ANKARA-BHA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Eskişehir’de düzenlenen “9. Tematik Kış Kampı” kapsamında “Sosyal Medya ve İletişim Kampı”na katıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen bu kamp, Eskişehir’de ilk kez “Sosyal Medya ve İletişim” temasıyla gerçekleştirildi. Kampın açış törenine Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, 63. Hükümet Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Gençlik ve Spor İl Müdürü Hasan Kalın ve diğer yetkililer katıldı. 81 ilden 160 öğrencinin yer aldığı kampta, 3-7 Şubat tarihleri arasında gençler, iletişim ve sosyal medya konusunda akademisyenler ve uzmanlarla bir araya gelerek dijital çağın gerekliliklerine uygun, bilinçli ve güvenli medya kullanımı konusunda farkındalık kazanmaları bekleniyor.
Öğrencilerin yoğun ilgi ve heyecanıyla başlayan “Sosyal Medya ve İletişim Kampı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrencilere yolladığı video mesaj ile açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Sizler büyük bir kardeşlik hanesi oluşturarak dayanışmanın, paylaşmanın, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sergilediniz. Her birinizin bu kamp dönemini yeni dostluklar kurmak, yeni beceriler kazanmak suretiyle verimli bir şekilde değerlendirdiğinize inanıyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın video mesajının ardından, açış konuşmalarını Gençlik ve Spor İl Müdürü Hasan Kalın, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin gerçekleştirdi.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Hasan Kalın, “Sosyal Medya ve İletişim” temasıyla ilk kez Eskişehir’de “Kış Kampı”nı gerçekleştirmenin büyük mutluluğu içinde olduğunu dile getirerek, “Projeyi hayata geçiren Gençlik ve Spor Bakanlığımız yetkililerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi. Kalın, bu tür etkinliklerin gençlerin geleceğe daha sağlam adımlarla hazırlanmasına önemli katkılar sunduğunu vurguladı.
63.Hükümet Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan ise iletişimin gücüne değindiği konuşmasında, sosyal medyanın bilgiye ulaşımı kolaylaştıran, insanları bir araya getiren ve dünyayı küçülten önemli bir araç olduğunu söyledi. Gürcan, “İletişim, hakikatin en büyük taşıyıcısıdır ama aynı zamanda yanlış ellerde manipülasyonun da en etkili aracı olabilir.” diyerek, dijital çağda medya kullanımı konusunda farkındalık oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, internet ve yeni medya araçlarının gençlerin yaşamı üzerinde büyük etkisi olduğunu belirterek, sosyal medyanın insan ve toplum hayatıyla ilişkili önemli bir araç olduğunu ifade etti. Aksoy, “Bu kamp, gençlerimize sosyal medyaya farklı bakış açıları kazandıracaktır.” diyerek, gençlere bilinçli medya kullanımı için eğitim alacakları bu etkinliğin önemine değindi.
Açış konuşmasında RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, medya ve sosyal medyanın gençlerin yaşamındaki önemine dikkat çekti. Şahin, sosyal medyanın sadece bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda ciddi etkiler yaratabileceğini belirterek gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Özellikle sosyal medya üzerinde karşılıklı etkileşimde bulunurken dikkat edilmesi gereken etik kuralların altını çizen Şahin, “Yüz yüze söyleyemediğiniz şeyleri sosyal medyada söylememenizi tavsiye ediyorum. Sosyal medyanın yıkıcı etkilerinden korunmanın en etkili yolu, bu kurala sadık kalmaktır.” dedi.
Şahin, gençlere hitaben yaptığı konuşmada, dijital çağda iletişimin yalnızca radyo ve televizyonla sınırlı kalmadığını belirtti. Özellikle sosyal medya üzerinden gerçekleşen iletişim döngüsüne dikkat çeken Şahin, sosyal medyada yalan haber ve dezenformasyonun Avrupa’da yapılan araştırmalara göre 6 kat hızla yayıldığını ifade etti. Şahin, Türkiye’de bu durumun ise bunun 60 kat hızla yayıldığına inandığını ekleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu durum, dijital mecralarda ciddi bir tehdit oluşturuyor. Son dönemde, doğru haberlerin görüntülenmesi binlerde kalırken, dezenformasyon içeren haberlerin görüntülenmesi milyonları geçebiliyor. Dezenformasyonun yıkıcı gücü çok fazla. Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre, yalan haber ve dezenformasyonun yayılma oranı 6 kat daha hızlı bir şekilde artıyor. Bu oran bana kalırsa Türkiye’de, toplumun dinamikleri ve sosyal medya kullanım oranlarının yüksekliğiyle birlikte çok daha fazladır. Dezenformasyon içeren haberler milyonlarca kişiye ulaşırken, doğru bilgiler binlerce kişiye ulaşabiliyor. Bu, dijital mecraların getirdiği büyük bir tehdit.”
Şahin,“Gençlerin medya okuryazarlığını artırmak son derece önemli. Medya içeriğini bilinçli bir şekilde değerlendirmelisiniz. Doğru bilgiye ulaşabilmek için sosyal medya içeriklerini sorgulamak ve sorumlu bir medya tüketicisi olmak gerekiyor.” vurgusu yaptı.
