Her şeye karar, Şişli’de bir apartman dairesinde verildi. Sokaklarda, caddelerde ve denizde yabancılar/ işgalciler geziyordu, her yerde işgalci ülkelerin bayrakları asılıydı.
Memleket kurtarılmalıydı. Önce KURTULUŞ sonra da KURULUŞ gerekti. Daha sonra bir MİLLET İRADESİ halini alacak olan KURTULUŞ VE KURULUŞ İRADESİ dediğimiz o yüce duygu, bir avuç Türk vatanseverince o gün, oracıkta paylaşılmaktaydı. Bandırma Vapuru’nun hareket ettiği gün ise, yani 1919’un 16 Mayıs günü, bu iradenin Anadolu’ya taşındığı gün oldu.
Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas, Hacıbektaş, Beynam ve ANKARA…
Ankara’da bir KIZILCAGÜN…1919 Aralık’ının 27’si…”Paşam, seni görmeye geldik, vatan uğrunda ölmeye geldik” diye haykıran efeler, işte o gün, Şişli’deki apartman dairesinde KURTULUŞ VE KURULUŞ için verilen kararın “fikrinizde sabit misiniz?” suali karşısında verdikleri “ANDOLSUN !..” cevabıyla artık bir MİLLİ İRADE KARARI olduğunu da ilan ediyorlardı. O GÜN KIZILCAGÜNDÜ…
Şişli’deki apartman dairesinden KIZILCAGÜN’e çok uzun süren bir yol yürünmüştü. Yine önlerinde 9 Eylül İzmir’e kadar sürecek yine çok zor, çok meşakkatli bir yol söz konusuydu. Sadece işgalcilerle ve düşmanla savaşmıyorlardı, içerideki yobaz, işbirlikçi ihanet içindeki zihniyet mensupları da başlarının belasıydı.
Tam da bu sıralarda tarihin orta yerine iki FETVA düşecekti. Biri Damat Ferit haininin organize ettiği, Molla Mustafa Sabri Efendi & Dürrizade Abdullah Efendi ortaklığı, İngiliz,Yunan uçaklarıyla halka dağıtılan İstanbul fetvası; diğeri kuvvaya ve milli mücadeleye kut veren Mehmet Rifat Börekçi Hocaefendi ve diğer ulemanın yazıp, desteklediği, Ankara ve Ankaralılar için övünç kaynağımız ANKARA FETVASI…
Yol belli olmuştu. Vatanını sevenler, ırzı, namusu, ezanı, bayrağı koruma yolunu seçenler için KIZILCAGÜN İRADESİ VE ANKARA FETVASI yol olacaktı. Eh, artık bunca işten sonra egemenlik de milletin olmalıydı diyerek Meclis’i “küşat” ettiler. Sakarya’dan Dumlupınar’a, oradan İzmir’e uzanan zafer yolu artık KURTULUŞ İRADESİ yolunun tamamlandığının ve bir devlet olma, devlet kurma şartının (KURULUŞ) sart olduğu zamana gelindiğini gösteriyordu. Devletin de bir başkenti olmalıydı. KIZILCAGÜN’ü yaşayan ve yaşatan, kuvvaya merkez, milli mücadeleye karargah olan, TBMM ile taçlanan ANKARA artık Başkentliği hak etmişti.
Bugün 13 Ekim …
Bugün ANKARA…
Bayrağı ayyıldızlı al BAYRAK, marşı İSTİKLAL MARŞI, dili dünyanın en eski ve güzel dillerinden biri olan TÜRKÇE, Başkenti ebediyyen ANKARA olan TÜRK MİLLETİNİN, TÜRK VATANINDA KURDUĞU TÜRK DEVLETİ…TURKİYE CUMHURIYETİ DEVLETİ. Gelin hep birlikte ANDIMIZ’I OKUYALIM… İki Fetva dedik ya, yol belli: ANKARA FETVASI…