HABER ANALİZ: ORHAN KEMAL ERKILIÇ
Rusya ve Ukrayna arasında 2022 yılında başlayan savaş, özellikle son günlerde giderek tırmanan askeri hamlelerle daha da şiddetlendi. Ukrayna, İngiltere ve Fransa yapımı uzun menzilli Storm Shadow seyir füzeleriyle, Rusya’nın Kursk eyaletindeki komuta üssünü vurdu. Bu saldırılar, savaşın güneydoğusunda ve Rus topraklarında kullanılan Batı yapımı füzelerin etkisini ve stratejik önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Ukrayna’nın füzeleriyle yaptığı bu saldırının ardından, Rusya Savunma Bakanlığı, Rus hava savunma sistemlerinin Storm Shadow füzelerinden ikisini etkisiz hale getirdiğini açıkladı. Rusya bunun üzerine daha önce kullanmadığı kıtalararası balistik füzelerle Ukrayna’ya karşı ilk saldırılarını gerçekleştirdi. Saldırı özellikle Putin’in son açıklamaları ışığında dikkat çekiciydi. Rus lider, ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması durumunda nükleer silah kullanma hakkını onayladığını geçtiğimiz günlerde duyurmuştu.
Savaşın tırmanan şiddeti, Rusya’nın Batı’ya yönelik tehditlerini de güçlendirdi. Kremlin, Ukrayna’ya yönelik yapılan yeni saldırılarda hipersonik balistik füzelerin kullanılacağını belirtti ve bu hamlelerin, ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’ya sağladığı füzelerin etkilerine karşı bir yanıt olduğunu açıkladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya silah tedarik etmeyi sürdürmeleri durumunda Rusya’nın bu eylemleri yanıtsız bırakmayacağı konusunda uyarıda bulundu.
Peskov, Batılı ülkelerin, özellikle ABD ve İngiltere’nin, Ukrayna’nın Rusya topraklarına yönelik füze saldırılarını desteklemeleri halinde, Rusya’nın daha sert bir karşılık vereceğini vurguladı. Putin’in açıklamaları ise dünya çapında yankı uyandırırken, NATO ve Ukrayna, Rusya’nın yeni füze saldırılarının ardından Brüksel’de acil görüşmeler yapma kararı aldı.
Rusya’nın Batı’ya yönelik açıklamaları sonrası gözler bu kez NATO’ya çevrildi. NATO Sözcüsü Farak Dakhlallh, Rusya’nın orta menzilli balistik füzelerle sivillere yönelik saldırılar düzenlediğini ve bu tür saldırıların Ukrayna’nın müttefiklerini korkutmaya yönelik olduğunu belirtti. Ancak NATO, Rusya’nın bu eylemlerinin Ukrayna’yı desteklemekten alıkoymayacağı mesajını verdi.
İngiltere ve Fransa ise Ukrayna’nın arkasında durduklarını ve Rusya’nın tehdidi karşısında gereken her türlü desteği sağlamaya devam edeceklerini açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot, Rusya’nın savaşın tırmanmasındaki sorumluluğunu vurgularken, Putin’i küresel barışa karşı bir tehdit oluşturmakla suçladı ve gerekeni yapmaya hazır olduklarının altını çizerek, “savaşa hazırız” mesajı verdi!..
Rusya, savunma bütçesini her yıl rekor seviyeye çıkarırken 2025 için 13,5 trilyon ruble (109 milyar sterlin) belirlendi. İngiltere’nin ise Ukrayna’ya son 3 yılda 140 milyar sterlinden fazla destek verdiği konuşuluyor.
Putin’in “Saldırgan eylemlerin tırmanması durumunda biz de mütekabiliyet esasına dayanan bir karşılık vereceğiz” uyarısına; İngiltere Genelkurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Magowan şu yanıtı verdi: “Ruslar Doğu Avrupa’yı işgale başlarsa onları biz karşılarız…”
Rusya-Ukrayna savaşında önümüzdeki günlerde bakalım neler yaşanacak?
