Geçen haftaki Belgrad’ta bir hafta yazıma bu haftada da devam edeceğim…
Belgrad’ta sanatçıların, tiyatrocuların, yazar uğrak yeri olan Scala Restauranta, müzikal eşliğinde, loş bir mekanda, romantik bir akşamda yemek yedik. Orada sahne alan bayan sanatçı bizlere seslenerek ” Bu akşam sizin için okuyacağım, şarkılarımı. Belgrad şehrinin en romantik ve en güzel mekanındasınız. Bu gece burada ya eğleneceksiniz, eğleneceksiniz hepimiz gülümsedik 🙂
Belgrad Cumhuriyet Meydanı, Kalemeydan Kalesi, Aziz Sava Tapınağı, Knez Mihaylova Caddesi, Zemon Bölgesi ve alternatif akımın mucidi Tesla Müzesini gezdik. Belgradda bir tane cami var gidip ziyaret ettik, vaktin namazını eda ettik. Namaz çıkışı birkaç gencin Türkçe konuştuğunu görünce selam vererek yanlarına gittik. Bosnalı Türkler olduğunu öğrendiğimiz gençlerle biraz sohbet ettik. Konu Siyasete gelince, gençlerden biri şunları söyledi. ” Bugün bizler burada rahatça konuşuyorsak, bu topraklarda hala hayattaysak, bu güçlü ülkenizin güçlü lideri, Cumhurbaşkanınız Recep Tayip Erdoğan sayesindedir.” …
Gençlerden ayrıldık. Birazda Sırbistan’dan sizlere bahsedeyim; Macaristan’ın Belgradda % 5 azınlık okulları var.
Avrupanın en büyük nehri tuna, şehri ikiye ayırıyor adeta.
Belgrad’ta yaş ortalaması 43 iken Türkiyede 28. Belgrad’ta çocuk ortalaması 1,5. İnsanlar önceden 21-22 yaşında evleniyorlarmış, şimdilerde ortalama 35 yaşlarında evleniyorlar. Ülkede, İşsizlik yüksek oranda, eğitimli 500 kişi Almanya, Avusturya, İtalya , Norveç ve ABD’ye gitmiş. Doktorlar italyaya, mimar-mühendisler ve eğitimciler, Almanya- Avusturya, ABD’ye.
Sırbistanda insanlar birden fazla dil biliyorlar, herşey para üzerine kurulu. Cumhurbaşkanı mezarcı ustası iken fazla bir şeyi yokmuş. Politikacı olunca, kısa sürede üniversiteyi bitirip doktora yapmış. Ülkede dillere pelesenk olmuş bir deyim var “ülkeden çıkacaksan ışıkları kapat” İnsanlar çok çalışmıyorlar, daha çok kendilerine zaman ayırıyorlar. Spor yapıyorlar, evlerde meyve rakısı yapıyorlar. Halk tedaviyi bitki çaylarında arıyor, inançları böyle… Sırpların bir inancı var ” biz avrupa birliğine girersek bölünür, yok olur, paramparça olur”
Komşu Macaristan, mülteciler ülkeye girmesinler diye 4 metre yüksekliğinde 174 km uzunluğunda duvar yaptırıyor, insanlığa set örüyor. Karlofça Kasabasına gezmeye gittik. Burada şeker pancarı , bitki yağı ve şarap evleri var. 150’lik şarap mahzeni olan bir aileyi ziyaret ettik. Bilmediğimiz bir alan ama şunu öğrendim, yazın ve kışın mahzen herhangi bir teknoloji kullanılmadan aynı sıcaklıkta tutuluyormuş.
Carlofça’da Aziz Nikola klisesi var nüfusu 22000 . Novi Sad’ta da çinliler yerleşmişler sırbistanın vatandaşı olmuşlar. Novi sad iki belediyesi var. Petra vala din ( kayadaya din gibi sağlam) avusturyalılar 80 yılda yapmışlar. Karlofça anlaşmasından sonra Osmanlılar ayrılınca Avusturyalılar yapmış, kalede sarhoş saat var kışın hızlı akıyor. Kalede 2000 yılından beri 500000 kişinin katıldığı festivali yapılıyor. Exıt ( çıkış) gençlerin miloseviçe karşı çıktığı grup. Her millete hitap edecek 20 çeşit müzik yapılıyor. Her yıl orada dünyaya barış yeni bir mesajı veriliyor, bombardıman olunca, 5 tane köprü yıkılmış, köprüler olmadığından insanlar tuna nehrini sallarla geçmiş. Belgrad iki tane köprü bombalanmamış onun sebebi de şu ; Köprüler İngiliz sigorta şirketlerine sigortalı olduğundan bombalamamışlar. Sonraki yıllarda kredi ile özgürlük köprüsü yapılmış. Sırplar, kışın sarma , dolma, yiyiyorlar, tatlısı cevizli olup, börekleri meşhur. Millet olarak etçiller. Yahudiler sinagogda klasik müzik dinliyorlar. Novi sad modern kültür şehri ve cap canlı bir şehir. Novi Sad’da Çin restaurantları çok. Şehrin nüfusu 300 bin. Dikkatimi çekti, Sırbistanlılar “Türk kahvesi” denmesini sevmiyorlar “yerli kahve” denilmesini tercih ediyorlar. Ilginçtir, burada mercimek çok pahalı. Mercimekin kg fiyatı 12 euro olduğundan çorbası içilmiyor. Sırbistanın ordusu paralı profesyonel askerlerden müteşekkil. Birde şehirde bulgur yok. Nüfusun % 85 ortodoks, geri kalanı Sırplardan oluşuyor…
Herşeyde olduğu gibi, bu gezimizinde sonuna geldik. Birlikte gezdiğimiz arkadaşlarımızdan ayrılma vakti geldiğinde, güzel şehirden ayrılacak olmanın verdiği hüzün ve yaşadığımız memleketlerimize dönüşümüzün sevinciyle Belgrad’a veda ettik.
KAHRAMANMARAŞ BELLONA BÖLGEDEN GEZİYİ TERTİP EDEN ( EMEĞİ GEÇEN ARKADAŞLARIMIZA 🙂 YÖN. KURULU BAŞKANI HACI AHMET ŞİRİKÇİ, GENEL MÜDÜRÜMÜZ AHMET KAMİL ŞİRİKÇİ, BÖLGE VE SERVİS MÜDÜRLERİMİZ VE TÜM ARKADAŞLARIMA TEŞEKKÜRLER EDİYORUM.
Kemal KUTLU
