TBMM-BHA
Kanunla, Köy Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine satılan taşınmazlar üzerinde çeşitli nedenlerle bina yapmayanlara ya da taksitlerini ödemeyen hak sahipleri ile 31 Aralık 2024 tarihinden önce süreleri dolacak hak sahiplerine binalarını yapmaları veya taksitlerini ödemeleri amacıyla 31 Aralık 2028’e kadar ek süre tanınıyor.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda, Gecekondu Kanunu’nun “yeniden gecekondu yapımının önlenmesine” ilişkin maddesinde değişiklik yapılıyor. Buna göre, belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, Hazineye, özel idarelere, özel bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar ve varsa çevreleyen tel örgü, çit, duvar gibi yapılar da dahil inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, belediyeler veya il özel idarelerince yıkım kararı alınabilecek.
Alınan karar 7 gün içerisinde belediye veya idarelerce ilgililerine iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilecek. Tebliğ edilemediği durumlarda yıkım kararının bir örneği yıkımı yapılacak yapıya asılacak ve ilgili muhtarlığına bırakılacak. Bu tarih, kararın yapı sahibine tebliği tarihi yerine geçecek. Tebliğ tarihinden itibaren 15 gün sonra belediye veya il özel idaresi tarafından derhal yıktırılacak. Devlet ormanları hakkında Orman Kanunu hükümleri saklı tutulacak.
Mülkiye amirleri, izinsiz yapıların yıkım güvenliğinin sağlanması konusunda yükümlü olacak.
– Kanuna “imar hakkı aktarımı” tanımı eklendi
Kanunla, Katma Değer Vergisi Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda özel bütçe kapsamında bulunan Kentsel Dönüşüm Başkanlığına yapılan arsa ve arazi teslimleri, katma değer vergisinin istisnası kapsamına alınıyor.
Düzenlemeyle İmar Hakkı Kanunu’na “imar hakkı aktarımı” tanımı ekleniyor. İmar hakkı aktarımı, “1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunduğu, arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış ya da yapılması mümkün olmayan alanlarda, parselin tamamının ya da bir kısmının umumi ve kamu hizmet alanlarında kalması sebebiyle, parsel üzerinde özel mülkiyete konu yapılaşma hakkının verilememesi durumunda, verilemeyen emsale esas inşaat hakkının başka parsel ya da parsellere imar planı kararı ile taşınması işlemidir.” şeklinde tanımlanıyor.
İmar hakkı aktarımı yapılarak umumi ve kamu hizmet alanlarının kamuya mali külfet getirmeden bedelsiz karşılanarak kamu mülkiyetine geçirilmesi, vatandaşların mülkiyetlerindeki kısıtlılığın kaldırılması ve kamulaştırmasız el atma davalarının önüne geçilmesi amacıyla İmar Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda imar hakkı aktarımı yapılırken alıcı parselin emsale esas inşaat alanı en fazla imar planı ile belirlenmiş oranlar kadar ve her halde alıcı parselin yüzde 30’unu geçmemek üzere artırılabilecek.
Verici parselin/parsellerin aktarıma esas inşaat hakları, en yakın komşuluğundaki imar parselinin/adasının emsale esas inşaat hakkını aşmamak kaydıyla ilgili idarece belirlenecek. Aktarma işlemi, alıcı ve verici parselin değer tespitleri üzerinden yapılacak.
Alıcı ve verici parselin aktarıma konu olacak imar haklarının değeri, kanuna göre yetkilendirilmiş lisanslı en az iki gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından belirlenen değerlerin ortalamasından az olmamak kaydıyla idarece oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından bedel tespit esaslarına göre belirlenecek. Alıcı ve verici parsellerin aktarıma konu imar haklarının değerleri arasında fark oluşması durumunda karşılıklı mahsuplaşılabilecek.
