Kahta bölgemiz, Atatürk Barajının etkisiyle değişerek, karasal olan iklimi Akdeniz iklimine benzeyerek, ürün çeşitliliği itibariyle ilçemiz tarım faaliyetleri açısından çeşitli imkanlar kazandı. Akdenizvari iklim sayesinde ilçenin ekonomik yönden kalkınabilmesi için bir ön şart oluşmuştur.
Eskiden ilçemizde insanlar geçimini genelde arpa, buğday, mercimek ve nohut ekerek sağlarlardı. Mercimek ve nohut toplama mevsimlik işçilerle yapılırdı. Daha sonra ailenin bütün iş gücüne dayalı tütün yetiştiriciliğinin yaygınlaşmasıyla on yılı aşkın bir süre Kahtadan diğer bölgelere ırgat olarak gitme durdu.
Ancak 2004 yılı itibariyle tütün üretiminde kota uygulamasına geçilmesi, tütün üretiminde ve istihdamında çok büyük bir bir düşüşe sebep oldu.
Tekrar yetmişli ve seksenli yıllardaki gibi, ırgatlar gurbet yollarına düştü…
Tütüne alternatif olabilecek meyvecilik projeleri geliştirme çerçevesinde, Kahta bölgesinde üzüm, nar, zeytin ve ceviz bahçeleri kurulmaya başlanıldı. Özellikle kıraç alanlarda yağlık ve sofralık zeytin bahçeleri kurma gayretlere ön plana çıkmakta.
Baraj çevresinde ki köylerde bulunan araziler elektrik, mazotlu dinamolarla sulanarak pamuk ve diğer sulu şartlarda yetiştirilebilen ürünler yetiştirilmekte. Ayrıca son yıllarda seracılık örnekleri de ortaya çıktı.
Öte yandan Kahta bölgesinde yapılan sebzecilik ekonomiye katma değer ortaya çıkaramamakta, daha çok aile ihtiyacını karşılamaya yönelik bir yapıda. Fakat son yıllarda sulama imkanlarının artması ve sera alanlarının çoğalmasıyla ekonomik anlamda da sebze yetiştiriciliği yapılmaya başlanmıştır. Ama yerli üretim yetmediğinden, bölge dışından temin edilmekte.
Fakat halihazırda Kahta bölgemizdeki zirai üretim, mevsimlik işçilere ve ailelere istihdam sağlamaktan bir hayli uzaktır...
Bu yılda yine Kahtalı sigortasız, güvencesiz mevsimlik işçiler, ırgatlık yollarına düşeceklerdir…SAYGILARIMLA…
Kemal KUTLU…