Hakan BAKAR/SİVAS-BHA
İYİ Parti Sivas Belediye Başkan Adayı Mehmet Ceylan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle düzenlenen kahvaltı programında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Program, 12 Ocak 2024 tarihinde Pençe-Kilit Harekat Bölgesi’nde şehit düşen 9 asker için saygı duruşu ardından İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.
Düzenlenen kahvaltı programına, İYİ Parti Sivas il başkanı Volkan Karasu partililer ve Sivas’ta görev yapan gazeteciler katılım sağladı.
Kahvaltı programının ardından konuşma yapan Sivas il başkanı Volkan Karasu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle Sivas’ta görev yapan tüm gazetecilerin gününü kutlayarak, şunları söyledi.
“Mesela ben gazeteci dediğim zaman aklıma ilk gelen rahmetli Necdet Sevinç Hocamı anmak istiyorum ve onun bir kitabı vardı. Yazısını kurşunla atan yazılar diye. Evet doğruları söylemek her zaman zordur ve basın mensuplarının da bu işi hem mesleki kazançlarıyla beraber doğruları söylerken de bunları mevcut iktidarın ve güç odaklarının kontrolünde söylüyorlar ve bu da gazetecilerimiz için zor bir iştir. Hepinize katılımlarınızdan ötürü teşekkür ederim.” dedi.
İl Başkanı Volkan Karasu’dan sonra konuşma yapan İYİ Parti Sivas Belediye Başkan Adayı Mehmet Ceylan, Belediye Başkanı seçildiği takdirde yapacağı çalışmalardan bahsetti.
31 Mart 2024 pazar günü gerçekleştirilecek olan mahalli idareler seçimlerinde Belediye Başkanı seçilirse yapacağı ilk işlerden birinin de Sivas’ı büyükşehir yapmak olduğunu dile getiren Ceylan;
“Aslında bu günkü yapacağımız programı acaba iptal mi etsek diye düşündüm. Ama düşmanlarımızı sevindirmemek için onlara acımızı yüreğimize gömerek dik durduğumuzu gösterebilmek için buradayız. Türk milletine hiç Kimse baş eğdiremedi. Eğdiremeyecek. Basın çalışanlarının o kıymetli emeklerine en derin saygılarımı sunuyorum. Basının olmadığı bir yerde asla demokrasi olamaz. Demokrasinin Dördüncü kol dediğimiz ana unsuru basınımızdır. Ben her defasında söyleyeceğim diğer basın toplantısında da söylemiştim. Birilerinin kral çıplak demesi gerekiyor. Ben de Sivas’a kral çıplak demeye geldim. Beni olmayan günahlarımla yermeyin. Ama aynı bu zamanda da olmayan meziyetlerimle de beni övmeyin. Bazıları rahatsız olmuş. Rahatsız etmeye devam ediyorum. Diyorum ki Ben Sivas’ta kurulmuş olan otuz dört yıldır Sivas’ta kurulmuş olan Firavun düzenini yıkmaya geldik. Bu kadar şehidimiz var. Allah onlara gani gani rahmet eylesin. Öbür tarafta bir bakıyoruz ki, Sivas’ta Atatürk’e kâfir diyorlar. Demiyorlar mı? Demiyorlar mı arkadaş? Ben birçok kişinin dediğini biliyorum. Atatürk’e kâfir niye diyorsunuz ya? Atatürk size ne yaptı ya? Sizin onurunuzu şerefinizi kurtardı. Size özgürlüğünüzü kavuşturdu. Seçme seçilme hakkı verdi. Atatürk’ten ne istiyorsunuz arkadaşlar ya? Biz buraya onurlu, şerefli Cumhuriyeti kurmuş, Sivas’ın yiğidolarına inanarak güvenerek geldik. Sivas’ta Cumhuriyet kuruldu. Yüz sekiz gün Cumhuriyete başkentlik yaptı. Atatürk Sivaslılara inanmasaydı yüz sekiz gün kalmazdı. Atatürk bu milletin kaderini manda ve himaye kabul edilemez diye bu şehirde bu kararı verdi. Ne istiyorsunuz Atatürk’ten? Ben bunu söylemeyeyim mi? Cumhuriyetle problemleri var. Atatürk’le problemleri var. Arkadaşlar eğer cumhuriyet olmasaydı kadınlarımız buraya gelip şu sofraya oturabilirler miydi? Kara çarşafa büründürüp kara çarşafa başörtüsü demiyorum. Kara çarşafa büründürüp eve hapsediyor ve bu hapsettikleri insanları köle gibi kullanıyor. Sivas’ta kurulmuş olan kölelik düzenine ben firavun düzeni diyorum. Çok ağır konuşuyormuşum. Evet. Sivas’ta ortaöğretime şalvarla derse giren hocalar var ya. Nasıl bir şey bu arkadaşlar ya? Buna dur diyen bir tane devlet yetkilisi yok mu? Savcılar nerede? Nasıl şalvarla geliyorsun sen ya? Nasıl geliyorsun arkadaş öğretmensin? Bir giyim, kuşam, bu işin kuralı var. Devletin koyduğu bir kural var. Şimdi bunları uzatmayalım. Ben şimdi Sivas’ta niye aday oldum ve ne yapmak istiyorum? Biraz şöyle bir başlık altında topladım. Sivas’ın gülen yüzü olacağız. Sivas gülmeyi unuttu. Sivas halkının yüzde sekseni açlık sınırının altında yaşıyor. Bunun aksini iddia eden varsa çıksın karşıma.” ifadelerine yer verdi.
