Kayhan İNCEOĞLU – BHA / Malatya
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Ünal, 6 Şubat’ta yaşanan depremi hep birlikte yaşadıklarını hatırlatarak “Aslında aynı dönemde aynı sorunları yaşadık. Bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız deprem bölgeleri ile bizzat çok yakından ilgilendi. Hem Malatya’ya hem Kahramanmaraş’a hem Adıyaman’a hem Hatay’da kısaca depremden etkilenen tüm bölgelerle Sayın Cumhurbaşkanımız yakından ilgileniyor” dedi.
Kendilerinin de bu süreçte seçim çalışmalarına destek verdiğini ifade eden Ünal, Hükümet olarak deprem sonrasında sahada olduklarını ve ayrım yapmadan tüm illerin yaralarını sarma adına büyük gayret içerisinde olduklarını dile getirdi.
O dönem AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Mehmet Özhaseki’nin bütün AK Partili belediyeleri deprem bölgesindeki belediyelerle eşleştirdiğini de hatırlatan Ünal, “Bu eşleştirmeyi yaparken de şu belediyeden bu belediyeden diye ayrım yapmadı. Bütün bakanlarımız Mesela Malatya’da Mehmet Nuri Ersoy Bakanımız buradaydı, yine Milli Eğitim Bakanımız Mahmut bey buradaydı. Keza Kahramanmaraş’ta Süleyman Soylu bakanımız vardı, Murat Kurum bakanımız vardı. Hem bakanlarımızla hem belediyelerimizle hem hükümetimizle bu asrın felaketinin altından kalkmak için asrın yardımlaşmasını oluşturduk. Buna da Sayın Cumhurbaşkanımız önderlik etti, liderlik etti” şeklinde konuştu.
31 Mart seçimlerinde deprem bölgesini ayağa kaldıracak ve geçtiğimiz bir yıl içerisinde yapılan hizmetleri daha da ileri taşıyacak yerel yönetimler başkanlarının seçileceğini ifade eden Mahir Ünal, “Bakın sadece Malatya’da bir yıl içerisinde 8 bin kalıcı konut teslim edildi. İnşallah önümüzdeki süreçte kalanları da tamamlayıp teslim edeceğiz” dedi.
Cumhur İttifakı’nın 15 Temmuz gecesi bir millet mutabakatı olarak ortaya çıktığını da kaydeden Ünal şunları söyledi:“ Cumhur ittifakı bir masa başı ittifakı değil, cumhur ittifakı bir pazarlık ittifakı değil, cumhur ittifakı bir millet mutabakatı. Dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın birlikteliğini, beraberliğini, siyasi olarak kenetlenmiş. Söz konusu Türkiye olduğunda Cumhur İttifakı’nın nasıl bir birliktelik ve beraberlik sergilediğini görüyoruz. Şimdi diğer tarafta hatırlarsanız seçimlerde karşımıza çıkan kendi isimleriyle millet ittifakı dedikleri ittifak.
Bir pazarlık ittifakı, bir proje ittifakı olduğu için ne oldu. Daha hızlı kayboldu gitti ve maalesef şu anda birbirlerine düşmüş durumdalar. Ben buradan sizlere şunu söylemek istiyorum. Milletin derdiyle dertlenen, milletin derdi söz konusu olduğunda kenetlenen, milleti için gecesini gündüzüne katan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı’nın diğer unsurları bu süreçte milletimizi ayağa kaldırmak ve Türkiye’yi geleceğe taşımak için canla başla çalışıyorlar.
Ama diğer taraftan baktığınızda İstanbul’da yaşananlara bir baktığınızda neyi görüyorsunuz. İstanbul’da para makinelerinde sayılan desteleri görüyorsunuz, yapılan hesapları görüyorsunuz, unutulan vaatleri görüyorsunuz. 2019’da ki vaatleri sorulduğunda hatırlamıyorum diyen bir Belediye Başkanı görüyorsun.
Yani Sayın Cumhurbaşkanımıza 30 yıl önce ikram ettiği köfteyi hatırlayan ama 5 yıl önceki vaatlerini hatırlamayan bir Belediye Başkanı görüyorsun. Biz milletimizin yanındayız. Bizim gecemiz gündüzümüz işimiz gücümüz milletimiz. “
