Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ‘Hukuk Klinikleri Sertifika Töreni’ nde konuşan Bakan Tunç, yargıya yönelik yapılan eleştirilere değinerek, “Birkaç kararı cımbızla ortaya çıkarıp, işte yargı böyle, işte adalet böyle şeklindeki karalamaların yargıya güveni zedelemeye yönelik bir çaba olduğunu görüyoruz. Buna hiçbir zaman müsaade etmeyiz” dedi.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nı önemsediklerinin de altını çizen Tunç, önümüzdeki yıl uygulamasına başlanacak Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın, hem hukuk eğitiminde hem de mezuniyetten sonraki süreçte kalitenin artmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hangi görevde olunursa olunsun hukukçu kimliğinin korunması gerektiğine değinerek ” Hukukçu olmak, dili, ırkı, dini, inancı ne olursa olsun herkese eşit şekilde davranmayı gerektirir” ifadelerine değindi.
Tunç, Filistinde yaşanan insanlık suçunun BM ve İnsan Hakları Konseyi tarafından çözülemediğini vurgulayarak ” Uluslararası sistemin, uluslararası hukukun, uluslararası kuruluşların insanlığın sorunlarına çözüm üretmek için kurulan bu kuruluşların ve altına imza atılan sözleşmelerin İsrail-Filistin meselesinde nasıl etkisiz kaldığını hep beraber görüyoruz bombalanırken, çocukların üzerine bombalar yağdırılırken, mülteci kampları bombalanırken, maalesef Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi soruna çare olamıyor” açıklamasında bulundu.
Hukuk fakültesi öğrencilerinin iyi ve çağdaş bir eğitim almaları için çalışmaların devam ettiğini belirten Tunç, yüksek eğitim kurumları ile işbirliği halinde olduklarını ve eğitim kadrolarının güçlendirildiğini belirtti. Bakan Tunç Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın, hem hukuk eğitiminde hem de mezuniyetten sonraki süreçte kalitenin artmasına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Türk yargısının geçmişte ne tür süreçlerden geçtiğinin görülmesini isteyen Adalet Bakanı Tunç, “1960 darbesi gerçekleştiğinde, darbeciler meşru hükümeti silah zoruyla devirdiğinde, demokrasiye darbe vurduğunda, o günün yargısı nerede durmuştur? Genç hukukçularımızın bunu görmesi, hatırlaması lazım. O günün hukukçuları darbe mağdurlarının hakkını savunmamış, darbecilerin yanında durmuştur.” dedi.