Ersoy, Antik Çağlarda gladyatörleri ile adını duyurmuş Stratonikeia’da, “Geleceğe Miras” projesinin 5. toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi.
“Geleceğe Miras” çalışmalarına Efes, Hierapolis, Aphrodisias ve Bergama olmak üzere 4 muazzam kültür mirası üzerinde başladıklarını anlatan Ersoy, “Bugün Stratonikeia Antik Kenti ile Lagina ve Labranda Kutsal Alanları’nı kapsayan 3 ayaklı bir çalışmanın detaylarını paylaşacağız. Tabii Stratonikeia dendiğinde neredeyse 5 bin yıllık bir tarihten söz ettiğimizin altını çizmek gerekiyor.
Anadolu medeniyetleri güncesinin en dolu sayfalarından bazıları burada tarihe not düşülmüştür. Bu kentin adı Hititler Dönemi’nde Atriya, Klasik Dönem’de ise Hekatesia idi. Milattan önce 3. yüzyılın ikinci çeyreğinde Seleukos Kralı I. Antiokhos karısı Stratonike’ye atfen kentin adını ‘Stratonikeia’ olarak değiştirmiştir. Doğu Roma Dönemi’ne kadar bu isimle gelmiş, Türk Dönemi’nde Eskihisar olarak adlandırılmıştır.” diye konuştu.
Ersoy, kent içinde yapılan çalışmalarda Karca, Grekçe, Latince ve Osmanlıca yazıtların bulunduğunu, hem hicri hem de rumi tarih kayıtlarının varlığının bilindiğini dile getirdi.
Türk tarihi penceresinden bakıldığında Menteşe Beyliği döneminden cami ve hamam ile 18. ve 20. yüzyıla ait kahvehaneler, evler, fırınlar, çeşmeler, dükkanlar ve sokak dokusu ile birlikte köy meydanlarının kendini gösterdiğini belirten Ersoy, şunları kaydetti:
“Stratonikeia, Antik Dönem ile Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait yapı ve kent dokusunun birlikte görülebileceği en nadide yerleşimlerden birisidir. Antik kentte 1977-1999 yıllarında Prof. Dr. Yusuf Boysal ve 2003-2006 yılları arasında Prof. Dr. Çetin Şahin başkanlığında kazılar yapılmıştır. 2008 yılından itibaren Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığındaki ekibimiz tarafından yılın 12 ayı arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları yürütülmektedir.
Bu süreçte 800 dönümlük geniş bir alana sahip olan kentin yüzde 20’si kazılmış ve yapıların yüzde 10’u restore edilmiştir. Stratonikeia’da surlar, anıtsal çeşme ile birlikte şehir kapısı, sütunlu caddeler, gymnasion, meclis binası, hamamlar, latrina, tiyatro, tapınaklar, agoralar ve su yapıları önemli örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Ersoy, Stratonikeia’da hayata geçirecek “Geleceğe Miras” projesi kapsamında atılması planlanan adımları anlattı.
“Hedefimiz, antik kentin içindeki köy meydanını yaşayan bir alana dönüştürmektir”
Kentteki kazı, restorasyon çalışmaları ve planlanan çalışmalar hakkında bilgi veren Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yazıtlardan varlığını bildiğimiz Agora, kentin merkezinde ve önemli yapıların yakınındadır. Kenti gezen ziyaretçilerin tamamının göreceği yerlerden birisi olan bu yapının kazısını yapacak, ayağa kaldırma çalışmalarını gerçekleştireceğiz. Yine Çeşme Anıtı’nda da aynı şekilde kazı çalışmalarını yaparak mimari parçaların ayağa kaldırılması çalışmalarını başlatıyoruz.
Köy meydanındaki evlerin ve dükkanların restorasyonunun yapılmasıyla bakırcılık, ayakkabıcılık, terzilik, el sanatları gibi yok olma tehlikesi taşıyan mesleklerin burada yaşatılmasını planlıyoruz. Ayrıca evlerde de oturulmaya başlanacaktır. Hedefimiz, antik kentin içindeki köy meydanını yaşayan bir alana dönüştürmektir.”
Bakan Ersoy, proje kapsamında kent kazısının yüzde 40, yapılara yönelik restorasyon çalışmalarının ise yüzde 30’unun tamamlanmış olacağını bildirdi.
“Burası, Batı Anadolu’da Osmanlı’dan birisinin ilk kazı yaptığı yerdir”
Projenin ikinci başlığının Lagina Kutsal Alanı olduğunu, alandaki kazıların Stratonikeia Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt tarafından yürütüldüğünü belirten Ersoy, şunları kaydetti:
“Yapılan araştırmalar Lagina çevresindeki kalıntıların geçmişinin milattan önce 3 bine yani Tunç Çağı’na kadar gittiğini göstermektedir. Lagina’yı 18. yüzyıldan günümüze kadar pek çok seyyah ve araştırmacı ziyaret etmiştir. Türk arkeolojisinin ve müzeciliğinin mimarı Osman Hamdi Bey, 1891-92 yıllarında burada kazılar yapmıştır.
