Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı iftar programında konuştu. İstanbul İl Başkanlığına ve teşkilat ekibine teşekkür eden Erdoğan, Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhunu vurguladı.
Konuşmasında, geçmişte AK Parti İstanbul İl Teşkilatında görev yapmış ancak vefat etmiş kişileri anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı da hayırla yâd etti. Erdoğan, “Rabbim hepsinin ruhunu şad, mekânlarını cennet eylesin” ifadelerini kullandı.
Ramazan ayının son günlerine yaklaşıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, bu mübarek ayın feyzinden ve bereketinden en iyi şekilde istifade etmeye çalıştıklarını söyledi. Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı şimdiden tebrik eden Erdoğan, bu mübarek günlerin özellikle Gazze ve Filistin’de zulüm altında olan kardeşler için kurtuluşa vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değindi. “Siyonist Netanyahu yönetimi, geçtiğimiz hafta ateşkesi bozarak soykırımına kaldığı yerden devam etti” diyen Erdoğan, İsrail’in özellikle çocukları ve kadınları hedef aldığını vurguladı. “Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümeti, Ramazan ayında sahur vakti düzenlediği saldırılarda 700’ün üzerinde kardeşimizi şehit etti” ifadelerini kullanan Erdoğan, hayatını kaybedenler için rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın Gazze’de yaşanan katliamlara karşı sessiz kalmasını da sert sözlerle eleştirdi. “Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisinin rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin’dir” diyen Erdoğan, uluslararası basının ve insan hakları savunucularının çifte standartlı tutumuna dikkat çekti.
Erdoğan, öldürülen gazeteciler ve çocuklar Gazzeli olduğu için dünyanın sessiz kaldığını belirterek, “Beyaz kefenlere sarılı bebeklerin cansız bedenleri bile bu kilitlenmiş vicdanları uyandırmaya yetmiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda şüpheliyle ilgili soruşturmayla alakalı olarak da “Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur, olmayacaktır” dedi.