İSTANBUL-BHA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ilk gurup toplantısını İstanbul Beşiktaş’ta gerçekleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel konuşmasında, “Sabah gözlerimizi bir açtık. Bu sefer ne kötülük planladılarsa ellerinde ne varsa hani diyor ya gençler ‘Bütün tuşlarına basarak kötülüklerin’ hem terör soruşturması açtılar, yolsuzluk soruşturması açtılar. İBB dediler yanındakiler sağındakiler solundakiler dediler. Ben o gün sabah uyandığımda ilk işim İstanbul’a ulaşmak, bu darbenin hedeflediği mekanı savunmaya geçmek oldu. Çünkü her darbenin bir simge mekanı vardır. Darbeler iktidara karşı yapılır ve iktidar nerede temsil ediliyorsa orayı ele geçirmeye çalışır. Nasıl her darbe millet egemenliğini sona erdirip Meclis’leri kapatırsa burada da hedefin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, onun simge binası Saraçhane olduğunu biliyorduk. Çünkü o Saraçhane 25 yıl boyunca Tayyip Erdoğan ya da atadıkları, önerdikleri, görevlendirdikleri tarafından yönetilmiş en sonunda millet ‘Yönetiyorsun da İstanbul’un en güzel arsalarını bütün varlıklarını veya bu kente karşı suçlar işleyerek dört tane devraldığın gökdeleni 257’ye getirerek alıyorsun ama her geçen gün yoksulluk artıyor. İşsizlik artıyor. Sorunlar büyüyor. Şehir yaşanılamaz hale geliyor. Yeşil azalıyor şehirde. Ama birileri yeşil dolarları biriktiriyorlar bir başka yerlerde. Bizim sesimizi kimse duymayacak mı’ dediklerinde gözlerinin önüne bir alternatif geldi. Heyecanlı, genç, dinamik hem CHP’den gelen ama toplumun tüm kesimlerini bilen, seven, dayanışan birisi kolları sıvamış Esenyurt’un yanında inanılmaz kent suçlarına karşı mücadele eden yarım metre yeşil alana karşı kişi başına 20 metrekare yeşil alan tanımlayabilen birisi suç işlemeden, suç işletmeden yemeden yedirmeden, çalmadan çaldırmadan bir mutlu kent yaratmıştı. Burayı da o yönetse ne olur dediler. Düşündüler. İyi olur dediler. 2019’da bu kenti, Saraçhane’yi Ekrem İmamoğlu’na emanet ettiler.
Devlet dediğiniz, onu yönetmek için milletten yetki isteyen, milletin yetkisiyle başa gelen bir avuç muhteristen ibaret değildir. Bu devletin kodları, gelenekleri bu devletin yüz yıllık hatta çok daha gerilere dayanan ve içinde vicdanı olan, akıl olan bu ülkenin geleceğini düşünen bu devletin kodları vardır. Emin olun bugün devleti yöneten bir avuç güya iktidarın yanında bu devlet memurlarıyla, yöneticileriyle ve bu ülke her zaman iyi olsun diye düşünen çok sayıda bileşeniyle birlikte bu yaşananların tamamının nasıl bir zarar verdiğini görüyor. Devleti de karşısına almış, milleti kaybetmiş bir iktidarla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.