Burası, Batı Anadolu’da Osmanlı’dan birisinin ilk kazı yaptığı yerdir. Bu çalışmalar ile eserlerin Avusturya’ya gitmesine de engel olan Osman Hamdi Bey bulunan eserlerin tamamını İstanbul Arkeoloji Müzesine nakletmiştir. Lagina’da Prof. Dr. Yusuf Boysal ve Prof. Dr. Ahmet Tırpan ile Muğla Müzesi başkanlığında da çalışmalar yapılmıştır. 2016’dan itibaren ise Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığında arkeolojik kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Bu süreçte Lagina’nın yüzde 20’si kazılmış ve yapıların yüzde 10’unun ayağa kaldırma ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.”
Lagina’daki Hekate Tapınağı ve altarı ile girişi ve tören kapısı, planları, mimarileri ve Hekate adına yapılmış yapılar olmaları yönünden Antik Dönemin istisnai örneklerinden olduğunu anlatan Ersoy, dünyanın hiçbir yerinde Hekate adına yapılmış böyle bir kutsal alanın bulunmadığını vurguladı.
Ersoy, proje kapsamında Lagina’da hayata geçirilecek kazı ve restorasyon çalışmalarını anlattı.
Bakan Ersoy, proje kapsamında Lagina’nın yüzde 30’unun kazısını, yapıların ise yüzde 40’ının ayağa kaldırma ve restorasyon çalışmalarının tamamlanmış olacağını dile getirdi.
Projenin üçüncü ve son ayağının Labranda Kutsal Alanı olduğunu bildiren Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Prehistorik yani tarih öncesi döneme uzanan izlerle gerçekten kadim ifadesini hak eden bir bölge burası. İlerleyen süreçte Hellenistik, Roma, Geç Antik ve Doğu Roma dönemlerinde de yapı faaliyetlerinin sürdüğünü görebiliyoruz. Zaten Labranda’nın özgün değeri ve önemi, Anadolu’da Klasik Dönem mimarlığının en anıtsal ve en iyi korunmuş kalıntılarını barındırmasında yatmaktadır. Zeus Labraundos kültüne ev sahipliği yapan bu alan milattan önce 4. yüzyılda, Hekatomnidler Dönemi’nde en görkemli dönemini yaşamıştır.”
Labranda Kutsal Alanı’nın geçmiş yıllardaki kazı ekipleriyle ilgili bilgi veren Ersoy, Labranda’da yıl boyunca sürdürülecek kazı ve restorasyon çalışmaları için koordinatörlük görevini Prof. Dr. Bilal Söğüt’ün yürüteceğini bildirdi.
Proje kapsamında Labranda’da sürdürülecek çalışmaları anlatan Ersoy, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Geleceğe Miras projesi kapsamında yapacağımız bu çalışmalar ile kutsal alanın yüzde 60’ında restorasyon ve konservasyon çalışmalarını tamamlamış olacağız. ‘Geleceğe Miras Stratonikeia Antik Kenti ile Lagina ve Labranda Kutsal Alanları’ adı altında hayata geçireceğimiz bütün bu çalışmaların yanı sıra söz konusu bu üç sahada da gece müzeciliğini başlatacağımızı belirtmek isterim.
Efes, Hierapolis, Aphrodisias ve Bergama’da olduğu gibi Stratonikeia, Lagina ve Labranda’yı da bilimsel kriterlere uygun olarak yürüteceğimiz titiz çalışmalarla en iyi şekilde korumak, restore ederek ayağa kaldırmak ve gelecek nesillerimize ulaştırmak temel hedefimizdir.
Ayrıca bütün bu eşsiz medeniyet miraslarımızı kültür turizmin ulusal ve uluslararası vitrininde ön plana çıkaracak, hak ettikleri ilgiye ve ziyaretçi sayısına ulaşmalarını sağlayacağız. Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina Kutsal Alanı için 900 milyon lira, Labranda Kutsal Alanı için 600 milyon lira olmak üzere toplam 1,5 milyar lira ödenek ayrılmıştır.”
Toplantının ardından Ersoy, kentte yürütülen çalışmaları inceledi ve Kazı Başkanı Söğüt’ten bilgi aldı.
Toplantıya, Muğla Valisi İdris Akbıyık, protokol üyeleri, kazı başkanları ve kazı ekibi katıldı.