KAHTA’dan öğlen saatlerinde Gaziantep’e doğru yola çıktık. Istikamet Sırbistan…
Gaziantep’te arkadaşlarla buluşup otelimize yerleştik. Sabahın ilk ışıklarında Gaziantep hava alanı’nın yolunu tuttuk… Birkaç dakika sonra havada İstanbul’a doğru süzülüyorduk. Bir buçuk saat sonra Sabiha Gökçen’e indik. İstanbul’da bizimle seyahat edecek grubumuzla beraber pasaport kontrolünden geçip Sırbistan’ın başkenti, Tuna Nehrini bağrına basan şehir Belgrad’a doğru havalandık.
Belgrad 1400’lı yılların başlarında başlayan Osmanlı Kuşatması 1700’lı yılların sonlarına doğru süren serüveni herkes bilir. Bazı kaynaklara göre, üç ilâ yedi ay arasında süren kuşatma Osmanlı İmparatorluğunun başarısızlığıyla sonuçlanmış, şehir Macaristan Krallığı’nın kontrolünde kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu Temmuz 1521’de kuşattığı 29 Ağustos 1521’de Belgad’ı fethetti.
I. Süleyman 1520 yılında Osmanlı Padişahı olmasının ardından Macaristan Kralı’na gönderdiği elçinin öldürülmesi üzerine ve Macar kuvvetlerinin Knin’i ele geçirmesi üzerine Süleyman, Belgrad üzerine sefer düzenledi. 18 Mayıs 1521 tarihinde Belgrad üzerine sefere çıkan Süleyman’ın önderliğindeki Osmanlı Ordusu, Temmuz ayında şehri kuşatma altına alarak, Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa’nın komutasındaki ordu şehri ele geçirdi.
Kahramanmaraş Vefa LTD. ŞTİ’ne bağlı “Bellona Bayileri” olarak Genel Müdürümüz Ahmet Kamil Şirikçi beyin düzenlediği gezi programına misafirleri olarak akşam saatlerinde ecdadın ayak bastığı topraklardaydık. Belgrad’a ayak basar basmaz oranın en güzel restaurantında öğlen yemeğini yedik. 1000 yıl önce inşa edilen Milenyum Kulesi, Karlofçadaki Antlaşmasını yaptığımız kasaba, Aziz Nikola Klisesi, Tuna Nehri ve Türkçe isimlerini günümüze taşıyan eserler hala ayakta.
Belgrad Gezisini bu haftaki sığdıramayacağımdan devam gelecek hafta..
Selam ve saygı ile…
Kemal KUTLU