Verici parselin imar hakkı aktarım işlemi bulunduğu il bazında olmak üzere, idare veya kurumun yetki alanı içerisinde olması, alıcı parselin imar planı kararı ile belirlenmesi, alıcı parselin metrekare birim değerinin verici parselden daha fazla olması kaydıyla ve verici parselin ilgili idare veya kurum lehine bedelsiz devredilmesi suretiyle gerçekleştirilecek.
– Parselasyon
Düzenlemeyle İmar Kanunu’nda yer alan parselasyon hazırlanmasına ilişkin maddede değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi/parkı, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, kamuya ait kreş ve gündüz bakımevleri, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, bölgenin geneline hizmet veren spor alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, kamu hizmeti için planlanan teknik altyapı ve trafo alanları, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyon alanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları, resmi kurum alanı, uygulama imar planı kararı ile getirilen diğer umumi ve kamu hizmet alanları, otogar alanından oluşacak ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacak.
Düzenleme sahasında sözü geçen umumi hizmetler için ayrılması gereken alanların toplamının, belirtilen düzenleme ortaklık payından fazla olması veya daha öncesinde parselasyon planı tescil olmuş alanlarda ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılamaması nedeniyle kamu eline geçişi sağlanamayan umumi ve kamu hizmet alanlarının belirtilen yöntemlerle kamuya geçişi sağlanacak.
Umumi ve kamu hizmet alanlarının kamulaştırma yoluyla kamu eline geçirilecek olması halinde uygulamaya giren parsellerin, imar planında kamulaştırmaya konu kamu ve umumi hizmet alanlarına denk gelen kısımları ilgili idarece kamulaştırılacak.
Bedel takdiri, bedel tespiti esasları da gözetilerek Sermaye Piyasası Kanunu’na göre lisans almış gayrimenkul değerleme uzmanları veya ilgili idare takdir komisyonlarınca raporlandırılarak tespit edilecek.
Tespit edilen bedel ödenmedikçe tapuda herhangi bir işlem tesis edilemeyeceği tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilecek ve bu bedelin tamamı tescil tarihinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde ödenecek.
Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’nun hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı güncellenmek suretiyle ödenmedikçe devri yapılamayacak ve yapı ruhsatı verilemeyecek; tapuda herhangi bir işlem tesis edilemeyecek. Bedelin tamamen ödenmesi halinde taşınmaz maliki ya da idarenin talebi üzerine terkin edilebilecek.
– Değer artış payı
Kanuna göre, taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine parsel bazında fonksiyon değişikliği ile ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan parsel veya parsellerin artan değeri ile mahkemelerce iptal edilen imar planı değişikliklerinde, imar planı değişikliği neticesinde yürürlükten kalkan imar planı ile teklif edilen yeni imar planının kapsadığı parsel veya parsellerde oluşan değer farkının yüzde 90’ı, değer artış payı olarak alınacak.
Değer artış payı bedelinin tespitinde Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili maddesinde belirtilen bedel tespit esasları gözetilecek.
İmar planı değişikliği ile taşınmazda meydana gelecek değer artışının tespiti Sermaye Piyasası Kanunu’na göre yetkilendirilmiş lisanslı en az iki gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından plan değişikliği açıklama raporunda belirtilen mer’i plan koşullarındaki değer tespiti ile birlikte değişiklik sonrası değer tespiti yapılmak suretiyle belirlenen ortalama yeni değerden az olmamak üzere, idarece oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenecek.
Değer artış payı peşin veya taksitle ödenebilecek. Değer artış payının peşin ödenmesi halinde yüzde 10 indirim uygulanacak ve en geç tahakkukun oluştuğu tarihi takip eden bir ay içerisinde ödenecek.
Değer artış payının taksitle ödenmesi halinde ilk ödeme, tahakkuk tarihini takip eden birinci ay içerisinde faizsiz olarak yapılacak. Sonraki taksit ödemeleri ise ilk ödemeden sonraki altıncı, on ikinci ve on sekizinci aylarda olmak üzere ve kalan borç üzerine Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları eklenerek artış yapılacak şekilde toplamda dört taksitte gerçekleştirilecek.
