımları savunduğu kaydediliyor. Waltz, İran ekonomisinin dört yıl önceki kırılgan haline dönmesi gerektiğini ifade etti. Ancak uzmanlar, bu stratejinin başarılı olma olasılığını düşük görüyor.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, Trump’ın “maksimum baskı” politikasını yeniden denememesi gerektiğini belirterek, “Bu girişim yalnızca yeni bir başarısızlıkla sonuçlanır.” açıklamasında bulundu.
İran yönetimi ise ekonomik sıkıntıları hafifletmek amacıyla yaptırımların kaldırılmasını talep ederken, Ayetullah Ali Hamaney’in nükleer veya bölgesel bir anlaşma olasılığını düşük gördüğü ifade ediliyor. Uzmanlar, Trump’ın sert politikalarının iki ülke arasındaki ilişkileri daha da zorlaştıracağını öngörüyor.
Trump’ın başkanlık döneminde 2015 nükleer anlaşmasından çekilmesi ve İran’a yönelik yüzlerce yaptırım uygulaması, gerilimi artırmıştı. İran ise uranyum zenginleştirme faaliyetlerini hızlandırmıştı. Biden döneminde de yaptırımlar sürerken, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabaları sınırlı kaldı.