Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de Kıbledağ Camii’nin açılışı sonrası sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. gündemdeki konulara değinen Erdoğan, “Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir” Dedi.
“Cumhurbaşkanı elbette Anayasa’da sınırları çizilen yetkiler çerçevesinde ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır.
Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir” diyen Cumhurbaşkanı, Hem buna engel olup hem de ‘Cumhurbaşkanı her şeye karışıyor’ demek, yağmur altında yürürken ıslanmaktan şikayet etmekten farksızdır” diye konuştu.
Erdoğan, haklarında yakalama kararı çıkarılan eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın yurt dışına çıkmasıyla ilgili:
“o paralel örgütün önde gelenleri, medyası ne diyor du ‘Hakimler, savcılar yurtdışına kaçar mı? Onlar için adli kontrolle serbest bırakılma gibi bir şey yakışır mı?’ Ne oldu gördünüz, buyurun, kaçtılar mı? Kaçtılar. Ama burada bir şey çok anlamlıydı. Kaçmak suretiyle karakterlerinin, cibilliyetlerinin ne olduğu ortaya çıktı.”
Zaman zaman kırmızı bültenle alan acil durumlarda kullanılan ‘difüzyon mesajı’ ile aranan ve Ermenistan’dan Almanya’ya gittikleri tespit edilen savcılar hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya’nın kararını beklediğini söyledi.
“Bu kırmızı bültenle beraber Almanya’yı da göreceğiz, bakalım ne yapacak” diyen Cumhurbaşkanı, “Oldu oldu, olmadığı takdirde Almanya, bizden herhangi bir suçluyu bundan sonra Tayyip Erdoğan imzasıyla isteyemez, alamaz, vermem” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
“Herkes uluslararası hukukun gereği neyse bunu yerine getirecek, getirmediği takdirde biz de aynen mukabiliyle cevap veririz” diyen Erdoğan, “Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Türkiye, topraklarında bir defa ayağa kalkışı farklı olan bir ülke olmuştur” ifadelerine yer verdi….