Başkan Şahin, gençlerin RTÜK’ü sadece ceza veren bir kurum olarak düşünmelerine işaret ederek, RTÜK’ün ne yaptığını anlattı ve gençlerin bundan sonra daha bilinçli bir şekilde televizyon izlemesi, radyo dinlemesi ve dijital mecraları takip etmesini sağlamayı hedeflediklerini söyledi. “RTÜK nedir? RTÜK, her birinizin de bildiği gibi aslında televizyonlardaki ve radyolardaki cezaları veren bir Üst Kurul’dur, öyle bilinir. Aslında RTÜK’ün böyle bilinmesinin sebeplerinden birisi de iletişimsizliktir. Bu iletişimsizliğin sebebinin kurum olarak bizden kaynaklı olduğunu düşünmüyoruz. Dezenformasyonun gücü ve kuvveti bunu bu hale getiriyor. Biz her seferinde denetleyici ve düzenleyici bir kurumuz desek de RTÜK’ü halen de özellikle genç kardeşlerimiz sadece ve sadece ceza veren kurum olarak ve bunun ötesinde de size izletmesi gereken çok değerli yapımları izletmeyen bir kurum olarak görüyor. RTÜK 1994 yılında kurulmuş bir anayasal kuruldur. 9 üyeden oluşur. Meclisteki siyasi partilerin çoğunluğuna göre belirlenir. AK Parti kontenjanından dört, MHP’den bir, CHP’den iki, DEM Parti’den bir, İYİ Parti’den bir üyemiz vardır. Meclisteki tüm partilerin temsil edildiği tek Üst Kuruldur. Yani bir sabah kalktığımız zaman, “Bugün şu kanala ceza verelim.” diye bir durum yoktur. Burada bulunan her arkadaşımızın müdahale etme ve söz hakkı vardır.” şeklinde gençlere RTÜK’ün yapısını ve çalışmalarını anlattı.
“Uzmanlarımızın incelemeleri sonucunda bu yapımda bir ilkesel eksiklik varsa ya da cezai müeyyide gerektiren bir durum varsa, konu bir silsileyle Başkan’a gider. Başkan bunu uygun görürse üst kurula gelir. Üst Kurulda 9 Üyenin yaptığı toplantıda 5 Üyenin ilkesel, kanunsal anlamda bir eksiklik gördüğü takdirde ceza uygulanır. Yoksa cezasızlık çıkar ve o yapıma, o diziye, o programa herhangi bir müeyyide uygulanmadan yoluna devam eder.”
“İstediğimize ceza vermek, istemediğimize ceza vermemek lüksüne sahip değiliz. Fakat kanunlarımız çok açık. 8. madde der ki; özellikle aile yapımıza, millî ve manevi değerlerimize karşı yapılan yayınlar RTÜK tarafından denetlenmelidir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin fiziksel ve ruhsal gelişimini
etkileyen yapımlar denetlenmelidir. Millî ve manevi değerlerimizi tehdit eden yayınlar denetlenmelidir.”
“Geçmiş dönemlerde bütün yayıncılarla yaptığımız mutabakat var. Hepsinin altında imzası var. Şu an o ihlalleri yapan bütün televizyonlar, bütün radyolar, bütün platformlar zamanında gelip RTÜK’te hep beraber bir hazırun karşısında yayın ilkeleri imzalamıştı. ‘Yalan haber yapmayacağım, kişinin gizliliğine dikkat edeceğim, dezenformasyona dikkat edeceğim,’ gibi pek çok maddeyi kabul ettiler. Ama gelin görün ki, işine geldiği zaman ana haber sunucusu bile bir siyasi parti temsilcisi gibi haber sunabiliyor. Bu tutum imzaladıkları ilkelere açıkça aykırıdır.”
Başkan Şahin, “Bizim için her kanal, her yayın ilkesel anlamda kurallara uyan veya uymayan, kanunlara uyan ya da uymayan olarak değerlendirilir. RTÜK bu ilkelere ve kanunlara aykırı hareket eden yayınlara müeyyide uyguladığı takdirde, sadece ve sadece ceza veren bir kurum gibi aktarılıyor ve algılanıyor. O dizilerin Türkiye’de özgür bir ortamda yayınlanmasını sağlayan kurum yine RTÜK’tür. Fakat ilkesel, kanunsal bir hata yapılıyorsa, onu engellemek de bizim görevimizdir. O bakımdan bugün reyting rekorları kıran bir dizinin orada öyle oynuyor olması, gelirlerinin bu şekilde devam etmesini sağlayan da yine RTÜK’tür. Olaya bir de bu tarafından bakın. Aldığımız kararlar ve çalışmalar ile Avrupa’nın birçok ülkesinden öndeyiz. Buna müsaade veren siyasi iradeye buradan teşekkür ederim.”
“Bu yıl 2025 Aile Yılı. Bu konuda bizim görevimiz olduğu kadar asıl görev sizlere düşüyor. Siz kullanıcılar olarak, neyi izlemeniz gerektiğini bilmelisiniz. Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım, eğer sizler doğruyu, neyin izlenmesi gerektiğini öğrenmezseniz, bizim müdahalelerimiz yeterli olmayacaktır.”
Şahin konuşmasına son verirken, gençlere medya okuryazarlığı konusunda sorumluluklarını hatırlatarak, “Devletin tüm otoriteleri, sizler için çalışıyor ve sizin lehinize kararlar alıyor. Sınırsız özgürlük dediğiniz şey, bir başkasının özgürlük sınırı ihlaliyle biter.” dedi.
