<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Açıklamada “21’inci Yüzyılda yaşanan bu vahşet, madencilik sektörümüzün kara bir lekesi olarak tarihe geçecektir” denildi.
Açıklama şöyle;
“Zonguldak Taşkömürü Havzası’nda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) yanı sıra rödovanslı sahalarda özel şirketler kömür üretimi yapmaktadır. Bu kuruluşlar dışında yasadışı yollarla kaçak kömür üretimi de yapılmakta, bu kaçak ocaklar devlet kurumları ve kolluk güçlerince sık sık denetlenmekte, tespit edilenler kapatılmaktadır. Ancak kapatılan bu ocaklar kısa sürede ne yazık ki tekrar çalışır hale getirilmektedir.
Kaçak ocaklar yasadışı olması nedeniyle sigortalı işçi çalıştıramazlar. Ancak madencilik kültürüne sahip bölge insanı, kamu ve özel sektör ocaklarında iş bulamamaları, bölgede istihdam olanaklarının sınırlı olması nedeniyle ekmek parası uğruna kaçak ocaklarda çalışmaktadırlar.
İş sağlığı ve güvenliğinin hiçbir şekilde bulunmadığı, insanca çalışma koşullarından tamamen uzak bu kaçak ocaklar uzun yıllardır taşkömürü havzasının kanayan yarasıdır.
Sorunun çözümü için dönem dönem adımlar atılmış olmasına rağmen bu kanayan yaraya çare bir türlü bulunamamış, yüzlerce insanımız kaçak ocaklarda çalışırken hayatlarını kaybetmişlerdir.
Son dönemde ise daha ucuz iş gücü olarak görülen mülteciler de bu kaçak ocaklarda çalıştırılmaya başlanmıştır.
Son olarak savaştan ve çatışmalardan kaçarak ülkemize sığınan mültecilerden Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin çalıştığı kaçak ocakta kaza geçirmesi üzerine, olayın üzerinin örtülmesi amacıyla, kaçak ocak sahipleri olduğu anlaşılan kişilerce yakılarak vahşice katledildiğini dehşet içinde takip ettik.
Kaçak ocaklar sorununun çözümü için acilen adımlar atılması çağrımızı yineliyoruz.
Bu vahşetin sorumlularının hak ettikleri en ağır cezayı almalarını talep ediyoruz”.