enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adıyaman
Yağmurlu
11°C
Adıyaman
11°C
Yağmurlu
Pazar Çok Bulutlu
6°C
Pazartesi Az Bulutlu
6°C
Salı Hafif Yağmurlu
8°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
9°C

Yaz döneminin kronik sorunu ‘terleme’; işte çözümü

Yaz döneminin kronik sorunu ‘terleme’; işte çözümü
REKLAM ALANI
12.05.2024
0
A+
A-

Yaz döneminin kronik sorunu ‘terleme’; işte çözümü

Nazlı ÖNGÖREN/ANKARA-BHA

Yaz döneminde terleme sorunu yaşayanlar için önemli bilgiler veren Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Sabir Hasanbeyzade, terlemenin günlük hayatta kişilerin özgüvenini kötü yönde etkilediğini belirtti. Uzm. Dr. Sabir Hasanbeyzade, şöyle konuştu:

“Yaz dönemi yaklaşıyor ve bu dönemdekş sorunlardan bir tanesi hava ısındığı için fazla terleme durumu. Terlemenin en çok olduğu bölgeler arasında da eller, ayaklar ve koltukaltları geliyor. Bu durum ayrıca günlük hayatta kişilerin özgüvenini de kötü yönde etkiliyor. Çünkü herkesin bir iş hayatı, sosyal hayatı ve/veya öğrencilik hayatı var. Terli ve ıslak ellerle el sıkışmak kişinin özgüvenini ciddi sarsabilir. Benzer şekilde koltuk altı terlemesi de açık renkli kıyafetlerden göründüğü veya koku oluşturduğu için sosyal ortamda veya iş ortamında bir özgüvensizlik oluşturabilir. Tabi yaş küçük olduğu zaman çocuklarda okul başarısında veya üniversite başarısında da kötü yönde etkilenmeye sebep olabilir. Çünkü özgüven düştüğü zaman sosyal ortamlardan ve kalabalık ortamlardan şahıs mümkün olduğu kadar kaçınmaya çalışacak. Bu da ikili ilişkileri ve sosyal ilişkileri kötü yönde etkiliyor.”

Terlemenin tedavisinin mevcut olduğunu ve birkaç tane tedavi etme yönteminin olduğunu açıklayan Hasanbeyzade şöyle konuştu:

“Terleme tedavisinde birkaç tane seçeneğimiz var. Tedavi edilebilir bir durum bu. Bize ilk geldiği zaman genellikle tedaviye geçmeden önce birkaç tane şeye bakmamız gerekiyor. Çünkü vücutta fazla terlemeyi tetikleyecek bazı şeyler olabiliyor. En bariz örneği guatr hastalığı. Çünkü Tiroit hastalıklarında terleme artışı olabiliyor. Bazen de ailesel olabiliyor veya çocukluktan gelen terleme artışı olabiliyor.
Önce hastaları bu açılardan araştırıyoruz. Eğer sebebe yönelik bir şey bulursak, o zaman sebebin tedavisi daha makul, çünkü sebep yoksa zaten terleme de çözülmüş oluyor. Ama alta yatan bir sebep bulmadığımız zaman, o zaman tedavisel olarak terlemenin kendisini çözmek için bir yol izlememiz gerekiyor. Aşırı terlem tedavisinde birkaç seçenek var. Bunlardan bir tanesi sürme ilaç şeklinde tedavidir, yaklaşık bir-bir buçuk ay kadar kullandırtıyoruz. Hastaya etki etiği zaman kullanım sıklığını azaltarak devam edelebilir, ama etkisiz olduğu zaman artık diğer tedavi seçeneklerine geçmemiz gerekiyor.”

Dermatolojide sık yaptıkları tedavilerden bir tanesinin Botulinum toksin enjeksiyonu olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Uzm. Dr. Sabir Hasanbeyzade, “Tedavi seçeneklerinde krem dışındaki seçeneklerde bir cerrahi tedavi seçeneği var, bunu göğüs cerrahları yapıyor, koltuk altı bölgesine girerek yapıyorlar. Bir de bizim Dermatolojide sık yaptığımız tedavilerden bir tanesi botulinum toksin enjeksiyonu var. Bu toksini direkt terleme sorunu olan bölgeye, yani koltukaltı, el içi, ayak altına yapıyoruz. Bazen ense bölgesinde terleme fazlalığı olabiliyor, o bölgeye de yapılabilir. İşlem çok ince iğne uçları kullanarak yapılıyor, o yüzde acı düzeyi çok çok düşüktür. Derinin içine botulinum toksinini enjekte ediyoruz. Bu toksin sinirlerden ter bezlerine gelen uyarıyı bloke ediyor ve dolayısıyla terleme azalmış oluyor. Kalıcılık süresi ise 4 ile 6 ay arasında değişiyor. Dolayısıyla yılda 2 kere 6 ay arayla işlemi yapmamız, danışanımızın o yılı rahat geçirmesine yeterli oluyor. İşlem öncesinde iğne yapılacak yere krem sürüp uyuşturabiliyoruz veya hemen önce buz uygulaması yaptığımızda ağrıyı anlamlı ölçüde azaltmış oluyor. İşlemin yapılması yaklaşık 10 dakikalık bir zaman alıyor. 4-6 ayın bitiminde danışan aslında işlemi tıbbi olarak tekrar yaptırmak zorunda değil. Ama istiyorsa tekrardan işlem yapılıp devam edilebilir. İşlemin bir zararı yok. Toksinin etkisi 4-6 ay sonra zaten geçtiği için dolayısıyla vücutta kalıcı bir hasarlanma oluşturmuyor. Terleme az olduğu zaman da kişinin sosyal kaygıları azalmış oluyor ve özgüveni yerine geliyor. Özgüveni yerine geldiği zaman hem sosyal hayatı, hem iş hayatı, hem de eğer öğrenciyse öğrencilik hayatında verimliliği artmış oluyor.” dedi.

REKLAM ALANI
timbir - birlik haber ajansi