Kanun teklifinde bulunan 11. maddenin ulusal çıkarlara ve güvenliğe etki edeceğini belirten bültende, ”Bu madde ile şu an bulunan ‘Her araçta bir rehber bulundurma zorunluluğu’ kaldırılmakta ve Turist Rehberleri, mesleklerini sadece müzeler, ören yerleri ve tescilli yapılarda icra edebilir haline getirmektedir. Turist rehberliği mesleğini sadece bilgi vermekle sınırlayan bu düzenleme günümüz gerçekleriyle örtüşmemektedir” ifadelerine yer verildi.
Ankara Turist Rehberleri Odası yayınladığı basın bülteninde şöyle denildi:
”21 Şubat Dünya Turist Rehberleri Günü dolayısıyla yıllardır mesleğimizin bu anlamlı gününü meslektaşlarımızla kutlamaktayız. Ancak bu yıl TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’ nda görüşülerek Meclis gündemine sevk edilen 6326 Sayılı Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu Değişikliği Yasa Teklifi nedeniyle hem mesleğimiz hem de ülkemiz adına endişeliyiz. Endişelerimizi de kamuoyu ile bu bağlamda paylaşmak istiyoruz. Kanun teklifinde bulunan özellikle 11. Madde ulusal çıkarlarımıza ve ulusal güvenliğimize etki edecek şekildedir. Bu madde ile şu an bulunan ‘Her araçta bir rehber bulundurma zorunluluğu’ kaldırılmakta ve Turist Rehberleri, mesleklerini sadece müzeler, ören yerleri ve tescilli yapılarda icra edebilir haline getirmektedir.
TEKLİF, SORUNLARI BERABERİNDE GETİRECEK
Turist rehberliği mesleğini sadece bilgi vermekle sınırlayan bu düzenleme günümüz gerçekleriyle örtüşmemektedir. Tur araçlarında rehber zorunluluğunun kaldırılması ve rehberlerin müze, ören yerleri ve tescilli kültür varlıklarının önüne hapsedilmesi yabancı tur operatörlerinin “tur lideri” olarak görevlendirdiği yabancı uyruklu personellerinin ülkemiz hakkında bilgi vermesi sorununu da beraberinde getirecektir. Böylesi bir durum, Ermeni Sorunu, Kıbrıs Sorunu, Türkiye’nin komşularıyla olan problemleri gibi hassas konularda Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli turist rehberleri dışındaki kişilerin anlatım yapmasına izin vermek anlamına gelecektir.
Dolayısıyla Turizm araçlarından Turist Rehberi’nin inmesi sonucunda onun yerine oturacak kişinin kimliği, niyeti ve amaçları asla bilinemeyecek ve bu da ülkemiz için değerlendirilmesi zor bazı güvenlik sorunlarına sebep olabilecektir. Turist Rehberi’nin, gruplarının güvenliğinden de dolaylı olarak da olsa sorumlu olduğu düşünülürse, turist gruplarının da güvenliği ortadan kalkmış ve bir turist için en önemli seyahat etme sebebi olan ‘güvenlik algısı’ ortadan kalkabilecektir.
‘TURİST SAYISINDA DÜŞÜŞ YAŞANABİLİR
Aynı zamanda araçta Turist Rehberi’nin hali hazırda ön yargılarla ülkemize gelen turistlerin ön yargılarını kırmaya çalıştığı düşünülürse, uzun zaman olmadan yabancıların Türkiye algısı değişmeye başlayacak ve bu algı sebebiyle gelen turist sayısında düşüş yaşanabilecektir. Yasa değişikliğinde bulunan bazı maddeler de Turist Rehberliği mesleğinin kalitesini ve dolayısıyla turistlere sağlanan hizmetteki olası kayıplara neden olabilecektir.
HİZMET KALİTESİ DOĞRUDAN ETKİLENECEKTİR
Turist Rehberi’nin ‘dil bilme zorunluluğunun’ kaldırılması, bazı lisans derecelerinde çok kısa bir eğitimden geçerek Turist Rehberi olunabilmesinin önünün açılması gibi maddeler hizmet kalitesini doğrudan etkileyecek unsurlardır. Turist Rehberi var olmaya başladığı dönemden itibaren dil bilme yükümlülüğü altında olan bir meslek grubudur. Bu nedenle bütün dünyada turist rehberinin en önemli özelliği dil bilmesidir. Dil bilme zorunluluğunun kaldırılması hem yabancı turist hem de yerli turist açısından eksikliklere neden olabilecektir.
Bu hizmet eksiklikleri uzun vadede turizmin yara almasına neden olabilecektir. Bazı lisans derecelerinde Turist Rehberi olunabilmesinin önünün açılması ise, hali hazırda birçok üniversitede bulunan Turist Rehberliği bölümlerinde okumuş ve okumakta olan öğrencilerin hak kayıplarına uğramalarına neden olabilecektir. Ümit ediyoruz ki hem ülkemiz hem de mesleğimiz için yasa teklifi tekrar gözden geçirilir ve yukarıda bahsedilen olası sorunlu durumlar ortaya çıkmadan önlem alınabilir.