Ceylan konuşmasına şöyle devam etti. “Bin dokuz yüz elli yılında Sivas’ta on dört milletvekili vardı. Kayseri’de altı milletvekili vardı. Bugün Kayseri’de on veya on bir milletvekili var. Tam sayıyı bilmiyorum. Bugün on bir tane milletvekili var. Onlar gelişiyor, zenginleşiyor, kalkınıyor. Biz ise her gün geriye gidiyoruz ve her gün ölüyoruz. Ölüyoruz hep. Öldürdüler. Yirmi bir yıldır bunlar iktidarda. Ondan önce milli görüş, belediyeyi tam seksen dokuz yılından bu yana bunlar idare ediyor Sivas’ta. Hayatımızda bir değişiklik var mı? Bir gelişme var mı? Bugün Sivas’ta sular akmıyor değil mi arkadaşlar? Akmadı değil mi? Sivas’ta kanalizasyonlar çalışmıyor Yalan mı bunlar? Sivas’ta otopark yok. İnsanların arabalarını koyacak yer yok. Millet parkları yaptılar. Millet bahçeleri yaptılar. Bütün o millet bahçelerinde esrar, eroin çekiyorlar. Yalan mı? Bu da mı yalan? Ben bunu uydurmuyorum. Sizlerden öğrendiğim bilgileri söylüyorum. Akşam bir yere gittik. Adam diyor Allah aşkına Mehmet Bey diyor ya. Şu millet parkı millet bahçesi dedikleri yerlere Bekçi koysunlar. Yani her türlü ahlaksızlık yapılıyor orada. Bunlara diyor biri sahip çıksınlar diyor. Bunu söylemeyeyim mi ben? Bunları söylemek zorunda değil miyiz arkadaşlar? Birisinin çıkıp kral çıplak demesi gerekmiyor mu? Ben işimi gücümü bıraktım, torunumu torbamı bıraktım. Sivas sevdam, Sivas sevdam sebebiyle sizlere hizmet etmeye geldim. Sadece bir tek ölçüm var. Allah rızası için. Allah’ın rızasından başka bir talebim yoktur.
Sivas’ı dürüstlükle, adaletle yöneteceğiz diyen Başkan adayı Ceylan, “Biz birbirimizin yüzüne bakacağız. Sivas’ta kocaman bir aileyiz. AK Partili de benim kardeşim, MHP’li de benim kardeşim, Büyük Birlik Partili de benim Kardeşim İYİ Partili de benim kardeşim. Hiçbirinin arasında hiç kimseye öncelik yok. Herkes hakkını hak ettiği kadar alacak. Hazreti Ali Efendimiz diyor ki devletin dini adalettir. Devletin dininin adalet olmadığı bir yerde huzur olamaz. Devletin dini adalettir. İşte yanlışa yanlış demediğiniz sürece yanlışın içinde kayboluyoruz. Yanlışa, yanlış deme sürece yanlışın içinde kayboluyoruz. Benim çocuklarım bana oy vermeyin, siz bize oy verirseniz kendi çocuklarınıza oy veriyor olacaksınız. Benim belediye başkanlığına ihtiyacım yok. Ben Sivas’ta bir şeyi değiştirebilir miyim diyorum. Yani ahir ömrümüzde Sivas’a adam gibi hizmet edip adaletle, sevgiyle, hoşgörüyle hizmet edip bu dünyada Sivaslıya bir değer, bir eser katabilirsem dünyanın en mutlu insanı olacağım. Biz çalmaya gelmedik. Çalmayacağız çaldırtmayacağız. Belediyede yaşananlar için, yahu bütün basın burada. Bir tane müfettiş gönderdi mi AK Parti? Göndermedi. Niye? Kimin eli kimin cebinde belli değil belediyede. Yalan mı arkadaşlar? Herkes lütfen vicdanının sesini dinlesin. Ve ona göre karar versin. Ben bunları anlatmaya geldim. Benim paraya, pula hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ben İstanbul’daki saltanatımı bıraktım geldim. Onlar Sivas’ta saltanat sahibi olmak için çalışıyorlar Benim yeğenim Sivasspor’da yönetici. Küçük kardeşim Adem Ceylan burada organize sanayide kırk iki dönüm arazi aldılar. Tekstil fabrikası kuruyorlar. Biz hiçbir zaman Sivas’tan elimizi çekmedik. İki bin kişi Ben Sivas’ta seksen bin kişiye minimum iş imkanı sağlayacağım.” şeklinde konuştu.