ISPARTA-BHA
Kınacı, gül çiçeği rekoltesinde geçen yıla paralel bir sezon geçirdiklerini belirterek, bu sene de rekolte anlamında kötü bir sezon geçirdiklerini kaydetti. Gül çiçeği kalitesinin son 5 yıldır düştüğünü yağ veriminin ciddi şekilde azaldığını aktaran Kınacı, mevsimsel şartların bunda etkili olduğunu söyledi. Kınacı, ‘Bu yıl toplama çok erken başladı. Sezon erken bitti, çok sıcak geçti. Yağmur olmadı’ dedi.
Gül işçilerinin yaşam standardı yükseltilecek
Gülyağı Üreticileri Derneği’nin tekrardan canlandırdıklarını kaydeden Kınacı ‘ Nuri Erçetin’in kurduğu ve başkanlığını yaptığı derneğin yönetimini aldık. Kendisi yorulduğunu söyledi ve bizlere bıraktı. Şu anda gül toplayan işçilerin hayat standartlarını yükseltmek ve çocukların eğitime katkısını sağlamak amaçlı uluslararası bir proje hazırlığındayız. Gül toplamaya genelde doğudan, güneydoğudan gelenler ve göçmenler geliyor. Çadırlarda kalıyorlar. Yani hayat şartları çok iyi değil. Gül işçilerinin daha iyi koşullarda yaşaması için proje hazırladık. Ve bu projede her firmanın dahil olması gerekiyordu . Şu anda.17 firma var. Gülbirlik üyemiz değil. Gülbirlik bir kooperatif olduğu için zaten kuruluş amacı ile özel. Ama Gülbirlik de bizi destekliyor. Ciddi çalışmalar, sürekli toplantılar yapıyoruz. Özellikle Vali Beye de teşekkür etmek istiyorum. Vali Yardımcımız Cemil Bey aşırı bilgili ve konuya çok hakim. Çok ciddi desteklerini alıyoruz . Dolayısıyla kurumsal bir yapıya dönüşmemiz gerekiyor. Çünkü pahalı bir ürün. Dolayısıyla toplamanın da bir lüks olması lazım’ dedi.
Sadece işçilerin değil, gülyağı üreten firmaların da standardize olması gerektiğini aktaran Kınacı ‘Tabi ciddi belge yükü geldi. Bizim artık sözleşmeli üretime geçmemiz gerekti. Çiftçilerle sözleşme imzalamak durumundayız. Artık bu bilgiler müşterilerle de paylaşılıyor. Çünkü müşteri son istenildiğinde parfümünün içinde kimin hangi miktarda gülü var bilmek istiyor. Bunun yolu da buradan geçiyor. Hemen hemen bütün firmalar çiftçiler ile sözleşme imzaladı. Biz gül alıp gül yağı satıyoruz. Bunun için sezonun bitmesi gerekiyor. Onun için taban fiyatı sözleşmede belirliyoruz. Randıman ne olacak? Bir de müşterilerle pazarlık kısmı oluşuyor. Fiyat oluştuktan sonra gülün fiyatını belirleyebiliyoruz. Fakat bu standartlar gereği en azından bir taban fiyat açıklamamız gerekiyordu. Bu yıl içinde açıkladığımız taban fiyat 60 TL.Bu taban fiyat.Gülbirlik dağıtmadı, bizler de dağıtmadık. Ama biz taban fiyatı ödedik. Yani sözleşmemizde şu tarihe kadar ödeyeceğiz diye belirtiyoruz. Talep eden herkese 60 lira ödemesini tamamlıyoruz. Beş yıl boyunca fiyat artacak, zirve yapacak demiştim. Bir yıl yanıldım. Önümüzdeki yıl zirveyi bekliyordum. Bu yıl zirveyi, zirveyi gördük. Ama zirveyi görürken de bir sıkıntı yaşadık. Bulgaristan’daki sezon çok iyi gitti. Orada ciddi iyi bir rekolte elde edildi. Fiyatlarda düşük. Sonuçta pazarda iki büyük ülke var. Biz burada beklediğimiz fiyatları telaffuz edemez hale geldik. Çünkü ciddi bir fark oluştu Bulgaristan’da. Ana sıkıntı döviz kurunun sabit olması. Yani her şeyin fiyatı artarken döviz kurları beklenilen seviyeye gelmiyor. Biz hesabımızı TL ile yapmıyoruz . Çünkü ürettiğimiz malın tamamına yakını ihraç ürünü. Isparta gül yağının çoğu parfüm sanayine gidiyor. Parfüm üreten büyük firmalar o parfüm tuttuğu zaman 5 yıl gibi bir süre o trendde devam ediyor. Gül ne zaman ki dip yaptı o zaman işte bu parfüm üreten firmalar gülü ön plana çıkardılar ve gül trend oldu. 5 yıl boyunca da bu fiyat arttı gitti. Şimdi parfümün içine girmesi çok pahalı hale geldiği için artık gülü trendden alacaklar. Önümüzdeki 5 yıl muhtemelen lavanta ön plana çıkacak. Çünkü gül ön plana çıktığında lavanta dip yaptı’ şeklinde konuştu.
Krizi fırsata dönüştürebiliriz
Gülün geleceği konusunda karamsarlığa düşülmemesi gerektiğini belirten Kınacı ‘Bu bir döngü. Ben her zorluktan bir kar çıkarmaya çalışırım. Kriz dediğiniz şey fırsat demek Belki de gülün bu durumu gül suyu ve gül kozmetiğini ön plana çıkartabilir. Yani biz vaktimizi buna daha çok harcayıp buradan daha çok kazanç elde edip bunu daha çok tanıtabiliriz. Ticaret Borsası Başkanımızın doğla gül suyunda 6 milyon ziyaretçisi olan Kıbrıs pazarını hedef göstermesi mutluluk verici. İşte STK’ların da önemi burada’ dedi.