Bakanlık görevine geldiğinde, hem öğretmenlerle hem de özel kurum sahipleriyle beraber süreci yürüteceklerinin sözünü verdiğini hatırlatan Tekin, mevzuya sadece özel eğitim açısından değil, özel öğretim açısından da baktıklarını söyledi.
Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ın, özel bireylere yönelik çok hassas davrandığını ve her zaman problemleri takip edip çözümü için çaba sarf ettiğini vurguladı.
AK Parti iktidarları döneminde uluslararası raporlarda da övgüyle bahsedilecek düzeyde güzel şeyler yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini aktaran Tekin, şunları kaydetti: “An itibarıyla bu konfederasyon kapsamında 3 bin 284 özel kurumumuz var. Bunların her birisi saygın bir işlevi yerine getiriyor. 700 bine yakın öğrencimiz var, buralarda eğitim öğretim süreçlerini devam ettiren. 60 bine yakın personelimiz var. Toplam kamusal genel bütçedeki karşılığı yıllık 30 milyar lira civarında. Bir de destek ödemesi söz konusu. Burası hem ulvi bir alan hem de Millî Eğitim Bakanlığının kendi üzerindeki sorumluluğu paylaşabileceği, kendileriyle çok saygın ilişki kurması gereken alan.”
Sorunların çözümü için el birliğiyle yürüyeceklerini ifade eden Tekin, mayıs itibarıyla müfredat revizyonu yaparak, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni hayata geçirdiklerini ve bu müfredatın 18 milyon öğrencinin tamamını özel kabul ettiğini belirtti.
“Biyometrik kimlik doğrulama mekanizması faaliyete geçirilecek”
Güzel işler yapanların içinde bir iki çürük elma olduğunda tüm kurumların zan altında kaldığını, bunun güzel iş yapanları da etkilediğini aktaran Tekin, bu alanda tedbir alarak kota uygulamasını başlattıklarını anımsattı.
Bu çalışmayla işini düzgün yapan insanların emeklerinin üzerine çamur atılmasının önüne geçmeye çalıştıklarını bildiren Tekin, “Yine aynı amaçla yola çıktığımız diğer konu biyometrikle ilgili. Biyometrik (öğrencilerin rehabilitasyon merkezlerine devam takip sistemi.), yıllardır konuşulan bir konu. Süreci başlattık, en kısa sürede faaliyete geçeceğini tahmin ediyorum. Faaliyete geçtiğinde hiç kimse sizin emeğinizin üzerine kirli bir çabayı oturtmamış olacak. Bu da çok önemli.” diye konuştu.
Biyometrik kimlik doğrulama mekanizmasını çok önemsediğini anlatan Tekin, soruşturmalar neticesinde verilen cezalar ve beklenen afla ilgili, sicil aftan eski binalardaki müstakil ve bahçeli bina koşuluna kadar farklı alanlarda çalışma yürüttüklerini aktardı.
Bireyin ihtiyacına göre daha erken yaşlarda özel eğitim sürecinin başlayabileceğine işaret eden Tekin, “Çözülmesi gereken diğer konuda da arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Kendisi ücretini ödeyerek özel eğitim almak isteyen Türk vatandaşları ve yabancılarla ilgili problem. Onu da genel müdürlüğümüz çalışıyor. Onların destek eğitimi almalarına yönelik düzenlemeyi yakın zamanda inşallah hayata geçiririz.” ifadesini kullandı.
Çocuklar için ödenecek eğitim ücretlerini yıllık sabit artışa bağlamak istediklerini kaydeden Tekin, her yıl bununla ilgili sorun yaşandığını, herkesin farklı beklenti içine girdiğini dile getirdi.
Vali Hulusi Şahin de sosyal devlet olmanın ne demek olduğunun özel bireyler üzerinden vatandaşla tanıştırıldığını, bu alanda gelinen noktanın önemli olduğunu söyledi.
Özel Özel Eğitim Konfederasyonu Başkanı Yunus Kılıç ise vizyonlarını geliştirerek üniversitelere rapor yazdırıp, eğitimde rekabetin kaliteyle olması gerektiğini gösterdiklerini vurguladı.
Sunuculuğunu Mustafa Güler ile down sendromlu Ekin Kaledibi’nin yaptığı programda, literatürde “mutlak kulak” olarak adlandırılan ve nadir rastlanan, “müzik dehası” özelliğine sahip Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu otizmli Taylan Hartavi, piyano resitali sundu.
Programda, görme engelli gençler de keman ve piyano dinletisi gerçekleştirdi.
Toplantı, 12 Kasım’da sona erecek.
