İlçemizde Tarımsal anlamda yaptıkları bahçe tesisleri ile tarıma ivme kazandıran genç üreticilerimizde Musa YILDIRIM ve Sami KARABİBER, bir ilk’e daha imza atarak Türkiye’nin en büyük Arbequina Bodur Zeytini bahçesinin tesisine başladılar.
Adana’da Faaliyet gösteren BETA TARIM ile ortaklaşa yürütülen bu proje, ilimiz açısından son derece önem arz etmektedir.
Bölgemize yeni getirilen bu tür’ün, bölgemiz koşullarına adaptesi laboratuvar ortamlarında yapılan deneylerle sabitlenmiş ve uygulamaya geçilmiştir. Bir çok üreticimizin de verimini merakla bekledikleri bu Bodur Zeytin Türünün ilk dikimlerine başlandı.
Peki bu Zeytin Türünü bu kadar önemli kılan nedir? Bu soruyu ilçemize yatırım yapan genç üreticilerimizden Sayın YILDIRIM ve KARABİBER’e sorduk.
Arbequina Zeytini, İspanya’nın kuzey doğusunda Katalonya bölgesinde bulunmuştur. Bugün toplam 55.000 hektarın üzerinde yetiştirilmektedir. Zeytinyağının kalitesi uluslararası pazarda çok değerlidir. Bugün Fransa ve Arjantin’de de yayılmıştır. Yurdumuza 2006 sezonunda yeni girmeye başlamıştır.
Arbequina’nın popülerliği yağının kalitesi ve tarımının kolay yapılabilmesi sayesindedir. Yüksek verimli ve erken verime yatabilen bir çeşittir. Yoğun dikime müsade eder, kötü toprak koşullarına kolayca adapte olur ve soğuğa dayanıklıdır. Kendine verimlidir, peryodisite göstermez ve meyvesi safha safha olgunlaşır.
Arbequina’nın Katolonya’da IRTA tarafından klonal seleksiyonuna başlanmıştır. Seleksiyonun İlk safhasında 109 adet dikkat çeken ağaç dört sene boyunca sahada takip edilmiştir. Bu dört senenin sonunda 15 ağaç yüksek ve düzenli verimi dikkate alınarak seçilmiştir. Klonların altı sene boyunca değişik fidanlıklardaki performansı istatistiki olarak takip edilerek 1998 senesinde IRTA i-18 adı altında pazara sunulmuştur.
Zeytinyağında ortalama (%71) oleik asit, (%11) linoleik asit vardır. Düşük Polyfenois (Kafeik asitte 170ppm) miktarı vardır. Tadı meyvemsi ve tatlıdır, badem, yeşil muz ve domates aroması bulunur.
Yüzyıllardır zeytinyağı endüstrisi geleneksel metodlarla üretim ve hasat yapmıştır. Bugün artık büyük düşünebilen girişimciler yüksek verimli, erken verime yatan, yoğun dikimi yapılabilen ve de makine ile hasatı yapılabilen çeşitleri keşfetmişlerdir. Böylelikle zeytin yetiştiriciliği yüksek teknoloji ile tanışmıştır. Ülkemiz için yeni olan bu zeytincilik yöntemi, uzun yıllardır İspanya, Italya, Arjantin, Avustralya gibi önemli zeytin bölgelerinde yapılmaktadır.
Bu çeşitle kurulan bahçelerde mantık, erken verime yatan ağaçlar, verimli hasat ve esas önemli unsur mükemmel kalitede bir zeytinyağıdır.
Peki Arbequina neden gerçekten bu kadar iddialı;
Bir bahçe kurarken harcanan parayı düşünecek olursanız, meyveleri erken toplamak önem arz edecektir, yatırımın geri dönüş süresi önemlidir. Yoğun dikim yapılmış bir bahçede ertesi sene ürün alınacaktır ve beşinci sene tam verime dönüşecektir.
Zeytin bahçelerinde en önemli masraf hasat işçiliğidir. Bodur ağaçlarla kurulan bahçelerin boylarını 2,5 m’den budayarak ve sıra üzerine dikerek bahçeye hasat makinesi sokmamıza olanak sağlar.
Bu gün Zeytin yetiştirilebilen merkezlerdeki arazi maliyeti ve eski üretim teknikleri Dünya talebini karşılamakta şimdiden zorlanmaktadır. Yurdumuzun ve özellikle bölgemizin iklim ve toprak koşulları, Yüksek kaliteli zeytinyağı üretimi yapabilecek, modern zeytin çeşitleri için çok uygundur.
Geleneksel yöntemle üretim yapılan bahçelerde, tam verime geçmesi için gereken 8 sene, çok uzun bir zamandır (yatırımın geri dönme süresi). Hasat maliyeti çok yüksektir (Yıllık bakım masrafının %50’sinden fazla). Kullanılabilen makineler verimli olmadığı gibi bir sene sonrasının meyve dallarına zarar vermektedir. Bazı koşullarda ağaçlarda görülen periyodisitenin sebebi de budur, verilen fiziksel hasardan dolayı ağaç bir sene ürün verirken diğer sene daha az ürün vermekte yada hiç vermemektedir.
Böyle iddialı ve kısa sürede verime yatan bir tür varken neden biz kendi ilimizde değerlendirmeyelim,
şeklinde görüş beyan eden genç üreticilerimizden Sayın Yıldırım ve ve Karabiber’in diğer Yenilikçi ve Lider Çiftçilerimize örnek teşkil edeceğini umut ediyoruz.
Bu sektördeki paydaşlarından Özellikle İl Tarım Müdürlüğü ve AKEDAŞ’tan Konuya hassasiyetle yaklaşmalarını, yetiştiricilik alanında oluşabilecek muhtemel sorunlarda İlimizin kalkınması adına üretici ve yatırımcılarımıza gerekli yardımların yapılacağını temenni ediyoruz.