60’lı yıllara kadar da işlek olan kervan yolları unutuldu fakat hala mevcutlar. Bunların aktif hale gelmesi doğa turizmine ve Hastalılıklara bir artı değer kazandıracaktır. Bu yolların haritalarının çıkarılıp kervan yolu güzergahlarına yol işaretlerinin konularak turizme kazandırılması ülke refahına katkı sağlayacaktır.
Biz de bu vesileyle sabaha doğru saat dört gibi kalktık yollara düştük. Güzergahımız Kahta’dan Qosan (Çakıreşme) köyüne eski Fırat geçiş noktasına ulaşmaktı. Bilindiği gibi Qosan’da gemiyle Fırat’ın karşı kıyısına geçiliyordu. Şu an baraj suları altında.
Kahta‘dan çıkarken cumhuriyet mahallesinden yani 20 yıl ikamet ettiğim mahalleden geçtik. Cumhuriyet mahallesini bilenler bilir Kahta’nın en büyük mahallelerinden biri, geniş bir alana sahip devamında Şêx Bawe (Şeyh baba) köyü/mahallesi gelmekte. Cumhuriyet mahallesinden geçerken geçen sene ebediyete göçen Apê Hem’ın (Hemî Sidê) evinden geçtik ve onu yad ettik hüzünle.
Evdê Kûzê’nın çiftliğinin önünden Îngirce yoluna devam ettik. Burada şunu da itiraf edip helallik istemekte yarar var, yolda gördüğümüz incirlerinden de nasibimizi alıyoruz. Malumunuz kültürümüzdür bu bölgelerde incir ve dut esirgenmez.
Îngirce’den geçerken gördüm ki eski kervan yolu hala aynı, tıpkı 40 yıl öncesi gibi. Tabi ki 40 yıl öncesinden bahsederken bir hatırlatma yapmak istiyorum: çocukluğumuzda Kahta’ya yürüyerek gelirdik. Eskiden malumunuz araç yoktu, tek tük traktör vardı, onu da herkes aile işlerinde kullanırdı.
Milk (Mülk) sınırlarına girdik sabahın zifiri karanlığında tütün tarlasında olan Nazif arkadaşımız sağ olsun bizlere karpuz ikram etti.
Qerciwêran (Karacaviran) köyüne girdiğimizde ilk aklıma gelen aile dostumuz Hüseyin Bozan oldu saat 6:30 ‘u gösteriyordu. Çok erken olduğundan aramakta tereddüt ettim. Yüzümüzü Turan Yıldırım’ın evine çevirdik ondanda vazgeçtik.
Yolda denk geldiğimiz bir genç arkadaştan su istedik Allah razı olsun içi su dolu buz gibi termosla geldi. Birkaç dakika dinlendikten sonra Qosan’a doğru koşmaya başladık. ( Aramızda kalsın ben hep geride kaldım). Mamecîyan ( Boztarla ) köyünün üst kısmından yürümeye devam ettik.
Yürüdüğümüz kervan yolu anılarımızla dolu ve birçok çağrışımda bulunmakta. Yürüyüş arkadaşlarıma yıllar önce başımdan geçen bir anımı anlattım, onlarda çok duygulandılar. Anımı kısaca anlatayım; 6-7 yaşındayım küçük baş hayvanlarımızı satmak için köyden Kahta’ya götürürken mola esnasında babam kısa bir süre yanımdan ayrılmıştı, bende gece uyuyakalmışım. Kalktığımda sürünün olmadığını gördüğümde ne kadar üzüldüğümü kelimelerle anlatmam mümkün değildir. Ney seki babam sürüyü bulmuştu.
Otan (Fıstıklı) ve Pîrot (Belenli) köyünün yüksek tepelerinden Fırat havzasına Qosan’a doğru yöneldik. O yüksek tepelerden aşağıya doğru yürüdüğümüzde yine çağrışımlar oluştu ve aile tarihimizin geçtiği topraklarda yürümenin sevincini yaşadım. Qosan’ın bir diğer adı da Bajarê Kemêl yani Kemal şehridir.
İlginçtir ki bu kervan yolları bir çoğumuzun atalarının göç ederken geçtiği ve tarihimizin saklı olduğu yollardır. Bu kervan yolları doğa yürüyüşüne açılırsa ve yol güzergahlarında tabela ve bilgiler olursa inanıyorum ki faydalı olacaktır…