Engelliler Günü; Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında Dünya engelliler günü olarak kabul edilmiştir.Engelli olarak tanımlanan bireylerimizim Haklarına dikkat çekmesi açısından oldukça önem arz etmektedir.Engelli olmak suç değildir.Bulaşıcı bir hastalık hiç değildir.
Engellilerle ilgili sadece bir gün değil, yaşam içerisinde herdaim ötekileştirmeden beraber kaynaşmakla yaşanmalıdır.
1960 yıllarında STK lar”sakat” olarak dile getirdikleri söylemler ,2005 yılında 5378 sayılı yasa ile özürlü kelimesiyle söylenmeye ,yazılmaya başlandı. Kelimelerin değiştirildiği, 2010 yılından sonrada doğrusu olan Engelli birey olarak tanımlanmaktadır.. Adımlarla yüreyemediği için okula gidemeyen, çalışmaya gidemeyen ,sosyal hayat içine katılamayan bireyin sorunu adım atamıyor olması değil.yürümesini sağlayan tekerlekli sandalye için uygun mimari ortamının olmayışıdır. Mimari ve fiziki koşulların ona engel olmasıdır. Görme engellileri için işitsel uyarıcıların olmamasıdır…
aç ay önce yedi katılımcı Avrupa ülkesinin katılımıyla ispanyada yapılan , Engelliler çalıştayına Türkiye yaşayan engelli ailesi olarak katıldım. Bizler ülkemizde yaşam şartlarının içinde , erişebirlilik, ulaşabirlilik, varolma mücadelesi verirken.İspanyadaki engelli bireyler ve aileleri üretim ve hizmet sektör lerinde kooperatif ler, şirketler kurarak karlı ekonomik kazançlar elde ediyorlar..Belediye ve diğer kurumların işlerini başarıyla engelli bireyler sağlıyor..yol çizgileri, kuru temizleme, Bisküvi / çikolata üretimi.vb bir kaç kalemle …Bunun yanısıra marketlerdeki son tarihleri yaklaşmış ürünleri toplayıp , ihtiyaç sahiplerine dağıtarak sosyal hizmetlerde bulunmaktalar..Demek oluyorki engelli bireyler kapılı birer hazinedirler.
Bizde bu hazinelerimize gerekli değeri vererek.ötekileştirmeden, kaynaşarak açmayı bilebilmeliyiz .Mimari ve fiziki engelleri kaldırıp, zenginliğe, refaha ,huzur ve mutluluğa ulaşmalıyız…
Engelsiz yaşamlara…..saygılarımla