Karahan, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak finansal istikrara ilişkin tüm gelişmeleri yakından takip etmekte ve Finansal İstikrar Raporumuzun bu sayısı ile son gelişmeleri özetleyerek kamuoyu ile paylaşmaktayız. Enflasyonla mücadele kapsamında uygulamakta olduğumuz sıkı para politikasına ek olarak parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla aldığımız makroihtiyati önlemler de finansal koşulların sıkılaşmasına katkı vermektedir. Makroihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesi kapsamında menkul kıymet tesisi uygulamasını yürürlükten kaldırırken, kur korumalı mevduattan kademeli çıkış politikamızı sürdürmekteyiz. ” dedi.
“Sıkı para politikası duruşumuz ve makroihtiyati politikalar finansal piyasalara hızlı ve etkili bir şekilde yansımaktadır. Türk lirası kredi faizlerinin geldiği seviye iç talepteki dengelenme sürecine katkı verirken, yabancı para kredilerde son dönemde büyüme göze çarpmaktadır. Yabancı para kredilerin gelecek seyrinin finansal sistemde oluşturabileceği riskleri azaltmak amacıyla bu kredileri de büyüme sınırı düzenlemesine dâhil ettik.”
“Türk lirası mevduat faizlerinin seviyesi tasarrufları teşvik ederek Türk lirasına olan ilgiyi artırmaktadır. Bunun bir yansıması olarak kur korumalı hesaplarda düşüş sürerken, nisan ayından itibaren yabancı para mevduat hesaplarında kayda değer bir gerileme gözlenmiştir. Bu gelişmeler sonucunda, mevduat kompozisyonunda Türk lirasının payı önemli ölçüde artmıştır.”
“Bu süreçte politikalara artan güven ve olumlu beklentilerle birlikte ülke risk priminde de belirgin bir iyileşme kaydedilmiştir. Reel sektör ve bankacılık sektörü vadesi gelen dış borçlarını yüksek oranlarda yenilemiştir. Finansal koşullardaki sıkılaşmanın bankacılık sisteminin aktif kalitesine yansıması ise sınırlı olmuştur. Bankacılık sisteminin güçlü likidite ve sermaye yapısı, finansal istikrarın sürmesine katkı sağlamaya devam edecektir.”