Antalya’da Vedat Babayiğit (45), 7 aydır kayıp olan işitme engelli kızı Nihal Babayiğit’in (24) boynunda kan izleri, yerde hareketsiz yatar halde fotoğrafının kendilerine ulaştığını ve kızının dini nikahla birlikte yaşadığı Mehmet Basık’ın (25) cinayet şüphesiyle tutuklandığını söyledi. Vedat Babayiğit, “Tek derdimiz kızımızın bir an önce bulunması. Canlı ya da ölü” dedi.
Serik ilçesinde yaşayan işitme engelli Nihal Babayiğit, 2022’de sosyal medyadan Batman’da yaşayan işitme engelli Mehmet Basık ile tanıştı ve bir süre sonra kayboldu. O dönem Nihal Babayiğit’i arayan babası Vedat Babayiğit ile bir süredir ayrı yaşadığı eşi Derya Yılmaz (43), kaybolduktan yaklaşık 2 ay sonra kızlarının Mehmet Basık ile Batman’da dini nikahla birlikte yaşamaya başladığını öğrendi. 2023’te bir çocuk dünyaya getiren Nihal Babayiğit ile Mehmet Basık arasında anlaşmazlık çıktı. Nihal Babayiğit, doğumdan 15 gün sonra bebeğini Batman’da bırakıp, Serik’teki ailesinin yanına döndü.
Geçen yıl 9 Ekim’de ise Mehmet Basık, Serik’e gelip Nihal Babayiğit ile buluştu. Bu tarihten sonra Nihal Babayiğit’ten bir daha haber alınamadı. Ailesi Nihal Babayiğit’i ararken, bu yıl 1 Mayıs’ta dayı Ali Yılmaz’a ulaşan ve Mehmet Basık’ın tanıdığı olduğu öğrenilen kişiler, çeşitli fotoğraf ve videolar gönderdi. Basık’ın cep telefonuyla görüntülü görüşme yaptığı kişiye, Nihal Babayiğit’in boynunda kan izleri, yerde hareketsiz yatar vaziyetteki fotoğrafını paylaştığı belirlendi.
Aynı videoda Mehmet Basık’ın kadının kimliğini ve cep telefonunu da gösterdiği anlar yer aldı. Aile, bu video ve fotoğraflar üzerine Nihal Babayiğit’in hayatından endişe ettikleri gerekçesiyle polise başvurdu. Soruşturma kapsamında Serik Emniyet Müdürlüğü’nün asayiş ekipleri, 2 Mayıs’ta Mehmet Basık’ı Batman’da gözaltına aldı. Basık işlemlerinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Aileye gönderilen ve konum içeren bir mesaj üzerine polis ekipleri, Serik Millet Bahçesi’nde kadavra köpekleriyle geniş kapsamlı arama yaptı ama Nihal Babayiğit’in izine ulaşamadı.
Polisin olayla ilgili araştırmaları sürerken, kayıp kızından haber almayı bekleyen Vedat Babayiğit, “Kızımız 9 Ekim’den bu yana kayıp. Olayın öncesinde 3 ay beraberdik. 9 Ekim’de dini nikahlı eşi Batman’dan Serik Otogarı’na geliyor, saat 09.00 sıralarında. Kızımla saat 11.00 gibi buluşuyorlar. Mehmet Basık saat 13.30 gibi gidiyor. O andan sonra kızım kayıp. Kızımız yaşıyor mu yoksa başına bir şey mi geldi, onu araştırıyoruz. Emniyete de başvurduk. Dini nikahlı eşi şu an cezaevinde. Biz onun yaptığına inanıyoruz. Yüzde 100 o yaptı. Kızım için polis kadavra köpekleriyle millet bahçesinde arama yaptı. Bize telefonla bir mesaj geldi. Oranın konumunu attılar. Orası detaylı şekilde arandı ama bir şey çıkmadı” dedi.
Babayiğit, kızı ve damadının sosyal medyadan tanıştığını söyleyerek, “Pandemi döneminde tanıştılar. Uzaklaştırmaya çalıştık ama uzaklaşmadı. Devamlı gelip gidiyordu. Benim kızım da bırakmadı peşini. Dini nikahlı olarak kızımı aldı, evlendiler. Kızım hamileydi. Batman’da doğum yaptı. Bebek 15 günlükken kızım 2-3 defa görüntülü arama yaptı. Devamlı ‘Beni de buradan kurtarın’ diye ifadeleri vardı. İşitme engelliydi. Damadın babasını aradım. ‘Çocuklarımı istiyorum. İkisini de istiyorum’ dedim. O da ‘Kızın kendine bakamıyor, çocuğa nasıl bakacak?’ dedi. ‘O zaman kızımı getir’ dedim, getirdi. 15 günlük çocuğunu bile göstermediler. Torunumu getirmedi” diye konuştu.
Kızının, damadı tarafından öldürülmüş olabileceğine dair videolar ve görüntüler olduğunu belirten Vedat Babayiğit, “Gaziantep ve İstanbul’da işitme engelli iki çocuk var. Damadım sosyal medyadan yayın yapıyor. Otogardan çıkarken otobüsün içinde bunları paylaşıyor. Onlar da ekran görüntüsü alıyor, lazım olur diye. Kızımın dayısına atıyorlar, bu görüntüleri. Biz de tabii hızlandırdık süreci. Emniyet güçleriyle paylaştık. Şu anda kızımın dini nikahlı eşi hapiste. Kızımızın canından endişe ediyoruz. Tek derdimiz kızımızın bir an önce bulunması. Canlı ya da ölü. En azından öldüyse gidip dua edebileceğimiz bir mezarı olur. Ne olursa olsun biz ona hazırız artık. Ölü veya dirisini istiyoruz. Yaşıyorsa kabulümüzdür. Ölüyse bile bir mezar taşı olsun istiyoruz artık” ifadelerini kullandı.
Dayı Ali Yılmaz da “1 Mayıs’ta tarihinde Kemer’de çalışıyordum. Bana bilmediğim kişilerden sosyal medya üzerinden mesajlar gelmeye başladı. Suriye uyruklu oldukları tespit edilen kişilerden. Bunlar bana kızımızın bir ormanlık arazide kafa bölgesinden kanlı bir fotoğrafını gönderdi. O anda şok oldum. Batman’daki çocuğun babasını aradım. Cevap vermeden telefonu kapattı. Polise giderek, şikayetçi olduk. Bana gelen fotoğrafları emniyetle paylaştık. Biz ölü veya diri çocuğumuz bulunsun istiyoruz. Öldüyse cenazesi bulunsun bir mezarı olsun. Başında dua okuyalım. Tek derdimiz bu. Yapanlar da en ağır cezayı alsın istiyoruz. Bunlar birbirlerini seviyordu ama son zamanlarda kızımız bu çocuktan korkuyordu. Sürekli kızımızı ölümle tehdit ediyormuş. Yeni çocuğu olduğu için ses çıkaramıyormuş. 15 günlük bebeği de annesinden ayırdılar. Nihal’i buraya gönderdiler. Kendi çocuğu ile iletişim kuramadı. Psikolojisi bozulmaya başladı. Eşinden korkuyordu. Tehdit ettiği için gidemiyordu ama çocuğunu da çok istiyordu. İki arada kaldı.” dedi.