Taksitlerin erken ödenmesi halinde ise taksitin ödendiği tarihteki kalan borç üzerine Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği TÜFE aylık değişim oranları eklenerek ödenecek taksit tutarı hesaplanacak. Değer artış payının tamamı ödenmeden tapuda satış, devir, bağış yapılamayacak, yapı ruhsatı düzenlenemeyecek.
İmar planlarında umumi hizmet alanına ayrılan yerlerden kamu eline geçişi sağlanamayan alanlarda kamu hizmetini yapacak ilgili idarenin kamu hizmet alanına ihtiyacı olmadığına dair görüşü alınarak eş değer alan ayrılmaksızın çevre yapılaşma koşulları ile uyumlu olmak kaydıyla konut kullanımı hariç fonksiyon değişikliği amaçlı plan değişikliği yapılabilecek.
– Elektronik haberleşme altyapılarında yapı ruhsatı alınması
Kabul edilen kanunla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları dikkate alınarak İmar Kanunu’nun “Elektronik haberleşme altyapılarında yapı ruhsatı alınması” maddesinde düzenlemeye gidildi. Buna göre, 1/1000 ölçekli imar planı bulunmayan yerlerde, kulenin, varsa 1/1000 ölçekli mevcut haritası üzerine işlenerek, bu harita bulunmayan yerde ise 1000 metrekare alanı kapsayacak şekilde halihazır harita hazırlatılarak ve işlenerek ilgili idareye onaylatılacak.
Yapı ve binalarda kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurlarına yüksekliği 10 metreden az olmak, statik ve elektrik bakımından sakınca olmadığına dair inşaat ve elektrik/elektronik mühendislerince hazırlanacak rapor ile bu meslek mensuplarınca fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname verilmek ve malik ya da tasarruf sahibi ile işletmeci arasında yapılan kiralamaya veya kullanıma ilişkin belgenin sunulması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ilgili mevzuatında belirlenen gerekli ve yeterli koruma mesafesinin bırakılması ve buna dair güvenlik sertifikasının sunulması ve ilgili mevzuat uyarınca yer seçim belgesinin alınmış olması kaydıyla başkaca bir şart aranmaksızın ilgili idarece izin verilecek.
Kanunla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görev ve yetkileri belirleniyor. Bu kapsamda Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında kalan alanlarda yapılan her tür ve ölçekteki plan, arazi ve arsa düzenlemesi ve kentsel tasarım projelerini onaylamak da Bakanlığın görev ve yetkileri arasında sayıldı.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, “Elektronik haberleşme altyapılarında yapı ruhsatı alınmasına” ilişkin maddenin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan kule ve direkler ile zorunlu altyapı unsurlarının imar durumu yeniden düzenleniyor.
Buna göre, süresi içinde izin başvurusu yapılmış olan kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları için harç veya izin bedeli ödenmiş olması halinde yeniden harç ya da izin bedeli alınmaksızın ve 2 Temmuz 2004 ile 1 Ekim 2009 tarihleri arasında kurulmuş olan elektronik haberleşme istasyonlarına alınacak izin veya ruhsatlar için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işletmeciler bir yıl içinde ilgili idareye başvuracak. İlgili idarece yapılacak incelemeler sonucu bu hükümde yer alan belgelerin başvuru süresi içinde tamamlanması kaydıyla izin veya ruhsat verilmiş sayılacak.
Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle güneş enerji santralleri ile rüzgar enerji santralleri Kanun’un kapsamı dışına çıkarılıyor.
Kanunla, yapı denetim hizmet sözleşmelerinin kurulmaları ve yapı denetim firmalarının görevlendirilmelerine ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas inşaat alanı 500 metrekareye kadar olan yapılarda, yapı sahibince belirlenen yapı denetim kuruluşuyla, diğer hizmet sözleşmelerinde ise Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre o yapı için ildeki faal yapı denetim kuruluşu sayısı da dikkate alınarak elektronik ortamda aynı anda birinci ve ikinci sıralı belirlenen en fazla iki yapı denetim kuruluşundan biriyle yapı sahibi arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi akdedilebilecek. Sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilecek. Yapı denetim hizmet sözleşmeleri Bakanlıkça belirlenen haller dışında feshedilemeyecek.
