Bir camianın, kurum ve kuruluşun toplum içindeki varlığını, özgül ağırlığını, kimliğini, birlikteliğini, enerjisini ve verimliliğini sabote eden ve sekteye uğratan problemlerin başında camia içi mikro iktidar kavgaları, alan ve hakimiyet mücadeleleri, güç devşirme tutkuları ve otorite kurma girişimleri zemin hazırlar. Bir çok vakıanın özünde ve temelinde de buna benzer şekilde psikolojik ve kişisel sorunlar vardır. Şahsi hesaplar, güç ve gövde gösterileri, boyun eğdirme ve hizaya getirme çabaları, ilkel tutkular, tatminler, inatlar, sorumsuz ve yıkıcı tavırlar gibi etkenler de sayılabilir.
Bu ilkel egonun, iktidar ve yönetme tutkusunun doğurduğu ve devam ettirdiği soğuk savaşın camia içerisinde oluşturduğu ayrışma, kamplaşma ve kutuplaşma ile beraber bireysel tüm farklılıkları, yetenekleri, ilişkileri, iyi niyetleri, dostlukları, liyakat ve hakkaniyet ölçülerini ve atmosferini felç edip, tek bir öfke ve cephe etrafında herkesi konumlandıran bakışın bir hayır ve ortak iyilik üretmediğini olayın tarafları ve tanıkları 4 yılda acı bir şekilde maalesef tecrübe etti. Özetle bilanço çok ağır ve fatura ise fazlasıyla kabarık.
Memleketin sorunlarına duyarlı ve camianın sıkıntılarını yakından takip eden bazı iyi niyetli insanların yeni bir sayfa açma adına öncülük ettikleri müzakerelerin başarılı bir şekilde yönetildiği ve herkesin gerekli dersleri çıkardığı, acı ve anlamsız bir faturayı kimsenin sahiplenmek istemediği de görüldü ve yanlıştan geç de olsa dönüldü. Kimi zaman bazı yol kazalarına uğramış olsa da hadiselerin son kertede geldiği yer ve herkesin üzerinde ittifak ettiği “uzlaşı protokolü”nün her açıdan hayırlı ve olumlu bir süreci başlattığı söylenebilir. Herkesin üzerinde ittifak edebileceği, farklı cenahları ihata edebilecek, temsil gücü olan, birlik ve beraberliği sağlayacak, iletişim ve diyalog kanallarını açık tutacak, camianın derinleşen fay hatlarını tamir edebilecek, moral değerlerini kaybetmiş ve iddialarına yenilmiş bir teşekkülü tekrardan barıştıracak ve güçlendirecek “bir ak saçlı”nın başkanlığında ve etrafında idealist, çalışkan bir ekiple sorunların çözüleceğine dair güçlü bir kanaatin ve iradenin kendini dayattığını herkes yakinen idrak etti.
Tüm tarafların insani olarak yorulduğu, yıprandığı ve tükendiği bir mücadelede günün sonunda kazanan olmaz ama kaybeden çok olur. Sürece olan desteğin ve iyi niyet beyanının gereği herkesin haklı eleştiri hakkından da bir nebze de olsa feragat etmesi gerektiğine inanıyorum. Son olarak ilçemizde bu tarz kötü gidişata ve hadisata müdahale eden makul bir sesin, çözümden ve uzlaşıdan yana iyi niyetli güçlü bir elin, sağduyulu bir aklın varlığına bir kez daha şahitlik ettik. Hülasa mensubu olduğumuz camiada sevindirici güzel şeyler oluyor… Emeği geçenlere teşekkürler??