Türkiye’nin 3. büyük asma köprüsü Nissibi Köprüsü”nün adı polemik konusu oldu. Mevcut adı zaten yıllardır resmi olarak bütün proje aşamalarında kullanıla gelmiştir. Bütün kamuoyuda bu isimle kullanmaktadır.Bölge halkı yeni yapılan köprüye binlerce yıllık köprü bölgesinin adı olan Nisibi’nin verilmesini sevgiyle karşılamıştır. Bu ismi büyük bir beğeni ile kullanmaktadır.
Bu yeni köprü Barajın yapılmasıyla mağduriyet yaşayan bölge halkının ulaşımına çözüm getirmiştir. Bölgenin altyapısının bu şekilde gelişmesiyle halkın refah seviyesi de yükselecektir. Hal böyle iken bir-iki şahsın bu bölgesel gelişmeyi basite indirgeyip sadece ismi üzerine dikkatleri çekme gayreti sunnî gündemden öteye gitmeyecektir. Zannetmiyoruz ki bu Cumhurbaşkanın kendi talebidir.
Köprü adını köprünün yapıldığı bölgeden aldı. Eskiden beri o bölgenin adı Nissibi olarak biliniyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan köprüye son kaynağı yapmaya geldiğinde köprüde yaptığı konuşmada Köprünün adını ‘Recep Tayyip Erdoğan’ olarak değiştirtirmek istediklerini dile getirmişti.
Çok enteresandır ki son günlerde bölge gerek bölge haber sitelerinde, gerekse sosyal medyada sanki köprünün adını bölgede yaşayan halk istiyormuş izlenimi gündeme taşındı, bu haberler gerçeği kesinlikle yansıtmıyor.
Adıyaman’da Atatürk Barajı üzerine kurulan, Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır’ı birbirine bağlayacak köprünün isminin mutlaka değiştirilmesi gerekli ise bu isim çözüm sürecine katkı sağlayacak BARIŞ KÖPRÜSÜ veya KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ olarak değiştirilmesi daha da anlamlı olacaktır.
Bölge insanı yaptığımız araştırmalarda kesinlikle bölgede tanınan, bilinen kendi ana dilinde de anlamı olan bu ismi kullanmaya devam etmek istemektedir.
İnsanlar doğduğu yeri çocuklarına artık tarif edemez oldu. Çünkü önceki Türkiye’de bütün köy isimleri Türkçe olarak değiştirilmişti. Bölgede yaşayan halk olarak telaffuzu zor, anlamını dahi bilmediğimiz isimler zoraki olarak halkın kabulüne sunulmuştu. Doğup büyüdüğümüz köylerimizi tarif edemez olduk. İsimleri değil zihniyetimizi değiştirelim.
Eğer isimlerin değiştirilmesi gerekiyorsa öncelikle doğup büyüdüğümüz binlerce yıllık tarihi olan isimlerin değiştirilip asıllarının iade edilmesi gerekir.
İsim değişikliği teklifinin söylendiği gibi sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildiği ve onayının beklendiği konuşuluyor.
Bu konuda geç kalınmadan Adıyaman ve Şanlı Urfa milletvekillerinin açıklama yapmalarını bekliyoruz. Bu konu daha fazla polemiğe dönüşmeden bir açıklamanın yapılması bölge halkını rahatlatacaktır.
Kemal KUTLU