Yapı denetimi hizmeti için yapı denetim kuruluşuna ödenecek hizmet bedeli, yapı denetimi hizmet sözleşmesinde belirtilecek. Bu bedel, yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas yapı inşaat alanı 1000 (dahil) metrekareye kadar olan yapılarda hizmet bedeline esas yapı yaklaşık maliyetinin yüzde 1,75’i, yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas yapı inşaat alanı 1001 metrekareden 50 bin (dahil) metrekareye kadar olan yapılarda hizmet bedeline esas yapı yaklaşık maliyetinin yüzde 1,5’i, diğer yapılarda hizmet bedeline esas yapı yaklaşık maliyetinin yüzde 1,25’i kadar olacak.
Elektronik dağıtıma tabi olmayan işlerde belirtilen oran en fazla yüzde 3,50’ye kadar arttırılabilecek. Hizmet bedeli oranı, yapım süresi bir yılı aşan iş için yıllık yüzde 5 artırılacak. Güçlendirme işleri için belirlenecek yapı denetim hizmet bedeli, yapının tamamı için belirlenecek yapı denetim hizmet bedelinin yüzde 25’inden az olamayacak.
Yapı denetimi hizmet bedeline laboratuvarlara yaptırılacak olan taşıyıcı sisteme ilişkin deneylerden Bakanlıkça belirlenenlerin masrafları dahil olup katma değer vergisi ile yapı denetim kuruluşu tarafından talep edilen ve taşıyıcı sisteme ilişkin olmayan malzeme ve imalatlar konusunda yapı müteahhidince yaptırılacak olan laboratuvar deneylerinin masrafları dahil olmayacak.
Yapı denetim kuruluşu, yapı sahibinden başka bir ad altında, ayrıca hiçbir bedel talebinde bulunamayacak. Yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli, Endüstri Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Serbest Bölgeler ve Sanayi Siteleri onaylı sınırı içerisinde yer alan tüm yapılar için yüzde 50’yi geçmemek üzere indirimli uygulanacak. Bu indirim oranlarına ilişkin usul ve esaslar, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görüşü alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenecek.
Bu hüküm, düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek.
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen düzenlemeyle, Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılıyor. Buna göre, denetim sorumluluğunu üstlendiği bir işe yönelik yapılacak tespitler doğrultusunda hazırlanacak teknik inceleme raporuna istinaden yapı denetim kuruluşu hakkında idari müeyyidelerden bir veya birden fazla cezanın verilmesinin gerekmesi halinde uygulanacak idari para cezası, 50 bin liradan az olmayacak. Yapı denetim hizmet sözleşmesi bedelinin yüzde 50’sinin 50 bin liradan fazla olduğu hallerde ise yapı denetim hizmet sözleşmesinin en fazla yüzde 50’si kadar idari para cezası verilecek.
Men yönünde cezayı gerektiren üçüncü fiilin de işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesi halinde, son ilan tarihinden itibaren Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine, Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilecek ve teminatı irat kaydolacak.
Yapı denetim kuruluşunun, denetim sorumluluğunu üstlendiği yapının taşıyıcı sisteminde en geç yapı kullanma izin belgesi aldıktan sonra 15 yıl içinde veya yapım aşamasında çevresinde yer alan binanın taşıyıcı sisteminde onarılamaz düzeyde yapısal bir hasarın oluşması halinde de Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilecek ve teminatı irat kaydolacak.
Yapı denetim kuruluşlarına son 10 takvim yılı içerisinde 3 ayrı teknik inceleme raporu kapsamında 3 adet idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mimar ve denetçi mühendislerle diğer teknik personel, Merkez Yapı Denetim Komisyonunun kararı ve Bakanlığın onayı ile 3 yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik görev alamayacak ve başka yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamayacak. Aynı parselde birden fazla yapının olduğu durumlarda her bir yapı için ayrı teknik inceleme raporu düzenlenecek.
