Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Yol senin yolundur, yoldaşım sensin. İyi gün, kötü gün haldaşım sensin. Canımın canısın, kardeşim sensin. Hasretim, ülfetim sanadır Sivas. Birlikte yol yürümekten iftihar ettiğim yoldaşım Sivas’ta bir kez daha sizlerle hasret gidermekten memnuniyet duyuyorum. Türkümüzün söylendiği, sazımızın çalındığı, emeğimizin bütünleştiği, birlik ve beraberliğimizin teminatı Sivas’ın kalbimizde hep ayrı bir yeri oldu. Selçuklu’ların emaneti, milli mücadele fişeğinin ateşlendiği şehir, Aşık Veysel’in gönül yuvası Sivas’a ikrarımız var. Bu şehirden aldığımız ilhamla ilan ettiğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu mutlaka hayata geçireceğiz. Bir daha hiçbir insanımızın Sivaslı Nuri Demirağ’ın yaşadığı engellemelere, ihanetlere, zulümlere maruz kalmasına izin vermeyeceğiz. Sanayisiyle, teknolojisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, hiçbir alanda insanımızın bırakınız kendi devleti tarafından mağdur edilmesini dünyanın herhangi bir yerinde mahsun kalmasına seyirci kalmayacağız.
Her alanda vatandaşlarımızı yatırımıyla, tasarımıyla, üretimiyle, ihracatıyla destekleyerek ülkemizi kesintisiz büyütüyor ve insanımızın öz güvenini artırıyoruz. Türkiye Yüzyılı’na giden yolun önce kendi insanımıza inanmaktan, güvenmekten, onunla gönül ve el birliği yapmaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu ülkenin en büyük sermayesi insanıdır. Binlerce yıllık tarihimiz boyunca ne zaman bu anlayışı kalbimizde yaşattık ve hayatımıza tatbik ettiysek cihana hükmettik. Ne zaman aramıza ayrılığı soktuysak, ne zaman her birimiz kendi benlik davamıza kapıldıysak işte o zaman başımıza gelmeyen felaket kalmadı.
Cumhuriyetimizin ilk asrında siyasi ve sosyal fay hatları üzerinden yürütülen kavgaların, yaşanan krizlerin, terörün ülkemize hangi ağır maliyetleri olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Şimdi girerken emniyet teşkilatına sordum bugün alanımızda katılım ne kadar? Şu anda karşımdaki katılımı öğrendim, 75 bin kişi. İşte Sivas bu.
Geçtiğimiz 21 yıl boyunca bu maliyetlerin yükünü ortadan kaldırmak için çalıştık, çabaladık. Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin birlik, beraberlik, kardeşlik davasına bu kadar sıkı sarılmamızın adeta üzerine titrememizin sebebi budur. En büyük üzüntümüz bu anlayışı CHP ve muhalefette göremeyişimizdir. Bakınız burada içimizde kalan bir ukdeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye son 21 yılda birçok sorununu çözdü, eksiğini giderdi. Daha önce hayal dahi edilemeyen yerlere geldik. Hak ve özgürlüklerden yatırımlara, savunma sanayiinden dış politikaya kadar her alanda gerçekten tarih yazdık. 81 vilayetimizin 922 ilçemizin en ücrasına kadar tüm köylerimizin adeta çehresini değiştirdik. Mesela, Sivas’ımızı modern dünyanın en büyük imkanı olan hızlı trenle buluşturduk. Daha burada saymaya kalksak saatler sürecek nice yatırımı, reformu ve yeniliği ülkemize kazandırdık.
Ama ne yaptıysak CHP ve muhalefetin standardını yükseltmeyi bir türlü başaramadık. Bu partide zaman içinde sloganlar değişti, söylemler değişti, hatta genel başkanlık koltuğunda oturan şahıslar bile değişti. Fakat hiçbir değişim CHP’nin siyasi tükenmişliğine çare olmadı. Maalesef bu partide öyle yapısal bir arıza var ki, her gelen gideni aratıyor. Son genel başkan değişiminde bu acı gerçekle bir kez daha yüzleştik. Biliyorsunuz, devrik genel başkan bay Kemal ile pek anlaşamaz, hatta sık sık karşı karşıya gelirdik. Yürüyen merdivene ters binse de, aday olduğu seçimlerde kendine oy veremese de, Konya’yı, Çorum’u ayrı birer ülke zannetse de, Kuzey Kıbrıs’taki Maraş’ın adını daha önce hiç duymamış olsa da, yani siyasi hayatı boyunca bizi ve milletimizi pek çok kez güldürmüş olsa da, yine de bay Kemal’in kendine has bir tarzı, söylemi, siyaset yapma usulü vardı. 13 kez bay bay bay Kemal.
CHP’nin yeni genel başkanı ise her açıdan tam bir hayal kırıklığı oldu. Daha önce bağırıp çağırarak kendince oynadığı orta oyunlarını hiç takip etmediğimiz için çapı, kalibresi bu konuda pek bir fikir sahibi değildik. Projektörler bu kişinin üzerine çevrilince ortaya çıkan utanç verici görüntü sadece CHP’li vatandaşlarımızı değil inanın bizi de üzdü. Açık söylemek gerekirse bu kadarını biz de beklemiyorduk. Oturduğu koltuğa bu derece yakışmayacağını muhtemelen onu oraya getirenler bile tahmin etmiyordu. Bu acemi genel başkan ağzını her açtığında ya bir gaf yapıyor, ya bir skandala imza atıyor, ya da toplumun bir kesimine alenen hakaret ediyor. Siyasi kifayetsizliğini örtmek için de sürekli insanımızı kışkırtıyor, birbirine düşürmeye çalışıyor.
