ÇEVİRİ
Sersal o zaman böyle oluyordu
1. Örneğin diyorlardı bu gece yılbaşı. Kalkarlardı, hamurlarını yoğururlardı. Büyük bir kıllor örneğin ya da içli köfte.Yani kimin payına düşerse. Ya bir düğme koyarlardı, ya bir boncuk koyarlardı. Bir şey o hamurun içine koyarlardı, köfteye koyacakları iç malzemeye, ya da kıllora koyarlardı.
2. Böyle bir kılloru sacın üstüne koyarlardı. Yani o evde kaç çocuk varsa, farzedelim on nüfus. Davar da keçiler ve davar da bir paydır derlerdi. Ev, mülk, yani bunlar da bir pay, bunları da üç pay yaparlardı. Hane halkı kaç nüfustan oluşuyorsa o kılloru o kadar paya ayırırlardı, parçalarlardı. Sonra derlerdi örneğin bu mülkündür, bu keçilerindir, bu oğlanındır, bu bunundur, bu bunundur bu bunundur. Derlerdi ‘gelin açınız bakalım kimin payına düşmüş?’
3. Mülk payını açarlardı ki onda yok. Örneğin evin payını açarlardı ki evin payına düşmüş. Sonra derlerdi ‘Kısmetimiz evdedir’. Yani evimize değer verelim. Bir oğlanın payına düştüğünde, derlerdi ‘Kısmetimiz bundadır’ derlerdi ‘bunu elimizden bırakmayalım. Kısmetimiz burada olacak.’
İşte eski zamanda öyle yaparlardı.
4. Bu sefer, Sersal’de o gece, bakardın bir adam kadın elbiselerini giyerdi. Kadın elbiselerini giyerdi. Aynen kadın. Tülbent ise, elbise ise, fistan ise, her ne ise giyerdi. Birini de yaşlı adam ya da damat yaparlardı. Onun da örneğin başına şapka koyarlardı. Sonra bir değnek te eline verirlerdi. Bakardın ki o gece gece yarısına kadar ev ev gezerlerdi.
5. Sonra bakardın kapılara giderlerdi derlerdi ‘Sersal’dır, Yaşlı kadın kalk evin içine!’ Sonra kalkardı, örneğin pestil verirdi, kuru üzüm verirdi, kesme verirdi, ne verirse verirdi. Öyle bakardın, yani onlara paylarını verirlerdi. Öyle toplarlardı, neşe ederlerdi, bir odaya gidip otururlardı o gece.Neşe yaparlardı, pestilleri kuru incirleri, o yemişleri falan yerlerdi ve kendilerine neşe yaparlardı.
İşte Sersal’da eski zamanda öyle yaparlardı.