Zemin numunelerini aldığı durumlarda arazi ve sondaj çalışmaları, numunelerin alınması ve taşınması süreçleri de dahil olmak üzere, deneylerinin yapılması, deney sonuçlarının raporlanması, izlenmesi ve denetlenmesi süreçlerinde ilgili standartlara ve mevzuata uymaması halinde laboratuvar kuruluşuna idari para cezası verilecek.
– Teminatlar
Bakanlıkça, yapı denetim ve laboratuvar kuruluşlarından teminat alınacak. Yapı denetim izin belgelerinin vizesi aşamasında, laboratuvar kuruluşlarının ise izin belgelerinin her üçüncü vizesi aşamasında, teminatını o yıl için belirlenen teminat bedeline tamamlaması istenecek. Alınan teminatlar haczedilemeyecek ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacak. Teminatın türü, tutarı, iadesi ve irat kaydedilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenecek.
Yapı denetim kuruluşuna, farklı teknik inceleme raporlarına istinaden aynı takvim yılı içerisinde, ikinci ve sonraki her yeni iş almaktan men cezasının uygulamaya konulduğu tarih için Bakanlıkça belirlenen teminat bedelinin yüzde 10’u kadar idari para cezası, İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce uygulanacak. Takvim yılı içerisinde uygulanacak idari para cezası, teminat bedelinin yüzde 50’sini aşamayacak.
Yapı denetim kuruluşu, yapı sahibince belirlenen ancak daha sonra herhangi bir nedenle inşaat alanında yapılacak değişiklikle bu alanın Bakanlıkça belirlenen metrekareyi aşması ve yapının artık elektronik dağıtıma konu olması gerektiğinin anlaşılması halinde mevcut yapı denetim kuruluşunca durum ilgili idareye bildirilecek ve yapı için elektronik ortamda görevlendirme yapılmadan yapı ruhsatı düzenlenemeyecek ve yapının devamına izin verilmeyecek. Herhangi bir aşamada elektronik dağıtıma konu olması gerekirken elektronik dağıtım yapılmaksızın o yapının denetimine devam ettiği anlaşılan yapı denetim kuruluşunun, İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce 3 ay süreyle yeni iş almasına izin verilmeyecek ve aynı kuruluşa doğru yapı inşaat alanına göre tespit edilen yapı denetimi hizmet bedelinin yüzde 50’si oranında idari para cezası uygulanacak. Yeni iş alınmamasına sebebiyet veren iş için yeni bir yapı denetim kuruluşu görevlendirilmeden yapının devamına izin verilmeyecek.
Öngörülen yapı denetim kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları hakkında Bakanlıkça uygulanacağı belirlenen idari müeyyideler, ilgili genel müdür; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce uygulanacağı belirlenen idari müeyyideler ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü tarafından uygulanacak.
Yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun icrai veya ihmali davranışla yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren veya ilgili kanun hükümlerine ilişkin görevini kötüye kullanan ortakları, yöneticileri, mimar ve mühendisleri ve diğer teknik personeli, yapı müteahhidi, şantiye şefi, proje müellifi gerçek kişiler ile laboratuvar görevlileri, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Bir ilde faaliyet gösterebilecek yapı denetim kuruluşu sayısı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenecek. İhtiyaç halinde büyükşehirler, Bakanlıkça birden fazla bölgeye bölünerek faaliyet gösterebilecek yapı denetim kuruluşu sayısı her bir bölge için ayrı ayrı belirlenebilecek ve yapı denetim kuruluşlarının faaliyeti, merkezinin bulunduğu bu bölgeyle sınırlandırılabilecek. Buna ilişkin esaslar Bakanlıkça belirlenecek.