Şimdi de çıkmış bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin, istemiyoruz demiş. Anlaşılan makamını borçlu olduğu ağa babaları kulağını çekmiş olmalı ki, daha sonra kendince bu patavatsızlığını düzeltmeye çalıştı. Her gencimizin sahip olduğu bir hakkı kullananları böyle sakil bir şekilde hedef almak patavatsızlıktan öte bir zihniyet bozukluğunun işaretidir. Biz 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülkeyiz. Dünyanın en eli kanlı örgütlerinin hedefinde yer alıyoruz. Şimdiye kadar binlerce vatan evladını terör saldırılarında şehit verdik.
Teröre karşı daha etkin tedbirler almak amacıyla terörle mücadelede strateji değişikliğine gittik. Türkiye bir süredir terörle mücadelesini bu alanda uzman, donanımlı profesyonel kadrolarla yürütüyor. Dolayısıyla yükümlü askerlerimiz sadece destek görevleri yapıyor. Bu şekilde azalan asker ihtiyacımızdan kaynaklanan yığılmayı ise bedelli uygulamasıyla eritiyoruz. CHP genel başkanı heralde bunları bilmeyecek kadar cahil olamaz. Eğer öyleyse ayrı bir felaketle, değilse başka bir oyunla karşı karşıyayız. Bize düşen bu ayrıntılara girmeden değerlendirmemizi söz konusu kişinin ağzından çıkan sözlere göre yapmaktır.
Varsın CHP’nin genel başkanı askerlik vazifesini bedelli olarak yerine getirenlerden oy istemesin. Varsın CHP genel başkanı çeşitli imtihanlarla toplumun başka kesimlerini dışlasın. Varsın CHP genel başkanı tüm bunları yaparken aynı zamanda bölücü örgütün uzantılarıyla demlenmekten geri durmasın. Biz bölücülük ve bozgunculuk peşinde koşanlardan asla olmayacağız. Millete karşı kibirlenenlerden, küstahlık taslayanlardan da olmayacağız. 85 milyonun tamamının başımızın üzerinde yeri vardır. Biz hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımızın, milletimizin her bir ferdinin oyuna talibiz. Özellikle CHP’nin mevcut durumuna bakıp da karamsarlığa kapılan, umudu sönen insanlarımızdan bu seçimlerde çok güçlü destek bekliyoruz. Hiçbir vatandaşımız bu çapsızlığa, bu ufuksuzluğa, bu vizyonsuzluğa mahkum ve mecbur değiltir.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirme azmimizle Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla aziz milletimizin hizmetindeyiz. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma devrimlerini bundan sonra hayata geçireceğimiz eser ve hizmetlerin altyapısı olarak görüyoruz. Sivas bu büyük atılımın şahididir. Amacımız 31 Mart’ta 81 vilayetimizin tamamını Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile buluşturarak ülkemizin önünde yeni bir dönemin kapılarını açmaktır. Bunun için Sivas’tan rekor bir destek bekliyoruz. Mübarek ramazan günlerine girmeye az kaldı. Önümüzdeki pazar gecesi inşallah ilk sahurumuzu pazartesi günü ilk iftarımızı yapıyoruz. Ramazanda tutacağınız oruçların ve eda edeceğiniz ibadetlerin şimdiden Allah katında kabul ve karin olmasını diliyorum. Rabbim bizlere ramazanın bayramı gelmeden 31 Mart’ta milli irade bayramına da beraberce erişmeyi nasip etsin inşallah. Bunun için rahmet ve bereket ayı olan ramazanı gündüzüyle ve gecesiyle çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sivaslı kardeşlerimin bu hususta tüm Türkiye’ye örnek olacağına inanıyorum.
Gururla ifade etmek isterim ki ülkemizin son 21 yılı cumhuriyet döneminin en parlak dönemidir. Eser ve hizmet siyasetiyle ülkemizi büyütürken şehirlerimizin her birinin çehresini değiştirecek yatırımlara imza attık. Bu çerçevede Sivas’a da son 21 yılda günümüz rakamlarıyla toplam 197 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde, 3 bin 677 adet derslik inşa etti. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni kazandırdık. Gençlik ve sporda, 17 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları inşa ettik. Bir stadyum dahil toplam 56 spor tesisi yaptık. Sosyal yardımlarda, ilimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız için 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık.
Sağlıkta, 600 yataklı merkez hastanesi başta olmak üzere toplamda bin 415 yataklı 24 hastane ile birlikte 61 adet sağlık tesisi inşa ettik. Yapımı süren 1071 yatak kapasiteli Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Araştırma hastanemizi en kısa sürede hizmete vereceğiz. TOKİ vasıtasıyla 11 bin 619 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 740 konutun yapımına devam ediyoruz. İktidara geldiğimizde Sivas’ta hiç atık su arıtma tesisi yoktu, bugün 7 adet atık su arıtma tesisi ile belediye nüfusunun yüzde 87’sine hizmet veriyoruz. Sivas’taki 10 millet bahçesi projesinden 5’ini tamamladık, diğerlerinin yapımına devam ediyoruz.
Ulaştırmada, 24 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 836 kilometreye çıkardık. Sivas-Malatya yolunda bulunan 1567 metre uzunluğundaki yağ donduran tüneli ve bağlantı yollarını tamamladık. Numune hastanesi farklı seviyeli kavşağını ve bağlantı yollarını bu yıl bitiriyoruz. Halen inşası süren çok sayıda yol, köprü, tünel projesini tamamladıkça hizmete vereceğiz. Kuzey çevre yolu ve 4 Eylül sanayi kavşağını Sivas’a kazandırmak için çalışmalarımız sürüyor.
Ayrıntılar gelecek…