Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ramazan ayının son sahurunda TRT 1 ekranlarından canlı yayınlanan “Sahur Bereketi” programına konuk oldu.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin bahçesinden yayınlanan programda Başkan Erbaş, ramazan ayının son sahurunun yapıldığını belirterek, sağlık, afiyet içerisinde bayrama ulaşma temennisinde bulundu.
“Oruç, kötülüklere, sabırsızlığa karşı koruyor”
Ramazan ayı boyunca oruç tutmanın farz olduğuna ve orucun insanları kötülüklere karşı koruduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Ramazan ayında birinci ifade edeceğimiz husus Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’de şu ayet-i kerimesiyle gerçek oluyor; ‘Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı, umulur ki korunursunuz.’ İşte biz 30 gün boyunca oruçlarımızla korunmaya çalıştık. Cenab-ı Hakk’ın bir müjdesi var, oruç demek ki koruyor. Oruç bizleri kötülüklere, sabırsızlığa karşı koruyor.” dedi.
“Ramazan ayında Kur’an’a sahip çıktığımız gibi diğer 11 ayda da sahip çıkmalıyız”
Başkan Erbaş, ramazan ayının Kur’an ayı olduğunu ifade ederek, “İnsanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen Kur’an, ramazan ayında indirilmiştir. Dolayısıyla ramazan ayında Kur’an’a sahip çıktığımız gibi diğer 11 ayda da sahip çıkmamız, ona bağlanmamız, onu daha çok okumamız icap ediyor. Mesela Kur’an’ı Kerim’i okumasını bilmeyen kardeşlerimizin önünde fırsat var. Cenab-ı Hakk sağlık afiyet verdiği sürece bir an önce Kur’an-ı Kerim’i okumasını öğrenmesi lazım.” diye konuştu.
“Ahiret inancı olmayan bir ömür zayi edilmiş bir ömürdür”
Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl ki ramazan teması olan “Ramazan ve Ahiret Bilinci”ne ilişkin de Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Dünya hayatına geçici hayat diyoruz. Dolayısıyla bizim hesap verme duygusunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazım. Bu dünyada yaptığı her işin ahirette hesabını vereceğini bilen bir insan düzgün bir insan olur başta. İbadetlerini ihmal etmez, kimseye haksızlık yapmaz, kötülükten uzak durur, her zaman iyiliklerle meşgul olur, komşusuna iyilik eder, misafirine ikram eder. Peygamber Efendimiz (s.a.s.); ‘Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşusuna iyilik etsin. Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun.’ buyurmaktadır. Eğer Allah’ın rızasına uygun bir şekilde ömrünü geçirmiş isen ne mutlu ama bu ömrü; ibadet yok, hayır hasenat yok, ahiret inancı yok, hep iyiliklerle meşgul olayım anlayışı yok. O zaman bu ömrün ne faydası var ki? Zayi edilmiş bir ömür.”
“Kurban faaliyetlerine bayramdan bir ay önce başlayacağız”
Türkiye Diyanet Vakfının çalışmalarından da bahseden Başkan Erbaş, “Türkiye Diyanet Vakfımız geçen yıldan bugüne kadar deprem bölgesine 2 bini aşkın yardım gönderdi; gıda maddeleri, yiyecek, içecek, temizlik… Yani günlük bir vatandaşımıza ihtiyaç olarak ne gerekiyorsa onları sağlamaya gayret ediyor. Kurban hizmetlerimiz var. 2,5 ay sonra Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz. Kurban Bayramı’ndan bir ay önce başlayan kurban faaliyetleri çalışmalarımız olacak. Geçen yıl 750 bin hisse kurbanı Türkiye Diyanet Vakfına insanımız emanet etti ve bu kurbanları 35 milyon civarında insana ulaştırdık. Keşke daha fazla olsa da daha fazla insana ulaşsak.” ifadelerini kullandı.
“Terör devleti İsrail soykırımdan yargılanıyor”
Başkan Erbaş, 7 Ekim’den bu yanan Gazze’de yaşanan sıkıntıların katlanarak arttığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Gazze, Filistin, Mescid-i Aksa deyince yüreğimiz yanıyor. Bu zulüm neredeyse işte 100 seneye yakındır var. Osmanlı dağıldıktan sonra orada problemler yaşanmaya başlandı. Aslında Osmanlı’nın Batılı güçler tarafından dağıtılmasının arka planında böyle bir anlayış vardı. Orada bir kaos oluşturmak, o terör odağını oraya yerleştirmek ve bütün Ortadoğu’yu yaşanamaz hale getirme anlayışı vardı. 1948 yılında gerçekleşti. İşgalci zalimler, 76 yıldır oradaki insanları, Müslümanları evinden, barkından, yurdundan etmek için işgal hareketi gerçekleştiriyor. Onlar yumuşatarak ‘yerleşimci’ diyorlar ama biz onlara ‘işgalci’ diyoruz. Çünkü Filistinli Müslümanların toprakları, ana yurtları, vatanları orası. Gazze’de 7 Ekim’den bugüne büyük bir facia, katliam, soykırım yaşanıyor. Artık bu da tescillendi ve zalim işgalciler, terör devleti İsrail soykırımdan yargılanıyor.”
“Yardımlarla 2 buçuk milyon kardeşimizin açlıktan ölmesine engel oluruz”
“Bir kötülük gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltiniz. Elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltiniz, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz ediniz ki bu da imanın en zayıf noktasıdır.” hadis-i şerifini hatırlatan Başkan Erbaş, “Elimizden Gazze’ye yardım etmek geliyor. Yani yiyecek, içecek, giyecek maddeleri… Ne kadar çok gönderebilirsek oraya 2,5 milyon kardeşimizin hiç olmazsa açlıktan ölmesine engel oluruz. Dünyanın gözü önünde, bizim burnumuzun dibinde, İslam dünyasının ortasında, İmam-ı Şafii’nin doğup büyüdüğü Gazze’de insanlar açlıktan ölmeye başladı.” şeklinde konuştu.
Başkan Erbaş, Gazze’de yapılanları görmezden gelmenin vicdansızlık olduğunu belirterek, “Müslümanlar olarak bütün insanlığı buradaki zulmü durdurmaya davet ediyoruz. Çünkü mazlumun inancına, ırkına bakılmaz, zalimin de inancına, ırkına bakılmaz. Dolayısıyla insanlık olarak mazlumun inancına ırkına bakmadan yanında yer almamız lazım. Zalimin de inancına, ırkına bakmadan karşısında yer almamız lazım.” dedi.
“Bayram namazında şehitlerimiz ve Gazzeli kardeşlerimiz için dua edeceğiz”
Bayram namazında Gazzeliler için dua edileceğini duyuran Başkan Erbaş, “Farkındalığı oluşturmak için, bu zulmün bir an önce durması için hem çağrımızı yapacağız, hem de duamızı yapacağız. Yani biz Allah-u Teala’nın verdiği güç, kuvvetle yardımımızı yapacağız, boykotumuzu yapacağız ama ondan sonra, ‘Ya Rabbi bunları yaptık kabul buyur, yardım eyle Gazze’ye, Doğu Türkistan’a, Arakan’a, nerede mazlum varsa hepsine dua edeceğiz. Şehitlerimiz var, şehitlerimize dua edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.