Kanunla, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığının görev ve yetkileri” başlıklı madde ekleniyor. Buna göre, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Belediye Kanunu kapsamındaki uygulamalara ilişkin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilanı ile Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamındaki yenileme alanı ilanına ilişkin gerekli hazırlık işlemlerini yürütecek.
– Coğrafi verilerin toplanmasına yönelik düzenlemeler
Düzenlemeyle Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da değişiklik yapılıyor.
Buna göre, gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin Türkiye’ye ait Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamındaki coğrafi verileri toplaması, üretmesi, paylaşması veya satması; fikri, sınai ve ticari haklara ilişkin mevzuat hükümleri ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla ve ticari faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli belgelere sahip olması şartıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının iznine tabi olacak.
İzin belgesinin geçerlilik süresi bir yıldan az 5 yıldan fazla olmayacak şekilde izin isteklisinin talebi üzerine yıl bazında Bakanlığın onayıyla belirlenecek. İznin başlangıç tarihi, başvurunun Bakanlıkça onaylandığı tarih varsayılacak.
İzin bedeli Türk vatandaşı gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri için; coğrafi veri tema sayısı, çalışma alanı, izin süresi ve talep sahibinin başvuru tarihi itibarıyla en son hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan gelir tablosundaki net satış tutarı veya işletme hesabı özetindeki satış hasılat tutarı esas alınarak, katsayıların izin katsayısı bedeli ile çarpımıyla hesaplanacak.
İzin bedeli, yabancı gerçek veya tüzel kişiler için bir izin katsayısı bedelinin 1250 katının süre katsayısı ile çarpımıyla hesaplanacak. Bir izin katsayısı bedeli 1750 lira olacak. Başvuru evrakları Bakanlıkça onaylanan gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri, izin bedelini 15 gün içerisinde Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün ilgili hesabına yatırmakla mükellef olacak; 15 gün içinde ödeme yapılmaması halinde başvuru geçersiz sayılacak.
– İdari para cezaları
Yerel yönetimler, akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörleri Bakanlıkça oluşturulacak elektronik ortama kaydedecek.
Bakanlıkça coğrafi veri izninin alınmadığının tespiti halinde; izin başvurusu yapmak için faaliyet sahibine tebliğ tarihinden itibaren verilecek 15 günlük sürede izin başvurusu yapmayan Türk vatandaşı gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerine bir yıllık en yüksek izin bedeli tutarında, yabancı gerçek ve tüzel kişilere ise bir yıllık izin bedelinin 2 katı tutarında idari para cezası uygulanacak.
İdari para cezası uygulanmış olması izin alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak; izne tabi gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerinin bedelini ödeyerek izin almaları gerekecek. Cezaların uygulanmasına yönelik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
İdari para cezasının tahakkuk tarihinden itibaren 60 gün içinde izin başvurusunda bulunulmaması halinde, sonrasında yapılacak ilk izin başvurusunda izin bedeli 2 katı tutarında uygulanacak.
Coğrafi Bilgi Sistemi konularında faaliyet gösteren gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişileri; Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamında ürettikleri coğrafi verilerini, afet ve acil durumlar öncesi ve sonrasında, afet ve acil durum yönetimi kapsamında yapılacak çalışmalarda kullanılmak üzere Bakanlıkla bedelsiz olarak paylaşmakla yükümlü olacak.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından dağıtım lisansı verilen tüzel kişilerin, dağıtım faaliyetleri kapsamında Türkiye’ye ait Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi kapsamındaki coğrafi verileri toplaması, üretmesi, paylaşması veya satması, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformuna kayıt olmak şartıyla Bakanlığın izin yükümlülüğünden muaf olacak. Dağıtım lisansı verilen tüzel kişilerin coğrafi verileri dağıtım lisansı kapsamı dışında ticari amaçla satışı ve gelir getirici paylaşımı muafiyet kapsamında olmayacak.
Ulusal Coğrafi Bilgi Platformunun kurulumu, bakımı, idamesi, geliştirilmesi ve işletilmesine ait tüm yazılım, donanım ve danışmanlık giderleri ile Kurul, Yürütme Kurulu, çalışma heyetleri ve mesleki yeterlilik belgelendirme hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin giderler, uluslararası veri paylaşım ağlarına üyelik aidatı, coğrafi bilgi sistemi ile ilgili ulusal ve uluslararası etkinlikler kapsamındaki giderler Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten ve/veya Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi bütçesinden karşılanacak.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Bakanlık tarafından verilen izin veya lisans belgeleri, süresinin bitimine kadar geçerli olacak. Bu tarihten önce Bakanlık tarafından onay aşaması tamamlanmamış izin veya lisans başvuruları geçersiz sayılacak.
– Türkiye Çevre Ajansının faaliyetleri ve yapısına ilişkin düzenlemeler
Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Türkiye Çevre Ajansı, faaliyetlerinde verimliliği artırarak kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli ve ekonomik yürütülmesi amacıyla, şirketler kurarak veya şirketlere ortak olarak da faaliyetlerini gerçekleştirebilecek. Ajansın şirketlere ortak olmasına Cumhurbaşkanınca karar verilecek.
Türkiye Çevre Ajansının organ ve birimleri; personel istihdamı, statüsü ve mali haklarıyla yönetim kurulunun görevleri, çalışma esasları ve Ajans Başkanı ile başkan yardımcılarının görevlerine ilişkin düzenlemeler de kanunda yer alıyor.
Kanun teklifinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşimi, saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.
– Görüşmelerden
Kanun teklifinin ikinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmelerde söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren’in, “Afrin’i işgal ediyorsunuz.” sözleri üzerine Genel Kurulda tartışma yaşandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Eren’e tepki göstererek, “Kimse Türkiye Cumhuriyeti’ni işgalci, Türk askerini de işgal eden olarak tanımlayamaz. Hatibin sözlerini düzeltmesini talep ediyorum.” dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise kendileri açısından düzeltilecek bir şey olmadığını savundu.
Bunun üzerine AK Parti’li Yenişehirlioğlu, “Eğer hatip konuşmasını düzeltmiyorsa, Grup Başkanvekili de bu açıklamayı yapıyorsa o zaman Türk askerini ‘işgalci’ olarak nitelendiren DEM Parti’sidir.” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş da Koçyiğit’e tepki göstererek, “Siz, Suriye milletvekili misiniz? Suriye’den mi maaş alıyorsunuz?” ifadesini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Suriye’de ortaya çıkan yapıların Türkiye için tehdit olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ve Türk askerinin sınırın ötesinde kendi güvenliği için bulunmasını bir ‘işgalci’ olarak tanımlamayı şiddetle reddediyorum. Bu kabul edilemez. Dendi ki ‘orada bir devlet ve yönetim var’. Doğru. Suriye’nin toprak bütünlüğünü de savunuyoruz. Peki yıllardır PYD/YPG denen terör yapısı, Amerika ve İsrail tarafından destekleniyor. Onlar için bir kere ağzınızdan ‘işgalci’ lafı çıktı mı?”
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise Türkiye’nin terörle mücadele ettiğini vurgulayarak, “Kendi bağımsızlığımıza, egemenliğimize yönelik terörle ve terör örgütleriyle bir mücadele yürütmektedir. Suriye’de bugüne kadar yapılan operasyonlar da bu çerçevededir. Kaldı ki yeryüzünde Suriye’nin toprak bütünlüğünü en çok savunan ve bu konuda ısrar eden ülke de Türkiye’dir. Türkiye’yi ‘işgalcilik’ ile itham eden görüşleri şiddetle reddediyoruz.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanvekili Karaca, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümünü kutlayarak, “Umut ediyor ve diliyorum ki bu parlamentoda bir kadın Meclis Başkanı ve kadın başkanvekillerinin olacağı ve Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak değişiklikle parlamentoda eşit temsiliyet hakkının elde edileceği bir mücadeleyi hep birlikte başarırız.” ifadelerini kullandı.
Grup başkanvekilleri de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümünü kutladı.